1989 yılından bu yana süren ve bu yıl 25.’si düzenlenecek olan İstanbul Tiyatro Festivali’nin programı 9 Eylül tarihinde online olarak düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. 22 Ekim – 20 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan festivalin bu seneki sloganı “Bu Zamanda Tiyatro”.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner konuşmasında bu yıl da yurt içi ve yurt dışından seçkin eserlerin bir araya getirildiğini ve festivalin İstanbul için yine büyük bir tiyatro buluşması olarak gerçekleşeceğini vurguladı. Bu buluşmanın maddi altyapısının festival sponsorları sayesinde oluşturulabildiğini, bu desteğin özellikle pandemi dönemiyle birlikte daha da önem kazandığını belirtti. Yakın zamanda aramızdan ayrılan Ferhan Şensoy’un nezdinde yakın zamanda kaybettiğimiz sanatçıları andı.
Aşı Vurgusu
Taner, kültür sanatın ve özellikle de tiyatronun sürdürülebilmesi için kapalı salonlarda yüz yüze etkinlikler organize edebilmenin hayati olduğunu ve sağlıklı koşulları sağlayabilmek adına da aşılanmanın oldukça önemli bir yerde durduğunu belirtti. Bu bağlamda tiyatro severlere bu konuda hem kişisel hem de kamu sağlığını düşünerek aksiyon alma çağrısında bulundu.
Festivali Direktörü Leman Yılmaz sözlerine geçen yıl da pandemi koşullarında gerçekleştirilen festivalin kısa bir değerlendirmesiyle başladı. Geçen yıl festival ekibinin oldukça zor şartlarda, umut etmeyi bırakmadan festival düzenlemeyi başardığını, bu koşulların kendilerine pek çok deneyim kazandırdığını vurguladı. Bu yılki festivali bu deneyimlerden hareketle kurguladıklarını belirtti. Festival içeriğine geçmeden önce bu yıl onur ödülü alacak Prof Dr. Ayşegül Yüksel’e sözü devretti. Festivalin diğer onur ödülü ise İtalyan yazar, oyuncu, yönetmen Pippa Delbono’ya verilecek. Pippo Delbono ödülünü 4 Kasım’da Zorlu PSM’de sahnelenecek Neşe oyununun ardından alacak.
Ayşegül Yüksel tiyatrocu ve tiyatro araştırmacısı kimliğiyle bu ödülü almaktan çok büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Öncelikle uluslararası alanda önemli bir tiyatro insanıyla birlikte aynı ödüle layık görülmenin oldukça değerli olduğunu belirtti. Daha önce bu ödüle layık görülen çok değerli isimlerle birlikte anılmanın kendisi için paha biçilmez olduğunu söyledi.
Festival Programı
Festival çerçevesinde üç özel seçki bulunuyor: Hollanda Seçkisi, Bu İşte Bir Kadın Var ve Golden Mask İstanbul Seçkisi. Programda 14 yerli ve 11 uluslararası yapım yer alıyor.
Bunun yanı sıra festival kapsamında çocuk ve ailelere yönelik programlara ve yine çeşitli atölye ve panellere yer veriliyor.
Yabancı Yapımlar
International Theater Amsterdam Euripides’in Medea eserini Simone Stone’un çağdaş yorumuyla sahneye konuyor. Pippa Delbono’nun sahnelediği Neşe şiirsel bir anlatımla, dans ve harekete yoğunlaşan bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Müze Gazhane’de ücretsiz olarak izlenebilecek Waterfloor ise Ali Salmi’nin insan bedeni ve su arasındaki ilişkinin araştırıldığı bir çalışma.
International Theater Amsterdam topluluğunun festivalde yer alan bir diğer çalışması ise Oedipus. Pandemi sürecinde yönetmenin tiyatro deneyimini ekrana aktarırken çekim teknikleri açısından deneysel bir sürece girdiği ve Oedipus’un da da benzer bir yaklaşımla hazırlandığı vurgulandı. Pek çok kamerayla çok açılı bir seyir deneyimi sunmayı amaçlayan yapım kişisel ekranlar yerine yönetmenin de talebiyle beyaz perdede izlenecek. Atlas Sineması bu oyun ve başka bazı oyunların birlikte beyaz perdeden izleneceği festival mekanlarından biri olacak. Bu uygulama geçen yıl bazı uluslararası dans festivallerinde yoğun olarak uygulanmıştı. Benzer bir yönelimin bu yılki festivalde benimsenmesinin teknik altyapı sorunlarını ortadan kaldırabileceği gibi, bir arada gösteri izleme pratiği anlamında da değerli olduğunu vurgulamak gerek.
