Dikmen Gürün
17 Nisan, “Köy Enstitüleri Günü” olarak anılıyor. O nedenle, bugün yazımı 8 Aralık 1938 – 12 Ağustos 1946 tarihleri arasında Maarif Vekili olarak görev yapmış olan Hasan Âli Yücel’in 17 Nisan 1944 tarihinde, “Köy Enstitüleri Bayramı” münasebetiyle yayımlanan radyo konuşmasından bölümlere ayırmak istedim. Düşünüyorum; 1946 itibarıyla Hasan Âli Yücel’in ve aydınlığın yolunu açacak olan Köy Enstitülerinin yolları kesilmeseydi, Demokrat Parti iktidarında bu enstitüler tamamen ortadan kaldırılmasaydı (1954) acaba bugün hangi noktada duruyor olurduk? Her fırsatta erken Cumhuriyet yıllarına, tek parti dönemine mesnetsiz saldırıların yapıldığı; Atatürk’ün, İnönü’nün fütursuzca hırpalandığı; bağnaz politikaların belli alanlara odaklandığı; eğitim sisteminin bilinçli olarak yıpratıldığı bir dönemden geçiyoruz… Evet, sözü fazla uzatmadan, Türk Aydınlanması’nın simge isimlerinden Hasan Âli Yücel’in yıllar önce Köy Enstitülerine dair söylediklerini bir kez okumak ve paylaşmak istedim:
HASAN ÂLİ YÜCEL’DEN
“17 Nisan, bizim büyük bayram günlerimizden biridir. Köy Enstitüleri Kanunu, Büyük Millet Meclisi’nde dört yıl önce bugün kabul edildi. İlköğretim işinin yüzde yüz halli. Cumhuriyet inkılaplarının en önemlilerinden biri olacak. Türk köyüne ve köylüsüne, öğretmeni ile, sağlığına bakan insanı ile gitmenin yolundayız. (…) Öğretmen ve ilköğretim bakımından şark milletlerinin önünde ve garp milletlerinin gerisinde olduğumuzu hiç unutmamalıyız.
(…) Köy Enstitülerinde vazife alan arkadaşlarım, orada yetişen genç kardeşlerim: Beş seneden beri (…) sevgili vatanımızın evsiz, barksız, hatta ağaçsız dümdüz toprakları üstüne sizleri getirdik. Tabiatın yağmur gibi, kar gibi, soğuk gibi, zelzele gibi kuvvetleri ile döğüştünüz. Yenilmediniz, yendiniz. Ders okuduğunuz ve okuttuğunuz binalar sizin temiz ellerinizin eseridir. İçinde yattığınız duvarlar ve damlar, üstüne uzandığınız (…) yataklar, sizin elinizin emeğidir. Muhteşem beton binalardan manevi ihtişamı hiç de eksik olmayan bu mütevazi durakların içerisinde, cumhuriyetçi ve inkılapçı Türkiye’nin hayat kaynakları ve kurtuluş öncüleri yetişiyor.
(…) Elimizdeki kanuna göre köylerde ve Köy Enstitülerinde vazife almış eğitmen, öğretmen, gezici başöğretmen, ilköğretim müfettişi, enstitü öğretmeni, usta öğreticiler arasında işlerinde üstün başarı gösterenlerin adları 17 Nisan, bu bayram gününde radyo ve gazetelerde yayınlanacaktır. Memleketin, bütün köy okullarında ve 18 Köy Enstitümüzde çalışan 8500 eğitmen ve öğretmenden 1119’u üstün başarılı olmak şerefine erdiler. Geri kalanların az çalıştığını zannetmeyin. (…) Okul dışında kalmış halkımızın okuma yazma bilmeyenlerini yetiştirmişler, akşam okulları açmışlar, köy gençlerini yüzücü, binici olmaya alıştırmışlardır. Köy Enstitülerinden yapılacak balıkçılık, hayvan bakımı, köy sanatları, ekim, fidanlık, bağcılık, ziraat sanatları gibi türlü işlerde öğrencilerle birlikte, geceli gündüzlü beraberce gayret göstermişlerdir. (…) Enstitü öğrencilerinin giyecek, yiyecek, taşıt ve revir işlerinde planlı ve duygulu hareket etmişler, müsbet neticeler almışlardır. Köy Enstitülerinde, köy okullarında Anayasamızın Cumhuriyetçi, İnkılapçı, Laik, Milliyetçi, Halkçı ve Devletçi ruhuna (…) uymuşlar, onlara göre köylerimizde yeni bir hayat yaratmak için özden ve yürekten çalışmışlardı.”(1)
——————————-
(1) Milli Eğitimle İlgili Söylev ve Demeçler. Hasan-Âli Yücel. “Köy Enstitüleri Bayramı Münasebetiyle”, Canan Yücel Eronat. T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları. Mersin-İçel 1993.ss. 221-223