“Pandemi, Tek Başına Kurtuluş Şansı Olmadığını Gösterdi”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

(İsmail Afacan’ın Evrensel’de yayınlanan haberini okurlarımızla paylaşıyoruz.)

2020 kültür sanat bileşenleri açısından zor bir yıl oldu. Normal zamanlarda yapısal sorunları nedeniyle krizler yaşayan kültür sanat kurumları mart ayında başlayan pandemi nedeniylebüyük bir darboğazın içine girdi. Geçimini sanatıyla sağlayan kültür sanat kurumları ve emekçileri yeterli devlet desteği göremeyince, perdelerini indirdi, enstrümanlarını sattı, işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya kaldı. Yasaklanan oyunlar, muzır ilan edilen kitaplar, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engeller sürecin tuzu biberi oldu.

Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner, Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu, Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu ve Yayıncılar Kooperatifi Başkanı İlbay Kahraman’la 2020’nin nasıl geçtiğini konuştuk. Pandeminin kültür sanat alanına etkilerini, neler yaşadıkları, çözüm önerilerini… Söz meslek örgütlerinde…

“YAPISAL SORUNLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKTI”

Sahne, perde, ekran, mikrofon oyuncuları pandemi sürecinde birçok sorunla boğuştu. Normal zamanlarda ağır koşullarda çalışan set işçileri ve oyuncularının hayatları hiçe sayılarak -kısa bir süre durdurulsa da- diziler çekilmeye devam etti. Bu alanda örgütlenme faaliyeti yürüten Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu’na pandemiden nasıl etkilendiklerini sorduk. 2020’de sektördeki tüm arızaların ve büyük yapısal sorunların gün yüzüne çıktığını dile getiren Gidişoğlu “2020 yılı aslında, özellikle bazı alanlarda, çok umut vadeden gelişmelere gebe olarak başlayan bir yıldı temsil ettiğimiz performans sanatçıları için. Mesela seslendirme ve sahne sanatları alanında önemli hak kazanımları olma ihtimali ile başladı 2020. Ancak sonrasında yaşanan pandeminin en çok vurduğu meslek gruplarından biri de performans sanatçıları, oyuncular, sahne ve sinema-TV emekçileri oldu. Pandemi, bizim yıllardır dikkat çekmeye çalıştığımız setler, sahneler ve stüdyolardaki tüm yapısal sorunların, oyuncuların ve tüm icracı performans sanatçılarının hakları konusunda uygulanmayan kanunların, verilmeyen hakların yarattığı sorunları tüm çıplaklığıyla görünür kıldı” ifadelerini kullandı.

2021’de gün yüzüne çıkan yapısal sorunların görmezden gelinmemesini talep eden Gidişoğlu şunları söyledi: “Devlet kurumlarından beklentimiz yasal eksiklerin giderilmesi ve var olan yasaların uygulanması konusunda üzerine düşen kamu görevini yerine getirmesi. Sektör paydaşlarından beklentimiz ise hem görsel-işitsel sanatlar ve eğlence sektöründe hem de sahne ve gösteri sanatları sektöründe artık geçmişte eksik olan sosyal diyalog ortamının kurulması ve sektör dinamiklerinin birlikte belirlenmesi için adım atılması. Kendi üye kitlemiz olan tüm oyuncu ve performans sanatçılarını ise 2021’de örgütlülüğün önemini çok daha iyi kavrayarak meslek örgütlerine üye olmaya, hakları için yalnız değil birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Çünkü pandemi ve 2020 yılı bir kez daha gösterdi ki tek başımıza ne kurtuluş var ne de mücadele şansı. Ancak dayanışmayı var ederek bizler gerçekten var olabiliriz.”

“EKONOMİK, SOSYAL VE PSİKOLOJİK SORUNLARLA BOĞUŞUYORUZ”

Pandemi koşullarında kendi kaderine terk edilen müzisyenler, yaşamsal ihtiyaçlarına karşılamak için enstrümanlarını satmak zorunda kaldı. Devlet tarafından müzisyenlere toplam üç ay olmak üzere her ay 1000 lira yardım yapılacağı duyuruldu. Pandemiden kaynaklı kriz içinde olan müzisyenler destek paketini komik bularak tepki gösterdi. Son olarak Beyoğlu’da çeşitli mekanlarda müzisyenlik yapan Duran Ay’ın geçim sıkıntısından dolayı intihar ettiği belirtildi.

İzmir Müzisyenler Derneği Başkanı Oktay Çaparoğlu 2020’de yaşadıkları sorunları anlatarak sözlerine başladı: “Müzisyenler sigortasız ve güvencesiz çalışma nedeniyle ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlarla en ağır şekilde boğuşuyor. Süreçten etkilenen müzik emekçileri için dayanışma ağı örmeye çalışıyoruz. Her gün onlarca telefon alıyoruz. Kiralarını, faturalarını ödeyemiyorlar. Müzik aletlerini satıp evine erzak alanlar, anne ya da babasının emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalanlar var. Pandemi sürecinde şehir dışında olup sokakta kalan, sokak müzisyeni dostlarımız var 3 ay boyunca ne barınma sorununu çözüp bir yere yerleşebildiler ne de düzenli beslenebildiler.”

