Sacit Hadi Akdede
Bu konuda yazdığımız ilk dört yazıda sanat alanının iktisat bilimi ve iktisadi hayat açısından önemli olan çeşitli boyutları incelendi. Bazı sanatların sanat dışı alanlardan niye mali veya iktisadi desteğe ihtiyaç duyduğuna, piyasa mekanizmasının niye bu konuda başarısız olduğuna, “crowding out” (devletin varlığından dolayı özel ya da bağımsız grupların piyasada tutunamaması) durumunun varlığına, vakıfların, derneklerin, bireylerin ve özel firmaların sanatı nasıl destekleyeceklerine, kamu desteğinin merkezi yönetim mi yerel yönetimler aracılığı mı verilmesi meselesine kadar birçok konu bu beşinci yazıdan önce yayımlanan dört yazıda incelendi. Bu serinin son yazısı olan mevcut yazıda bazı istatistiksel verilerle daha önceki yazılarda dile getirdiğimiz konuları biraz daha somut, biraz daha “ete kemiğe bürünmüş” hale getirmeye çalışacağız.
İmdi, bir önceki dördüncü yazıda, özellikle tiyatro alanında kamunun elindeki toplam 100 birimlik desteğin nasıl dağıtılması gerektiği konusunda fikir yürütmüş, kamunun tiyatroyu desteklemesinden beklenen amaçların en “iyi”(Ne demek olduğunu vurgulamıştık) şekilde gerçekleşmesinin, bu 100 birimlik desteğin dağılımı ile yakından ilgili olabileceğini vurgulamıştık.
Öncelikle bir daha vurgulamakta yarar gördüğümüz nokta şudur: Tiyatro da dahil olmak üzere bir çok sanat dallının faydası, öncelikle ve en çok o hizmetten yararlanan kişiyedir. Bu bir su birikintisine atılan taşın etrafında oluşturduğu dalgalara benzetilerek anlatılırsa, en yakın dalgalar en kuvvetlidir ve çevreye doğru yayıldıkça şiddeti azalır. Bu bakımdan sanatın faydası da, o hizmetten hemen yararlanandır. Sanata maruz kalanlar genel olarak hiç sanat hizmeti almamış olanlarla karşılaştırılınca daha yaratıcı, daha insancıl, daha anlayışlı, kendini daha iyi ifade eden bireylerdir. Bu durum da onlara uzun dönemde mutlaka bir ekonomik getiri de sağlar. Sanat hizmetinin erişim alanı bazen fayda üretim alanı olarak da düşünülebilir. Bu bakımdan eğer sanat bir kamu kurumu tarafından desteklenecek ise bu kamu kurumu içinde yaşadığı toplumu en iyi bilen kurum olmalıdır. Belediyeler genellikle yerelin özelliklerini en iyi bilen kamu kurumlarıdır. Belediyelerin çeşitli kamu harcamalarında çeşitli eksiklikleri veya yolsuzluğa zemin hazırlayan yapıları olsa da ( Bu konu ayrı bir yazıyı gerektirir), belediyeler eliyle bu harcamaların yapılması iktisaden en etkin olacaktır (Allocative efficiency).
Bu yazıda daha önceki yazılarda dile getirilen tiyatroyu destekleme modeline ilişkin bazı simulasyonlar yapacağız. Bu simulasyonlarda kullandığımız bazı rakamlar gerçekte gözlenen rakamlar iken bazıları da elimizde veri olmadığı için varsayılan rakamlar olacaktır.
İmdi, bu konudaki dördüncü yazıda da vurgulandığı gibi, 100 birimlik desteğin 35 birimi (yüzde 35) kamu kurumunun, diyelim ki şehir tiyatrosunun kendi tiyatro hizmeti üretimi için ayrılsın, bir 35 birimi de şehirdeki veya Türkiye’deki bağımsız tiyatrolardan hizmet alımı için ayrılsın, geriye kalan 30 birimi de kendi sahnesi/salonu olan, belli bir yıl aralıksız tiyatro hizmeti üreten (diyelim ki beş yıl) bazı tiyatroların belli bir yıl için (diyelim ki 3 yıl) kamu tiyatrosu (theatre in residence) statüsü elde etmesi dolayısıyla bu tiyatroları desteklemek için ayrılsın. Bu yüzde oranlar duruma göre değiştirilebilir. Bu yüzde dağılımlar bir anlamda ad hoc dağılımlardır; herhangi bir kategorinin yüzde 50’yi geçmeyen bütçe tahsisleri olmak üzere yüzdelik paylar duruma göre değişebilir.