Festival kapsamında 7 adet çevrimiçi uluslararası eser seyirciyle buluşacak. 2019 yılında Christal Pite’ın koreografisi ve Jonathan Young’ın metin ve dramaturji çalışmasıyla İstanbul’da izlediğimiz The Statement oldukça ses getiren bir yapım olmuştu. Bu yıl ise Christal Pite’ın iki farklı eseri programda çevrimiçi olarak yer alıyor, ilki Gogol’ün Müfettiş eserinden yola çıkılarak hazırlanan Kidd Pivot’un sahnede yer aldığı The Inspector; diğeri ise yine koreografın Jonathan Young ile birlikte çalışarak hazırladıkları Kidd Pivot ve Electric Company Theatre’ın Betroffenheit adlı eseri.
Uluslararası seçkilerden bir diğeri ise Ballet De L’Opera National De Paris’in (Ulusal Paris Balesi) yapımcılığını üstlendiği, 4 ayrı koreografın çalışmasını bir araya getiren Bugün Yaratmak eseri. Bu çalışma için dört koreografa “bugün yaratmak isteseniz ne yaratırdınız” sorusu sorulmuş. Birer solo ile başlayıp bu soru çerçevesinde hazırladıkları koreografileri sunan dört isim Avrupa’da dans dünyası içinde son dönemlerde dikkat çeken ya da uzun yıllardır önemli çalışmalar ortaya koyan Sidi Larbi Cherqaui, Tess Voelker, Damien Jalet ve Mehdi Kerkouche.
Üç seçkiden biri olan Golden Mask seçkisi, festivalin bir süredir Rusya ile kurduğu sanatsal bağlantıyı sürdüren bir seçki olarak öne çıkıyor. Bu kapsamda Çehov’un Ayı eseri bir müzikal tiyatro örneği olarak sahnelenecek; Puşkin’in Boris eseri yine çağdaş bir yorumla ve kumpanyanın çekim estetiği üzerine yaptığı araştırmalardan ve deneyimden beslenen bir çalışma olarak dikkat çekiyor; Gorki’nin eseri Güneşin Çocukları çağdaş bir yorumla günümüzden bambaşka bir bağlama yerleştirilerek ele alınıyor.
Hollanda Seçkisi içinde yer alan, aile ve çocuk etkinlikleri kapsamında organize edilen Alice ise bir dans gösterisi olarak De Stilte topluluğu tarafından sahneye konmuş. Topluluk hem bu janr içindeki deneyimi hem de eğitimci bir misyonla çalışan bir topluluk olarak tanınıyor.
Türkiye Yapımları
Festivalin açılış oyunu Hira Tekindor’un yönettiği Toz. Irgat Irmak Bahçeci tarafından Shakespeare oyunlarında yer alan ırgat karakterlerinden yola çıkılarak hazırlanan bir kolaj niteliği taşıyor. Zehra İpşiroğlu’nun Yüzleşme isimli oyunu da programda. BAM İstanbul’un Istırap Korosu, Sema Elçim’in metnini yazdığı, Ali Sami Özbudak’ın yönettiği Gabriel’in Düşü, Eyüp Emre Uçaray’ın yönettiği Koleksiyoncu, Kocaeli Şehir Tiyatroları’ndan Mehmet Birkiye’nin yönettiği Vişne Bahçesi, Kadıköy Emek Tiyatrosu’ndan Birazdan Gideriz Şimdi Yağmur Yağıyor, İstanbul Tiyatro Festivali yapımı Beni Sakın Yumruklardan ile çocuk oyunları Eşit Masallar ve Mitolojik Hikâyeler ilk kez, festivalde izleyici ile buluşacak.
Ses tiyatrosu projesi olan Podacto kapsamında Godot’yu Beklerken, Açık Aile ve Kendine Ait Bir Oda çevrimiçi olarak dinlenebilecek.
Basın toplantısı Leman Yılmaz’ın “Bu Zamanda Tiyatro, nefes aldırır; birleştirir ve uyandırır” sözleriyle sona erdi.
Lale Kart üyeleri 20 Eylül itibariyle bilet temin edebilecekler, genel bilet satışları 24 Eylül tarihinde başlıyor.