Sinema Emekçileri Sendikası Sine-Sen Genel Başkanı Galip Görür, Gezi ve Etki Ajanlığı’nın orta çağdan kalma bir “Cadı avına” dönüşebileceğini söyledi. Görür, ülkenin demokratik ikliminin bozulduğunu, giderek daha kötüye gittiğini belirterek “Kayyumlar, parti genel başkanın cezaevine alınması, gazetecilerin, sanatçıların, bilim insanlarının baskıda olduğu bir dönem içerisinde yaşıyoruz. Bu anti demokratik tutum; sanat sektörüne de açıktan ve gizli olarak sansür gibi yansıyordu. Şimdi daha direkt yapılıyor” dedi.
‘GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR’
Görür, Gezi Eylemlerinin suç olarak görülemeyeceğini vurgulayarak “Bunun, suç olarak kabul edilerek bir hukuk sopası gibi kullanılması, anti demokratik zeminin bir göstergesi. Çünkü Gezi’yi suç mahalli haline getirmek, orayı kriminalize etmek, katılan herkesin ‘potansiyel suçlu’ olma ihtimalinin altını çizmiş oluyor” dedi.
‘KORKUYA HÜKMETME ÇABASI’
Sanat alanında örgütsüzlüğün hakim olduğunu belirten Görür, şöyle devam etti: “Örgütsüzlük ayrı bir mesele, korku ayrı bir mesele. Uzun süre sendika olarak ya da demokratik kurumlar olarak tepki gösteriyoruz ama nicel bir duruma ulaşamıyoruz. Bunun nedeni aslında büyük bir korku… ‘İşimden olurum, meslekten dışlanırım, kara listeye alınırım’ vs. Ama şimdi görüldüğü üzere ‘zirvedeki insanları’ soruşturmaya, ifade almaya çağırıyorlar. Bu şu demek; ‘Ben bunu ifadeye çağırıyorsam seni hayli hayli ifadeye çağırırım ya da gözaltına alırım’ Bunu ‘korkuya hükmetme çabası’ olarak düşünüyorum. Oyuncular ya da sektör çalışanları tabii ki örgütlenmeli. Ortak mücadele üretmemiz gerekiyor.”