Kayıt dışı çalışmanın son bulması, sanat iş kolu kapsamında sanatçıların sosyal güvenlik sistemine uygun şartlarda dahil edilmesi kalıcı ve etkili bir çözüm olarak kendini dayattığını dikkat çeken Çaparoğlu “Yeterli olmasa da en azından ülke genelinde kültür ve sanat emekçilerinin örgütlendiği kurumlarda canlanmaya neden oldu bu. Aylardır 60 ilde Türkiye Sahne Sanatçıları ve Müzisyenler Meslek Birliği kurmak üzere çalışma yürütüyoruz. Sendikal ve mesleki örgütlenmeler her yerde hız kazandı. Umarız bundan sonrası için güçlü bir ses çıkaracak örgütlenme düzeyine ulaşırız” şeklinde konuştu.

“ÇOĞU YAYINCI UMUTSUZ  BİR YÜRÜYÜŞE BAŞLADI”

Yayıncılık sektörü 2020’ye doların önlenemez yükselişi nedeniyle krizle girmişti. Özellikle kitap kağıdının -ithal edilmesinden kaynaklı- yüksek maliyetli olması yayıncılık sektörünü açmaza sokmuştu. Kitap kağıdı üreten yerli sanayi kuruluşlarının olmaması krizi derinleştirmişti.  2020’de tüm bu sorunlara pandemi eklendi.

Yayıncılar Kooperatifi Başkanı İlbay Kahraman “2020 yılı, yayıncılık açısından yeni hedefler ve yeni umutlarla başlarken birdenbire araya kovid-19 diye bir engel girdi. Bütün planlamalar ertelendi ve belirsiz bir geleceğe doğru çoğu yayıncı umutsuz bir yürüyüşe başladı. Yayıncıların en büyük sorunlarından biri kitaplarını yeterince sergileyememek ve satış kanallarını yeterince açık tutamamaktır. Pandemiyle birlikte zincir mağazaların bir bölümü mağazalarını açık tutamamak nedeniyle ödemelerini azaltarak geciktirdi. Bunun yanı sıra mağazalarını açık tutamayan zincir mağazacılar internet satışlarına yöneldiler ve kendi açıklarını bu açıdan kapatmaya başladılar. Ancak peşin satan internet siteleri ödemeleri vadeli bir şekilde ödemeye başladılar. Bu da yayıncıların sorununu büyüttü. Pandemi nedeniyle çalışanların sağlık sorunu aslında yayıncıların karşılaştığı en önemli sorundu ve evden çalışma modeliyle bu sorun nispeten azaltılmaya çalışıldı ama her yayıncı bu alternatifi kullanamadı. Koşulların zorlamasıyla yayınlanan kitap sayısında düşmeler yaşandı. Bu durum özellikle küçük yayıncıları önemli bir şekilde etkiledi” dedi.

Kendi yayınevinden örnek veren Kahraman “Ayrıntı Yayınları olarak her yayıncı gibi biz de bu süreçten etkilendik. Dolar ve avrodaki artışlar kağıt, matbaa ve telif giderleri gibi temel girdilerdeki artışa neden oldu. Bizim gibi kitaplarının çoğu çeviri eser olan bir yayınevini bu durum biraz daha fazla etkiledi. İnternet satış sitemizi yenilememiz ve gelen talepleri nispeten karşılayabilmemiz bizim bu krizi atlatmamıza destek oldu. Bir diğer destek kaynağımız da sorunlarımızı ortaklaştırıp, çözümlere ortak arayışlar planladığımız YAYKOOP oldu. Yayıncılar Kooperatifi bu dönemde organize ettiği kurumsal satışlar ve internet satış sitesi aracılığıyla yayıncılara çözüm üretmeye çalışıyor.” ifadelerini kullandı.

“EDEBİYAT VE SANAT ALANINDA 2020 YASAKLARLA GEÇTİ”

TYS Genel Başkanı Adnan Özyalçıner: Edebiyat ve sanat alanında 2020 yasaklarla geçti. En başta ifade ve düşünce özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla anayasal haklarla özgürlükler hiçe sayıldı. Bu yolla gazetecilerin, yazarların, sanatçıların, aydınların gözaltı, yargılama, hapse atılmalarıyla edebiyat, sanat, kültür alanında üretim baltalanmış oldu.

Ekonomik açıdan bakacak olursak edebiyat alanında basım giderlerinin pahalanması ithal kağıda zorunlu oluşumuzdan dövizde sürekli artıştan kağıdın neredeyse ulaşamayacağımız düzeye yükselişi; kitap, dergi basımını etkileyerek en aza indirdi. Baskı sayılarını düşürerek yaygınlığını engelledi.

Yıl boyuncu kimi valiliklerce kitaplar yasaklandı. Kimi yayınlar muzır ilan edilerek engellendi. Bu arada tiyatro, sinema alanındaki sansürler, televizyon karartmaları eksikliğini göstermedi.

Bütün bunlara koronanın getirdiği eve kapanmayı eklersek, yılın hemen dörtte üçünü edebiyat, sanat, kültür açısından yaşamsal kısıtlamalarla yasakların, ekonomik düzensizliklerin etkisiyle ağrı aksak geçirdik/geçiriyoruz.

Umudumuz yeni yılda, korona sürse de, yasakların arkası kesilmese de biz gazeteciler, yazarlar, sanatçılar, aydınlar işimizin başında, dayatılan bütün güçlüklerin üstesinden gelecek, yerel yönetimlerin yarattığı kimi desteklerden de yararlanarak okurlarımızla seyircilerimize ulaşmayı sürdüreceğiz. Kitaplarla, oyunlarla, filmlerle, şarkılarla sesimizi yükselterek…

Evrensel

Paylaş.

Yanıtla