Serkan Fırtına
Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği (OYÇED) olarak, kurucu üyemiz ve Türk tiyatro biliminin çınarlarından Prof. Dr. Özdemir Nutku adına gerçekleştirdiğimiz Oyun Yazma Yarışmalarında (çocuk-yetişkin-çeviri) dereceye giren eserler, Dramatik Yayınları tarafından kitaplaştırıldı.
Öncelikle yarışmanın paydaşlarından biri olan Dramatik Yayınları’nı, özverili tutumundan dolayı kutluyorum. Hiçbir maddi çıkar beklemeden böylesine anlamlı bir çalışmaya imza atmalarını çok önemsiyorum. Tiyatro üzerine kuramsal çalışmaların ve oyun kitaplarının satış oranlarının azlığı meselesine gelince; bunu çok yazdık, konuştuk. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Sadece tiyatroyu bir meslek olarak sürdürenler ve bu alanın öğrencileri, çıkan kitapları edinseler, tiyatro yayıncılığı çok rahatlar ve diğer yayınevlerinin de böyle kitaplar yayımlaması teşvik edilmiş olur.
Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği olarak, tüm yazarlara açık çağrı yapmıştık. “İnadına yazalım; yazarak çoğalalım…” Pandemi sürecinde oyun yazarlarını umutsuzluğa karşı, kendi alanımızdan bir varoluş ortaya koymaya davet ettiğimiz yetişkin oyun yazma yarışmamıza 116 oyunla başvuru yapıldı.
Yarışmanın seçici kurul üyelerinden biri olarak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki oyun yazarlığında nitelik açısından büyük bir sıçrama yaşanıyor. Yeni oyunların, tiyatroların repertuarlarına girmesi ve sahnelenmesi konularında halen istenilen seviyeye gelinmemiş olsa da uzun vadede Türk tiyatrosunun oyun dağarcığının nitelikli yerli oyunlarla oluşacağına olan inancımızı sürdürüyorum. Her üç yarışma için emek veren alanlarında uzman tüm seçici kurul üyelerini fedakârlıklarından ötürü kutluyorum.
Yetişkin oyun yazma yarışmamızda dereceye giren toplam 6 oyun kitaplaştı. Kitabın girişinde Hülya Nutku’nun, “Özdemir Nutku ve Oyun Yazarlığına Bakışı” başlıklı önemli bir yazısı var. Yazıda Özdemir Nutku’nun yaşamının büyük bir bölümünü adadığı oyun yazarlığı eğitimi için yaptıkları ve kişisel yolculuğunda bu alandaki diğer çabaları ortaya seriliyor. Hülya Nutku giriş yazısını o kadar güzel hazırlamış ki sanki bir kitap boyutunda ilerleyecek konuyu kısa bir yazıya sığdırmak zorunda kalmış gibi. Söz konusu Özdemir Nutku olunca ve onu en iyi tanıyanlardan biri Hülya Nutku olunca yazıdan aldığınız öğrenme zevki bambaşka oluyor.
Yarışmanın birincisi Berat Beyoğlu’nun yazdığı “Yaşamak İstediğim Dünyadan Artakalan” adlı distopik bilim kurgu türünde yazılmış bir oyun. Oyunda yazar dünyamızın büyük bir sorunu haline gelen pandemiye de gönderme yapıyor. Doğayı katleden ve yaşadığı gezeni yok eden insanlık için kurtuluşun yine kendisi olduğunu gösteren oyun düşünsel boyutu yüksek bir çalışma.
Yarışmanın ikincisi Orçun Masatçı’nın ‘Etiyopya Kahvecisi’ adlı oyunu. Birbirlerini hiç tanımayan iki kişinin ön yargılardan ve kimliklerinden sıyrılıp gerçek paylaşıma ulaşmalarını ele alan bir modern zamanlar durağı.
Yarışmanın üçüncülüğü iki oyun arasında paylaştırıldı. Şenay Tanrıvermiş’in ‘Ofis Boy’ adlı oyunu, beyaz yakalı olarak bilinen modern kölelik dünyasının kara bir panoramasını sunduğu, distopik kara komedi türünde bir çalışma. Oyun, dil üzerinden denemelere girişen yenilikçi yapısı ile birlikte, göstergebilimsel açıdan da incelenmeye ve üzerinde çalışılmaya çok uygun motif ve simgeler içeriyor. Üçüncülüğü paylaşan diğer çalışma, Devrim Pınar Gürbüzoğlu’nun, Einstein’ın zaman paradoksunu kurgusunun temeli yaptığı ‘Einstein Kumpanyası’ adlı oyunu. Dramatik olanın tüm ilkelerini başarıyla var eden oyun, İzmir’den göç etmek zorunda kalan bir mübadil ve bir tiyatro sanatçısının sıra dışı buluşmasını konu alıyor.
Mansiyon ödülü alan Mert Sezgin’in ‘Çatıdaki Sığınak’ adlı oyunu, toplumsal ve bireysel ilişkilerdeki değişimi ilginç ve eğlenceli bir kurguyla işliyor. 1970’li yılların İstanbul’unda yeni zamana ve toplumsal yozlaşmaya direnen bir apartmanda yaşayan güzel insanlar ve sürpriz bir konuk etrafında gelişen olayların işlendiği oyunun en dikkat çeken özelliklerinden biri, karakter özellikleriyle kişileştirme düzeninin gerçekçi bir şekilde oluşturulmuş olması.
Mansiyon ödülü alan diğer çalışma Hülya Karakaş’ın ‘Saç Mahalli” adlı tek kişilik bir kadın oyunu. Tek kişilik oyun yazmanın zorluğu göz önüne alındığında, yazarın dramatik açıdan yoğun ve devingen bir yapı kurduğu okurken bile anlaşılıyor. Sahneleneceği zaman seyircilerin sıkılmadan izleyebilecekleri tek kişilik bir performans olacağına eminim. Çünkü oyuncuya da yaratı ve yorum olanağı veren güçlü bir metin.
Diğer iki kategorimizde düzenlediğimiz yarışmalar da başarıyla tamamlandı. Hem tiyatro çeviri edebiyatımızda hem de çocuk tiyatromuzda birçok nitelikli oyunun görünür olmasına katkı sunmuş olduk.
Prof. Dr. Özdemir Nutku Ulusal Oyun Yazma Yarışması / Dramatik Yayınları / 352 s.