İmdi, 100 birimlik kaynağın memur sanatçı çalıştırarak ve diğer iki alternatife hiç kaynak aktarılmadan, belediyenin kendisinin tiyatro hizmeti ürettiği durumun yarattığı tiyatro ortamına, çalışma koşullarına, sanatçı emek piyasalarına, rant dağılımlarına bir bakalım.
Örneğin gerçekçi olması açısından Türkiye’nin en büyük belediye tiyatrosu olan İstanbul Şehir Tiyatroları’nın (İŞT) bazı verilerini kullanalım. İŞT’nin mevcut web sayfasında 320 oyuncu listelenmektedir. Mevcut oyunlar listesinde de kendi yapımları 54 oyun; biri yabancı ülke diğeri de başka bir vilayetin şehir tiyatrosu olmak üzere iki oyun daha listelenmiştir. Bu oyunlara ilişkin çeşitli özellikler ( oyuncu sayısı, yazar, yönetmen,çocuk ya da yetişkin oyunu gibi) de web sayfasında mevcuttur. Biz sadece kendi oyunlarına ilişkin verileri kullandık. 54 oyun bütün sezon boyunca sergilenecek oyun sayısı olmayabilir. Listeye daha eklenecek oyunlar olabilir. Bu satırların yazıldığı ( Aralık 2024) tarihteki listelenen oyunlara göre analiz edeceğiz. 2023 yılı için İBB faaliyet raporunda, oynanan oyun sayısı 91 olarak belirtilmiştir. Geçen seneki oyunlara ilişkin bilgi web sayfasında mevcut değildir. Listelenen 54 oyunun ortalama rol ya da oyuncu sayısı 7 kusur; 8 civarındadır. Aşağıdaki histogram buna ilişkindir.
Histogram 1. Oyun sayısı
Çubuklar oyun sayısını gösteriyor. Yatay eksen oyuncu sayısını göstermektedir. Tek kişilik 5 oyun var repertuvarda örneğin. İki kişilik oyun sayısı 6 örneğin. 13 veya 14 oyunculu hiç oyun yok mesela repertuarda; 20 oyuncu gerektiren oyun da yok. 21 veya 22 oyunculu birer oyun var mesela.
Tablo 1. Farklı oyunlarda rol olan oyuncu sayıları
Tek oyun | 135 |
İki oyun | 65 |
Üç oyun | 34 |
Dört oyun | 6 |
Beş oyun | 2 |
Toplam | 242 |
Tablo 1’de, şimdilik listelenen oyunlarda toplam 242 oyuncunun rol aldığı görülmektedir. Kadrolu 320 oyuncuların hepsi rol almamış görünüyorlar. Eğer listelenen oyuncular aynı zamanda sahne tasarımı, dekor tasarımı, yönetmen, yönetmen yardımcısı, dramaturg, vb. işlerde çalışıyor iseler o zaman, 320 saatçının hepsinin de çalıştığını varsayabiliriz. 320-242=78 sanatçının bir kısmı ilerleyen oyunlarda oyunculuk ya da oyunculuk dışındaki sanat işlerini yapacaklardır. 2023 yılı için 12 sahne ya da salon aktif kullanılmış durumdadır. 2024-2025 sezonu için de öyle olursa 54 oyun 12 sahnede sahnelenecek demektir. Eğer oyun sayısı 2023’deki gibi 90 olursa 90 oyun 12 sahnede sahnelenecek demektir. Önce 54 oyundan başlayalım. 54/12=4.5 . Her sahnede ortalama 4.5 oyun temsil edilecektir. Varsayalım ki “yeni sahne” diye bir sahne var olsun ve bu sahnede ortalama 4.5 oyun temsil edilecektir. Oyunlar bütündür, bölünemeyeceğine göre, varsayalım ki her sahnede sezon boyunca ortalama 5 oyun temsil edilecektir. Sezon 10 ay sürerse, bir oyun ortalama iki ay gösterilecek demektir. Bir oyunun sadece iki ay gösterlecek olması bazı oyuncuların sadece iki ay sahnede olması bir ay da prova için zaman harcansa 3 ya da en fazla 4 ay çalışıyor olmaları durumunu ortaya çıkaracaktır. Eğer bu durum bazı sanatçılar açısından sadece bu sezona özgü değil de yıllardır süren bir yapıyı gösteriyor ise ciddi kaynak israfı yanında rant dağıtımı da mevcut demektir. Ama toplumda herkes öyle ya da böyle rant elde ediyor, sanatçıların elde ettiği rant “en masum ranttır”diyebilir ve geçebiliriz. Yukarıdaki tabloda sadece bir oyunda oynayan 134 oyuncu vardır. Diğer bir ifadeyle ortalama olarak ( bu 134 oyuncunun hepsi değil, ortalama olarak) 134 oyuncu yılda ortalama olarak 3 ya da 4 ay İŞT’de görev alıyor olabilir. Zamanlarının geri kalan kısmını diğer işlerde (seslendirme, dizi, sinema, vb.) kullanıyor olabilirler.
