Hatice Şahin’in Yeni Yaşam Gazetesi’nde çıkan haberini paylaşıyoruz
Mordem Sanat ve Kültür İçin Alan işbirliğiyle başlayan ‘Köyümüzde Sanat Hasadı’ projesi köy köy gezerek tiyatro sergiliyor. Proje, bu yıl 2 bin 500 çocuğa ulaşarak tiyatrosuz köy kalmamasını hedefliyor.
Mordem Sanat Merkezi ve Kültür İçin Alan işbirliği ile geliştirilen ‘Köyümüzde Sanat Hasadı’ projesi ile köy okullarında okuyan öğrencileri tiyatro ile buluşturuyor. ‘Köyümüze Şenlik Geldi’ projesinin ardından bu yıl da ‘Köyümüzde Sanat Hasadı’ projesi ile 2 bin 500 çocuğa ulaşmayı hedefleyen Diyarbakır’da faaliyet yürüten Mordem Sanat Merkezi, ayrıca çocukların da tiyatroya aktif katılımını sağlamak için çocuklarla düzenledikleri atölyelerde onların hikayelerini birleştirerek oyun haline getiriyor. Dijital atölyelerin koordinatörlüğünü Esma Kaygusuz yaparken, tiyatro oyunları ise Mordem Sanat Merkezi tiyatro topluluğu tarafından sahneleniyor.
Mordem Sanat Merkezi Sanat Yönetmeni Barış Işık ile projenin amaçları ve geleceği hakkında konuştuk.
Köyümüzde Sanat Hasadı adlı projenin Mordem Sanat Merkezi olarak çocukları kültür-sanat hayatına katılımlarını sağlamaya dönük yaptıkları bir çalışma olduğunu belirten Işık, çocuklara dönük her yıl ayrı bir proje hazırladıklarını, geçen yıl yine benzer bir proje ile 12 köy okulunda 2 bin 678 çocuğa ulaştıklarını söyledi. Geçen yıl köy okullarında tiyatro ve kukla atölyeleri gerçekleştirdiklerini ifade eden Işık, “Bu sene de beş köy merkezine bağlı köylere ve şehirdeki bazı çocuk kurumlarına oyunlar sahneleyeceğiz. Bu sene bir önceki seneden farklı olarak biz belirdiğimiz bir köyde sürekli olacak şekilde atölye kurduk, atölye aracılığı ile çocukların kendi hikayeleri ile bir oyun çıkardık. Onların hikayelerinden açığa çıkan oyunu arkadaşlarının önünde sahneledik. Biz de kendi oyunumuzu oynadık. Gittiğimiz köylerde çocuklar ilk kez tiyatro ile karşılaşıyor. Tiyatro, palyaço ve kukla gibi kavramlarla ilk kez karşılaşıyorlar” diye belirtti.
‘Köyümüzde Hasat Zamanı’ isminin de bir anlamı olduğuna vurgu yapan Işık, “Bir önceki projemizin ismi ‘Köyümüze Şenlik Geldi’ idi. Biz şenlik ile köylere gittik. Bu sene ise köyden bir hasat kaldırma üzerine bir proje geliştirdik” diye konuştu.
Çocuk hikayelerini yazıyor
Çocukların kendi oynadıkları oyunların daha farklı olduğunu belirten Işık, çocuklarla atölye sırasında hikaye oluşturma üzerinde egzersiz yaptıklarını belirterek oyunların oluşturulması hakkında şu sözleri sarf etti: “Bu atölyelerde her çocuk kendi hikayesini yazmaya başlıyor. Finalde biz o hikayelerin hepsini birleştirip bir tek oyun haline getiriyoruz. Her çocuk kendi karakterini yazmış oluyor. Biz onun karakterine o oyunda bir şekilde yer veriyoruz. Bunları yazmış olduğu bir ürün ortaya çıkıyor. Bu amaçla kendilerine olan özgüvenleri artıyor, oyundan daha fazla keyif alıyorlar.”
Köyler tiyatrosuz kalmasın
Okulları seçerken her ilçeden bir ya da iki köy seçtiklerini belirten Işık, ekonomik şartlardan dolayı her köye gitmenin zor olduğunu, daha çok sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları çağrılar sonucu aldıkları davetlere gittiklerini belirtti. Amaçlarının bölgedeki hiçbir köyün tiyatrosuz kalmaması olduğunu ifade eden Işık, salgın sürecinin bu amaçları sekteye uğrattığını belirtti.
Ebeveynlerle iletişim
Işık, salgının tek artısının aileler ile kurdukları temas olduğunu belirterek, işlerinin daha çok çocuklarla olduğundan ebeveynlere dokunma şanslarının olmadığını ancak salgından kaynaklı ebeveynlere de dokunma fırsatı doğduğunu söyledi. Atölyelerini bu süreçte dijital olarak yaptıklarını belirten Işık, “Mecburi olarak ebeveynlerinin telefonları ile bizimle bağlantı kuruyorlardı. Bazı egzersizler yapıyorduk, bu durum bize artı olarak da yansıdı. Çünkü çocukların aileleri ile de iletişimimiz oldu, yetenekli öğrencileri şehirde eğitim vermek için görüşme ve sıcak ilişki kurma fırsatı oldu” şeklinde konuştu.
Bin 200 çocuğa ulaşmak istiyoruz
Salgının eksi taraflarını ise şöyle sıraladı Işık: “Proje kapsamında hedefimiz 2 bin 500 çocuktu. Ancak pandemiden kaynaklı bu sayı maksimum bin 200 çocuk olacak. Bizler hastalığı da dikkate alarak, hastalığın fazla yayılmasını istemediğimizden dolayı ulaşabileceğimiz çocuk sayısını da doğal olarak düşürdük. Bu koşullarda bin 200 çocuğa ulaşmak bizim için bir başarı olacaktır.”
Çocukları tiyatroyla buluşturmak
Mordem Sanat olarak hedeflerinin çocukların kültürel hayata katılımını sağlamak, kimliği çocuk olan herkese ulaşmak olduğuna dikkat çeken Işık, “Onların temel hakkı olan kültürel faaliyetlerden yararlanmalarını istiyoruz. Bu temel hakkı onların ayaklarına kadar götürüyoruz. İkinci hedefimiz ise kültürel mirasın korunması ve kaybolmakta olan sanatsal formları topluma yeniden kazandırmak gibi bir başlığımız var. Bu başlık altında da bir laboratuvar gibi çalışıyoruz. Yine sanatın bütün alanlarında çeşitli eğitim ve üretim çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.