(Dilan Temiz’in Evrensel’de yayımlanan haberini okurlarımızla paylaşıyoruz.)
Amed Şehir Tiyatrosunun bu yıl 9’uncusunu düzenlediği “Amed Tiyatro Festivali” bugün başlıyor. 27 Nisan’a kadar devam edecek olan festivalde tiyatro oyunlarının yanı sıra Kürt tiyatro tarihine yönelik pek çok söyleyişi olacak. “Bi hebûna xwe, bi xwebûna xwe (Varlığınla, kimliğinle)” şiarıyla düzenlenecek festivalde ilk oyun İskenderpaşa Konağı’nda, son oyun ise Surp Giragos Ermeni Kilisesi’nde oynanacak.
Festivalde 18 grubun sahneleyeceği oyunlar olacak. Oyunların 5’i Türkçe 10’u Kürtçenin Kurmancî lehçesi, 1’i Zazakî 2’si de Soranî lehçesinde sahnelenecek. Rojhilat’tan Urmiye, Seqiz ve Kerkûk ve Dûhok kentlerinden, İstanbul’dan tiyatro ekipleri de sahne alacak.
Bu yılki festivalde 8 senenin ardından ilk kez Amed Şehir Tiyatrosu ekibi belediyeye ait Çand Amed Kongre Merkezinde performanslarını sergileyecek. Amed Şehir Tiyatrosunun kayyum tarafından işlerine son verilmiş ve sahneleri ellerinden alınmıştı. 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte 8 senenin ardından belediyeyi geri alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından tiyatro ekibine sahneleri geri verilecek.
Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Berfin Emektar ile festivale ilişkin konuştuk. Emektar, 9’uncusunu düzenledikleri festivalin bu yıl her zamankinden daha coşkulu ve yaygın geçeceğini umduklarını söyledi. Emektar festivalin çıkışına dair, “İlk üç festivali Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gerçekleştirdik. Diyarbakır Şehir Tiyatrosu iken başlattığımız bir festivaldi. Kayyumdan sonra ise özel tiyatro olarak devam ettik festivale” dedi.
“SANAT ALANI YASAKLARA, BASKILARA KARŞI AYAKTA DURMAYA DEVAM EDİYOR”
Bu yılki sloganın önemine değinen Emektar, “Biraz o öze ve kendin olma meselesine vurgu yapmak üzere şiarımızı seçtik. Bu yıl bizim için bu çok ön plana çıkan bir şey. Kültürel yasaklar, dil üzerindeki baskılara karşı hâlâ kendi varlığı ve özüyle ayakta durmaya çalışan bir sanat alanı bir kurum aynı zamanda Amed Şehir Tiyatrosu” diye konuştu.
Yerel yönetimlerin geri alınmasının festivale yansımasına dair konuşan Emektar şöyle söyledi: “Bu konuda biraz daha şehirdeki mekanları kullanabilmek adına mekansal zenginlik var bu yılki festivalde. Sur’un çeşitli yerlerine etkinlik koyabildik. Belediye salonuna bir etkinlik koyduk. Şehre yayılan ve daha fazla seyirciye ulaşma imkanı bulduğumuz için ekstra bir heyecanımız var.”
ÇOK DİLLİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ, ÇOK KİMLİKLİ
Kapanış oyununun Ermeni Kilisesi Surp Giragos’da olacağını söyleyen Emektar, bunun önemli olduğunun altını şöyle çizdi: “Uzun süredir hem Sur’da bir şey yapamıyoruz hem de Ermeni bir sanatçı olan Gomidas’ın hayatını anlatan oyunla kapanış yapmak istedik. Diyarbakır’ın tekrar o çok dilli, çok kültürlü, çok kimlikli bir parçası olarak ekstra bir önemi var.”
Festivalin uzun soluklu olmasının sebebinin tüm baskılara karşı halkın desteği ve sahiplenmesi olduğunu söyleyen Emektar, “Bu festivali aslında çok kıymetli kılan sahibinin halk olması. Bu halkla, seyirciyle ayakta durması. Gücünü bu halkın sahiplenmesinden ve desteğinden alan bir festival” dedi.