Eğer 54 oyun değil de sezonda 90 (2023 yılında 91 oyun oynanmış) oyun gene 12 sahnede sergileniyor ise, bu durumda 90/12=7.5. Bu durumda ortalama olarak her sahnede .7.5 oyun oynanıyor diyelim. Oyunlar bölünemeyeceğine göre, 7 oyun oynanıyor diyelim. Sezon 10 ay sürüyor olsun. O zaman bu 7 oyun 10 ay boyunca oynanacak demektir. Bir oyun aralıksız bir ay sahnelense 7 ayda 7 oyun sahnelenir geriye kalan 3 ayda 3 oyun daha birer ay sahnelenir. Bu durumda oyunların ortalama sahnelenme süresi 10/7=1.43, yaklaşık bir buçuk aydır. Bunun anlamı şudur: Prova süreleri de dahil bazı oyuncular ortalama olarak yılda sadece ikibuçuk ay çalışıyor demektir. 2023 yılında da toplam 16 turne yapılmış. Başka şehirlere sürekli turne programı da bulunmamaktadır. Burada ciddi bir rant geliri ya da kaynak israfı vardır. Bu durumda yapılması gereken sahne sayısını artırmaktır. Neredeyse oyun sayısı kadar sahne olmalıdır ya da en kabul edilebilir durum oyun sayısının yarısı kadar sahne olmalıdır. Eğer 54 oyun varsa, en kötü durumda 27 sahne aktif olmalı ve sezon boyunca dolu dolu kullanılmalıdır. 90 oyun varsa en kötü durumda 45 sahne olmalıdır. Aşağıdaki Broadway tiyatrolarına ilişkin örnek, durumu daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Eğer sahne sayısı artırılamıyor ise, İŞT küçültülmeli bu serinin önceki yazılarında dile getirilen iki paralel yapı da devreye sokulmaya çalışılmalıdır. Eğer her bir oyuncunun devlete maliyeti (sigorta gideri vb. dahil) ortalama olarak aylık 100 bin TL ( Bu veri varsayımdır) olsa, bir sanatçı için ayrılan devlet bütçesi 1200 000 TL, 320 sanatçının 320×1200000=384 milyon TL’dir. Eğer devlet sahne sayısını yukarıda belirtildiği gibi artıramıyorsa, bu durumda ödenekli tiyatro oyuncu sayısını 320×0.35=112 oyuncuya düşürmeli (Bütçe de doğal olarak 134 milyon 400 bine, (384 milyon x 0.35)), 54 ya da 90 oyun yerine 10 prestij oyunu üretmeli ve verili bir zamanda 5 sahne kullanmalıdır. Bu oyunlar aynı zamanda çok sayıda turne de yapabilirler. Geriye kalan 7 veya 8 sahne şehirdeki ve ülkedeki bağımsız tiyatrolardan tiyatro hizmeti satın alınması için kullanılmalıdır. Bu durumda 8 sahne her sahne 10 ay kullanılmak üzere 80 ay tiyatro hizmetine ayrılabilecek demektir. Bu durumda her ay iki farklı tiyatro grubu (her grup iki hafta) oyun sergilese 160 tiyatro grubu yapacaktır. Bu sayıdan daha fazla tiyatro grubu Türkiye’de mevcuttur çünkü Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü çok daha fazla sayıda tiyatro grubuna çok az miktarlarda yardım yapmaktadır. 160 tiyatro grubuna 134 milyon 400 bin TL eşit olarak dağıtılsa bir sezon için bugünkü fiyatlarla 840 bin TL yardım demektir. Bu miktar yardım bu tür tiyatroların sigortalı oyuncu çalıştırmalarını özendirecek, çeşitliliği arttıracak (160 farklı oyun olacaktır), kültürel gelişmeyi destekleyecektir. Geriye kalan 134 milyon İstanbul’da kendi sahnesi ve salonu olan tiyatrolar arasında kuralları belirlenmiş ( sigortalı oyuncu çalıştırma, yeni tiyatrolara sahnelerini açma, bilet fiyatlarını destekleme gibi) tahsis edilmelidir. Burada bu miktar parasal kaynak bu tiyatrolara doğrudan aktarılmamalı, sadece tiyatrolar belirlendikten sonra parasal kaynak tahsis edilmeli ve hakedişler çerçevesinde bu tiyatrolara aktarılmalıdır.
