Tiyatro ve Ahlak

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yukarıdaki başlık Stanislavski’nin ünlü makalesinden esinlenilerek koyulmuştur. Stanislavski bir bilim adamı titizliğiyle çalışmasına rağmen gerçekte sanat pratiğine bir din gibi yaklaşırdı. Sahne kutsal bir mekandı ve seyirciye her zaman en güzel olanı vermekle yükümlü olan oyuncular bu mekana girerken sadece gündelik hayatın fiziksel kirlerinden değil, modern yaşamın insan ruhunda yarattığı tahribattan da kurtulmayı başarabilmek zorundaydılar. Kutsal bir tiyatro fikrini hayata geçirmeye en çok yaklaşan kişi olarak Grotowski’nin Stanislavski’den “babam” diye bahsetmesi boşuna değildir.

Ama zaman geçti ve toplumlar baş döndürücü bir hızda değiştiler. Geleneksel ahlaka farklı jenerasyonlar birkaç kez meydan okudular ve sınıfsal ya da dinsel bir ahlak fikri oldukça büyük bir darbe yedi.  Cinsel devrim, kadın haraketlerinin yükselişe geçişi, eşcinsel haklarında sağlanan önemli ilerlemeler vs… derken bir başkaldırı çağı olan 20. yüzyıl geride kaldığında Stansilavski’nin “ahlak”ı da tiyatroculara biraz antipatik gelmeye başladı. Oysa tam da bugün, 21. Yüzyılın ilk on yıllık dilimini henüz geride bıraktığımız şu günlerde tüm sahne sanatları camiasının yeni bir “etik” tanımına şiddetle ihtiyaç duyduğu hissediliyor. Elbette burada  yeni bir etik tanımlayalım derken sınıfsal ya da dini bir ahlak anlayışının peşine takılmaktan söz etmiyoruz. Yaptığınız işi belli bir felsefe  ve kamusal sorumluluk duygusuyla icra etmenizi sağlayacak bir mesleki etikten bahsediyoruz daha ziyade.  Sanat endüstirisinin çarklarına kapılıp gitmemize engel olacak, “yaratı özgürlüğü” ile “ne yaparsan yap ama iyi sat” anlayışının ürünü bir serbest piyasa sanatçılığını birbirine karıştırmamıza engel olacak, sanat üreticileri olarak toplumsal ve siyasi duruşlarımızı sağlamlaştırmamıza hizmet edecek bir ilkeler bütünü ortaya koymanın zamanı geldi de geçiyor.

Eğer böyle güçlü bir etik duruş sergilemek mümkün olursa, ancak o zaman gerçekte önemli bir toplumcu sanat eseri örneği olan “Fatmagül’ün Suçu Ne?”yi sanat tüccarlarının ve “ahlaksız” paparazzi sanatçılarının elinden kurtarabiliriz. Sonuçta biz gösteri sanatları insanları kendi etik değerlerimize sahip çıkmıyorsak “Fatmagül’ün Suçu Ne?”

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: EDİTÖR

Yanıtla