Dünya Tiyatro Günü’ne ilişkin açıklama yapan HDK Kültür Sanat Komisyonu, sanatın zor bir süreç geçirdiğine değinerek ‘Seyircilerimizle birlikte hep beraber özgürleşeceğiz. Hiç usanmadan bütün çirkinlikleri güzelleştirmek için bir kez daha emek vereceğiz’ dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kültür Sanat Komisyonu, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne ilişkin Kürtçe ve Türkçe yazılı açıklama yayınladı.
1961 de yazılan ilk tiyatro bildirisine dikkat çekilen açıklamada, “O bildiride şöyle bir cümle geçiyor. ‘Ne tuhaftır, tarih zamanla şeklini kaybeder, buna karşılık, efsane zamanla kuvvetlenir. Bunu en iyi tiyatro sahnesinde anlarız.’ Acılarımızı, sevinçlerimizi de sahnede anlarız ve izleriz. Uzun zamandır yan yana gelemediğimiz günlerden geçiyoruz. Her zorlu süreçte en ağır darbeleri alanlardan biri kuşkusuz kültür ve sanat oluyor. Kapanan tiyatrolar, sahneler bunun örnekleri olarak karşımıza çıkıyor” denildi.
‘Çok dilli var olmaya devam edeceğiz’
Milyonlarca insanın hayatta kalmak için çabaladığına, baskıcı düzenlerin ve yırtıcı kapitalizmin pençesinde acı çektiğine değinilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Yaşamlarımıza burunlarını sokmaktan geri durmayanlar mahremiyetimizi ihlal ederek repliklerimizi saygısızca sansürlemekte. Ancak bizlere dayatılan baskının, sansürün, sömürünün ve savaşın karşısında dün olduğu gibi bugün de en güçlü setimizi çekerek, sahnelerimizde çok dilli, çok renkli var olmaya devam edeceğiz. Çünkü bu dünyada güçler eşit değil. Çünkü bizleri sürekli tek ulusun, tek ırkın, tek cinsin, tek dinin, tek ideolojinin, tek kültürel çerçevenin ötekilerden üstün olduğuna inandırma çabasındalar. Böyle bir dünyada sanatla toplum gündemleri arasındaki bağların koparılmaması için, direnmek en güzel anlamını kazanıyor kuşkusuz.
Tekçiliğin karşısında
Tekçi olan her şeyin karşısında, her yerde; küçük köylerin meydanlarında, şehirlerin yüksek donanımlı sahnelerinde, okul salonlarında, tarlalarda, mahallelerde, kent meydanlarında, toplantı merkezlerinde, yoksul semtlerde, bodrum katlarında oyunlarımızla var olmaya devam edeceğiz. Seyircilerimizle birlikte hep beraber özgürleşeceğiz. Hiç usanmadan bütün çirkinlikleri güzelleştirmek için bir kez daha emek vereceğiz. Çünkü bizler sanatın gücünü bildiğimiz içindir ki, sorumluluğumuz o denli büyük.”