Bu üçlü yapının, mevcut sistemin bu zamana kadar tartışılamaz oluşuna bir alternatif olarak sunulduğu unutulmamalıdır. Bu modelin amacı bu tür konular üzerinde düşünerek yeni modeller üretmek, sanatçılar arasında süreç eşitliğini, fırsat eşitliğini sağlamak ve rant gelirlerine devletin aracılık etmesinin önüne geçmektir. Sunulan model en iyi model olmayabilir; tartışma için bir başlangıç sayılmasını dilerim. Göremediğim, gözümden kaçırdığım noktalar elbette çıkabilir. Bu durumda yeni modelleri, önerileri dikkatle takip edeceğimi de belirtmek isterim. Burada gözden kaçmaması gereken durum şudur: Belediye bir genel sanat yönetmeni, bir idari yönetici, birden fazla tiyatro yönetmeni ve diğer sahne sanatçılarını (dramaturg, sahne tasarımcısı, vb.) uzun dönemli sözleşmeler ile çalıştırmalıdır. Bir uzmanlar ya da danışmanlar kurulu mevcut olmalı, bu düzeneğin altında bütün sahne, oyun, prova mekanlarının planlamasını ilgili dairenin memur çalışanları, bilgisayar destekli programlarla, yapay zekâ ile çözebilmelidir.
Başka bir araştırmam için kullandığım Broadway verisini aşağıya almamın nedeni de kültür endüstrisinin emperyal güçlerinin çok iyi çalıştığını vurgulamak içindir. Yanlış anlaşılmayı önlemek isterim: sanatçılar emperyalist değildir. Kültür endüstrisinin içerik üreticileri, yapımcılar, reklamcılar, vb. farkında olmadan ya da olarak egemen kültürün taşıyıcısıdırlar.
Tablo 2. Chicago müzikaline ilişkin bazı istatistikler
Week Ending
(Haftalar) |
Gross
(gayrisafi hasılat) |
Attendance
(Satın bilet sayısı) |
Capacity
(Salon doluluk oranı % |
# Perf.
(Temsil sayısı |
ortalama fiyat |
15-Dec-24 | $869,878 | 8,296 | 96% | 8 | $104.86 |
8-Dec-24 | $819,586 | 7,806 | 90% | 8 | $104.99 |
1-Dec-24 | $900,205 | 8,029 | 93% | 8 | $112.12 |
24-Nov-24 | $492,520 | 4,969 | 58% | 8 | $99.12 |
17-Nov-24 | $516,233 | 5,331 | 62% | 8 | $96.84 |
10-Nov-24 | $674,288 | 6,571 | 76% | 8 | $102.62 |
3-Nov-24 | $589,515 | 5,811 | 67% | 8 | $101.45 |
27-Oct-24 | $636,386 | 6,166 | 71% | 8 | $103.21 |
20-Oct-24 | $724,116 | 6,877 | 80% | 8 | $105.30 |
13-Oct-24 | $800,948 | 7,407 | 86% | 8 | $108.13 |
6-Oct-24 | $684,395 | 6,632 | 77% | 8 | $103.20 |
29-Sep-24 | $622,170 | 6,170 | 71% | 8 | $100.84 |
22-Sep-24 | $605,275 | 5,912 | 68% | 8 | $102.38 |
15-Sep-24 | $777,921 | 8,388 | 97% | 8 | $92.74 |
8-Sep-24 | $687,586 | 7,515 | 87% | 8 | $91.50 |
1-Sep-24 | $945,087 | 7,761 | 90% | 8 | $121.77 |
25-Aug-24 | $862,632 | 7,212 | 83% | 8 | $119.61 |
18-Aug-24 | $838,513 | 6,991 | 81% | 8 | $119.94 |
11-Aug-24 | $847,241 | 7,026 | 81% | 8 | $120.59 |
4-Aug-24 | $820,608 | 7,157 | 83% | 8 | $114.66 |
28-Jul-24 | $637,542 | 6,480 | 75% | 8 | $98.39 |
21-Jul-24 | $625,161 | 6,304 | 73% | 8 | $99.17 |
14-Jul-24 | $721,129 | 6,440 | 75% | 8 | $111.98 |
7-Jul-24 | $822,515 | 7,074 | 82% | 8 | $116.27 |
30-Jun-24 | $838,007 | 7,234 | 84% | 8 | $115.84 |
23-Jun-24 | $550,978 | 5,465 | 63% | 8 | $100.82 |
16-Jun-24 | $587,551 | 5,685 | 66% | 8 | $103.35 |
9-Jun-24 | $581,120 | 5,695 | 66% | 8 | $102.04 |
2-Jun-24 | $549,247 | 5,493 | 64% | 8 | $99.99 |
26-May-24 | $628,162 | 6,131 | 71% | 8 | $102.46 |
Kaynak:https://www.ibdb.com/broadway-production/chicago-4804#Statistics (erişim:22 Aralık 2024.)
