[Ahmet Güneş’in Yeni Yaşam’da yayımlanan yazısının bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nin organize ettiği Sansürsüz Buluşma’nın ikinci günü dolu dolu geçti. Sunumlar, konuşmalar, aktarımlar, öneriler, forumlar şeklinde süren etkinlik, yine Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde devam etti. Buluşmaya birçok yazar, yönetmen, oyuncu, müzisyen, yapımcı ve akademisyen katılırken, yurttaşlar da ilgi gösterdi.
Sansürsüz Buluşma’nın ikinci günü Kültür-Sanatta İhlal ve Direniş Biçimleri tartışmasıyla başladı. Siyaset bilimci ve yazar Prof. Dr. Füsun Çataltaş Üstel, bu oturumda başlangıç konuşması mahiyetinde Kültür Politikaları konulu bir sunum yaptı. Üstel, üniversite kürsülerinde konuşmalar yaptığı için en önce ‘akademik dil’den uzak ve sade bir üslupla konuşmasını yaptı. Kültür mefhumunun oluşumu, yaygınlaşması gibi tarihsel bir aktarımlarda bulunan Üstel, kültür-sanatın saraylardan sokaklara geçiş sürecini anlattı. Bireylerin kültür hakkı savunusunun nasıl ortaya çıktığı, bunun kamusal alanla nasıl bir ilişki içinde olduğuna değinen Üstel, kamusal kültür ihtiyacının aşamalarını anlattı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde kültür sanat politikalarının nasıl belirlediğini ve yıllar içinde bu politikaların geçirdiği dönüşümleri örneklerle açıklayan Üstel, halkın kültür-sanat ihtiyacının devletler tarafından bir iktidar çıkarı için nasıl evrildiğini anlattı. Geçmişte bir talep olarak ortaya çıkan kültürün artık bir işletme olarak görüldüğünü belirten Üstel, birçok yerde artık kültüre işletme mantığıyla bakıldığını belirtti.
Devamı için tıklayınız.
Yeni Yaşam