Mimesis-Çeviri
İtalya’da kültür sanat ödeneklerine uygulanan kesintileri hedef alan protestolar Milano’daki La Scala’da çıkan isyanla tırmanmaya devam etti. Opera Evi’nde orkestra şefi Daniel Barenhoim’in öncülük ettiği gösteriler, Roma’nın sanat bütçesine uygulanacak % 37’lik kesintiyi oylamasıyla birlikte şiddetli bir eylemliliğe dönüştü.
Guardian, 7 Aralık 2010, Çeviri: Taner Olçum
7 Aralık’ta Milano’daki La Scala Opera Evi önünde toplanan polisler. İtalya’da kültür ve sanata ayrılan bütçede yapılan kesintilere karşı başlayan protestolar ilerleyen saatlerde şiddetli çatışmalara dönüştü. Fotoğraf: Alessandro Garofalo / REUTERS
İtalya’da kültür ve sanat bütçesine uygulanan kesintilere karşı yapılan protesto gösterisinde polis ve eylemciler arasında şiddetli çatışmalar yaşanırken, orkestra şefi Daniel Barenboim da Milano Opera Evi’nin açılış galası vesilesiyle sesini duyurma şansını kaçırmadı.
İki ev yapımı bombanın da patlatıldığı çatışmaların ardından en az on polis memuru ve sayısı belli olmayan bir grup gösterici hastaneye kaldırıldı. Çatışma esnasında sis bombaları ve göz yaşartıcı gaz kullanıldı.
Eyleme hazırlıklı olan polis, bazıları kask bazıları Noel şapkaları takan göstericiler arasından yaklaşık yüz kişiyi, Milano’nun en ünlü tiyatrosunun bulunduğu meydanı çevreleyen barikatları aşmaya çalışırken tutukladı.
La Scala’nın opera ve bale sezonu açılış gecelerine, genellikle sanatla ilgisi olmayan eylemler eşlik ederdi. Fakat bu sefer çok sayıda protestocu prömiyer gösterisi sırasında, Silvio Berlusconi hükümetinin hazırladığı ve Roma’da oylamaya sunulan 2011 bütçesinde kültür sanat ödeneklerinde kısıtlamaya gidilmesini protesto ediyordu.
İtalya’nın dört bir yanından gelen tiyatro öğrencileri de gösteri sanatlarına ayrılan ödeneğin % 37 oranında kısılmasını protesto etmek amacıyla toplanan opera çalışanlarına katıldı.
Diğer göstericiler ise, öğrenci burslarını azaltacak ve araştırma bütçelerinde kesintiye neden olacak olan, fakat hükümetin “yüksek öğrenimde liyakate dayalı değerleri teşvik edeceğini” iddia ederek savunduğu bir üniversite reform tasarısını protesto ediyorlardı.
Barenboim dört yıl önce “maestro scaligero” unvanıyla La Scala’nın baş konuk şefliğine getirilmişti. İsrailli orkestra şefi; Richard Wagner’in Die Walküre’sinin (Valkür) başında, batonunu kaldırmadan önce, seyirciler arasında yer alan İtalya Devlet Başkanı Giorgio Napolitano’ya dönerek şöyle dedi: “Bu unvanın sahibi olarak şahsım adına ve sadece La Scala’da değil, diğer tüm tiyatrolarda oynayan, şarkı söyleyen, dans eden ve çalışan meslektaşlarım adına şunu söylemem gerekir ki; bu ülkedeki ve Avrupa’daki kültürün geleceği adına derinden endişeliyiz.”
Daha sonra İtalyan anayasasının, “cumhuriyetin bilimsel ve teknik araştırmalar ve kültürün gelişimini teşvik edeceğini” belirten dokuzuncu maddesini okudu. Sözü geçen madde aynı zamanda hükümetlerin, ülkenin “tarihi ve sanatsal mirasını” muhafaza edeceğini taahhüt ediyor. Şefi alkış yağmuruna tutan bir salon dolusu seyirciye Napolitano da katıldı.
Belçikalı yönetmen Guy Cassiers’in sahneye koyduğu prodüksiyon, video kullanımını da içeriyor; ki edindiğimiz bilgilere göre bu bazı şarkıcıları rahatsız eden bir yenilik. Cassiers amacının tüm disiplinleri ve teknolojileri “bir evren yaratmak için” bir araya getirmek olduğunu söylüyor. Die Walküre’de rol alan yıldız sanatçılar arasında soprano Nina Stemme, mezzo-soprano Waltraud Meier ve tenor Simon O’Neill yer alıyor.
