“Pisliği en iyi pislik anlatır.” Bu söz Brecht’in gangster karakterlerine ya da Shakespeare’in tekinsiz kral ya da soytarılarına ait değil. Mafya babası olarak bilinen Sedat Peker’e ait.
Türkiye siyasi gündemi son bir aydır Sedat Peker’in Youtube’da yayınladığı videolar ile çalkalanıyor. Esasında bir mafya figürünün siyasi gündeme kuvvetle tesir etmesi Türkiye gibi bir ülkede pek şaşırtıcı değil. Ancak Sedat Peker’in kullandığı araçlar ve bu araçları kullanırken tercih ettiği üslup ister istemez kendisini sahne sanatları alanının da gündemine taşıdı. Meseleyi bu bağlamda ele alan ve özgün yaklaşımlar sergileyen yazıları sizlerin dikkatine sunuyoruz:
Yılmaz Özdil, Sedat Peker Niye Bu Kadar Çok İzleniyor? başlıklı köşe yazısında, son elli yıldan günümüze halkın ilgisine mazhar olmuş dizi ve sinema filmlerini ironik ve eleştirel bir dille sıraladı. Sedat Peker vakasında ise bahsettiği kurgusal yapımlardan farklı olarak meselenin hakikat boyutuna şöyle işaret etti:
“Sedat Peker’in yakaladığı damar işte budur. Milletin en sevdiği konuların “reality”sidir. İhanet var, intikam var, ihtiras var, entrika var, çatışma var, gerilim var, korku var, mizah bile var… Ve herkes biliyor ki, bugüne kadar seyrettiğimiz aynı içerikteki bütün dizilerden filmlerden farklıdır, çünkü ilk defa “gerçek”tir.”
Portal yazarlarımızdan Ömer Faruk Kurhan ise videoların tek kişilik gösteri boyutunu değerlendirdiği yazısında politik tiyatronun güçlü bir örneğinin Türk-İslam cephesindeki bir çatışmadan çıkmasını hayatın sürprizlerinden olarak tanımladı. Ustalıklı bir doğaçlamaya dayanan “video dizisinin” büyük bütçeli pek çok yapımı sadece bir telefon ve tripodla geride bırakabilmesi boyutuna dikkat çekti ve muhalif sanatçıların Sedat Peker vakasını değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Atilla Dorsay ise Sedat Peker’in IMDB sitesine girmesini gündeme taşıdı ve onu yönetmen ve senaristliğinin yanı sıra en başta bir aktör olarak değerlendirdi. Sedat Peker’in uluslararası popülariteye sahip IMDB’de bile kendisine yer bulduğuna dikkat çeken Dorsay, konu hakkında ülkemiz medyasındaki sessizliği eleştirdi. (Bir süre sonra IMDB videoları listesinden çıkardı.)
Washington Post’ta ise videolar ile ilgili politik analizlerin yanı sıra videoların performans yönüne dair şöyle bir değerlendirme yapıldı:
“Monologları ise teatraldir; dramatik kreşendolar, uzun duraksamalar ve manik kahkahalar içeriyor. Oturduğu masa, Leon Trotsky, Bob Dylan ve Mario Puzo’nun kitaplarıyla süslenmiştir”
Yayınladığı sekizinci videoda Cyrano De Bergerac’ın “İstemem Eksik Olsun” olarak bilinen meşhur tiradına da referans veren Sedat Peker, “hikaye anlatıcılığı” tekniklerinin pek çoğunu kullanarak sansasyon yaratmaya devam ediyor. Konuyla ilgili sahne sanatları bağlamında çıkan yorum ve analizleri portalimizde sunmaya devam edeceğiz.