Pop müzik şarkıcısı Gülşen’in aylar önce söylediği söyler yüzünden tutuklanmasına müzisyen arkadaşlarından tepki gösterenlerin sayısı çok az kalırken müzik örgütleri ise sustu.
Olmayan şey değil, Türkiye’de bir kişi söylediği sözler yüzünden tutuklandı. Her şey jet hızıyla oldu. Aslında o sözler yeni değildi ekranda, medyada söylenmemişti. Bir sanatçı, şovuna hazırlanırken ekip arkadaşlarıyla şakalaşırken içlerinden birine şaka yollu takılmıştı. Bundan tam dört ay önce! Ama su uyur birileri uyumaz. O sözler bulundu. Cımbızlandı. Sanki dün kamuoyuna söylenmiş gibi paket edilip servis yapıldı.
Savcı yatarı olmayan bir suç icat edip soruşturma açtırdı, ifadeye çağırdı, “Gelmezsen mevcutlu getirtirim” dedi. Daha gelip gelmeyeceği belli olmadan evine gidilip alındı ve tutuklama istendi. Hâkim çok makul bulup tutukladı! Bunların hepsi 24 saatten kısa bir zaman içerisinde meydana geldi. Toplum adaletin bu jet hızından serseme dönmüşken kendine gelenlerin sesleri yükselmeye başladı. Söz konusu olan kişi bir sanatçı. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz, şarkı söylüyor, şov yapıyor. Şov yaparken sahne kıyafetleri albenili. Üzerinde çok konuşuluyor. Ayrıca sözleri de pek özgür. Hepsini birleştirdiniz mi al sana bir gündem maddesi. Ne mazotun 26 lira olduğu konuşulur ne Peker’in tweet’leri. Hatta ne de yaklaşan 30 Ağustos zaferinin 100. yılı! Hani demiş ya çömez yazar; çok okunan bir roman yazmak için ne yapmalıyım? Usta yazar yanıt vermiş: İçinde seks olsun, din olsun, merak uyandıran bir konusu olsun, kraliyet olsun, ünlüler olsun. Bizimki başlığı atmış: “Kraliçeyi hangi papaz halletti?”
Bizim hikâyede de ne ararsanız var: Şöhret, magazin, hukuk, insan hakları, haksızlık, siyaset! Dolayısıyla herkes konuştu. Amalı konuşan var, amasız konuşan. Biz konuya “sanat” açısından baktık: Gülşen’in yanında hangi meslektaşları durmuştu? Hangi meslek birlikleri? Elbette Saray’ın şarkıcılarından savunma beklemiyorduk, onlar üç maymunu oynadı ama sesi çıkanlar da pek azdı!
‘GÜLŞEN DERHAL SERBEST BIRAKILMALI!’
TARKAN: Tanık olduğumuz hukuksuzlukların, adalet sistemimizin ikiyüzlülüğü ve çarpıklığı karşısında her gün biraz daha hayretler içerisinde kalıyoruz. Çocuklara cinsel istismarda bulunanları, kadın katillerini, tecavüzcüleri tutuksuz yargılayan hatta bazen hiç yargılamayıp serbest bırakanlar Gülşen’e gelince hızla harekete geçiyor. Yolsuzluk yapanları, hırsızları, kanunları çiğneyip doğayı katledenleri, hayvanları öldürenleri, dini kendi yobaz düşüncelerine alet edip toplumu kutuplaştıranları görmezden gelen hukuk sistemimiz Gülşen’i bir kalemde tutukluyor. Gülşen’e yapılan bu haksızlık son bulmalı ve Gülşen hemen serbest bırakılmalı.
SELDA BAĞCAN: Gülşen’i hemen serbest bırakın… Bunca şöhreti ile nereye kaçacaktı…
ŞAHAN GÖKBAKAR: Gülşen yargılandığı suçtan, en üst sınırdan CEZA ALSA BİLE TUTUKLANAMAZKEN mahkeme gününe kadar tutuklamak nasıl açıklanabilir?
REDD: Utanç, endişe ve öfke duyuyoruz. Gülşen’i serbest bırakın!
AYLİN ASLIM: Ali Erbaş’ın aynı hassasiyeti Dolmabahçe Camisi imamı Halil Necipoğlu sürülürken göstermesini beklerdik ama demek gerçek imam ve hatip meslektaşlarındansa şarkı söyleyen kadınlarla uğraşmak daha çok ilgisini çekiyor. Gülşen tutuklanınca halkın imamlar ve imam hatipler, tarikat yurtlarında yaşananlarla ilgili görüşleri değişti mi? Bunu da sanırım önümüzdeki yıl hep birlikte göreceğiz. Gülşen’in tutuklanmasının hukuk dışılığını ise hukukçulara bırakıyorum. Tam bir çöküştür bu yaşanmakta olan.(Haberin devamı için buraya tıklayınız…)