En son sütunda yer alan ortalama fiyat değişkeni toplam hasılatın toplam seyirci sayısına tarafımca bölünmesi sonucu elde edilmiştir)
Chicago oyunu 14 Kasım 1996 yılından beri sahneleniyor; 15 Aralık 2024 itibariyle de 11034 (onbir bin otuzdört) temsil yapmış durumdadır. 29 Ocak2003 yılından beri de Ambassador Tiyatrosu’nda sahneleniyor. Ambassador Tiyatrosu’nun koltuk kapasitesi 1125 koltuk olarak belirtilmektedir.
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi, bir Broadway yapımı olan Chicago müzikali her hafta 8 temsil yapmış; yaz ayları da dahil. Bu durum şaşırtıcı değildir çünkü New York her büyük şehir gibi yaz aylarında daha çok turist çekiyor, New York’a gelen turistlerin bir kısmı da bir Broadway oyununu izlemek istiyor. Bu tabloyu buraya niye aldık? Aylarca her hafta 8 temsil yapmak bir oyuncunun fiziki gücünü zorlar; özellikle başrol oyuncusunun veya ikinci ana rollerde oynayan oyuncuların… Ayrıca bir tiyatro oyunu, figüranları ya da konuşması az olan oyuncuları da en azından oyun saatinde tiyatroda bulunmak bakımından bağlayıcıdır: O saatte başka bir yere gidemez; belki de o gün başka bir iş yapamaz durumdadırlar. Gerçi temsiller çoğunlukla aksam saatlerinde olduğu için figüranlar ya da çok az konuşmalı rolü olanlar gün içinde part time başka bir işte çalışabilirler. Çoğunlukla da öyle olmaktadır. Muhtemelen haftanın ilk yarısında bir aktör başrol oynarken ikinci yarsında başka bir aktör başrol oynuyor olabilir. Bu durum da seyirci açısından başka bir sorun ortaya çıkarır çünkü seyircilerin çoğu başrol oyuncularını ya da ikinci önemli rollerde oynayan oyuncuları sahnede görmek amacıyla tiyatroya geliyor olabilirler. Sonuçta, kimin ne zaman sahneye çıkacağı, çok iyi ayarlanmış olmalı ki, bir oyun aylarca hatta yıllarca her hafta 8 temsil yapabilecek durumdadır. Bu planlamayı bir planlama örgütü değil, yapım şirketi ayarlamakta sözleşmeleri bu duruma göre imzalamaktadır. Bizim durumumuzda bizim şehrin tiyatro alanındaki planlamasını belediyenin kültür ve tiyatro birimi yapacaktır. Burada ciddi bir planlama işi vardır ve belediyenin bu işin altından kalkması gerekir. Türkiye’deki halihazırdaki durum her çalışan için en sorunsuz ama toplum açısından da en israflı durumdur. Sanki toplumun diğer alanlarında çok etkin durumdayız da kültür ve sanat alanımız, tiyatro alanımız mı bu konuda eksik kaldı düşüncesinde iseniz, size hak vermemek elde değil.
22 Aralık 2024 itibariyle Broadway’de halihazırda sergilenen 34 yapım vardır (https://www.ibdb.com/shows). Yapım kelimesini production kelimesinin tercümesi olarak kullandım çünkü mevcut 34 yapımın bir kısmı oyun (play) bir kısmı da müzikaldir (musical). Burada da oyun ve müzikal nitelemeleri de farklı sahne gösterilerini ifade etmek için kullanılmaktadır. Müzikal müzikli oyundan farklıdır. Broadway tiyatrolarının olduğu bölgede toplam 40 tiyatro binası mevcuttur. Mevcut durumda 36 tiyatroda gösteri vardır. Mevcut 34 oyundan birine ilişkin son altı aylık istatistikler de olduğu gibi broadway database’den alınmıştır. Broadway’e ilişkin örneği ya da istatistikleri vermemizin nedeni alternatif üretim modellerini de göstermek amacıyladır.
Narlıdere, İzmir.