Sanatta Hak İhlalleri / Haziran 2023

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Sanat Meclisi’nin hazırladığı, Haziran ayında gerçekleşen hak ihlallerini içeren raporu okurlarımızla paylaşıyoruz:

Seçimlerin bitiminden ikinci ay geçti. Sanat alanı iktidarın tam hedefinde duruyor yine. İşte Haziran 2023’de sanat alanının başına gelenler:

  • Şair Ataol Behramoğlu, sosyal medya hesabından, Bitlis Eğitim ve Tanıtma Derneği (BETAV) tarafından düzenlenen kitap fuarındaki söyleşilerinin iptal edildiğini duyurdu. Karara tepki gösteren şair Şükrü Erbaş da etkinliğe katılmayacağını açıkladı. Behramoğlu’nun da yazarları arasında bulunduğu Tekin Yayınevinden de karara tepki geldi. Etkinlik, Bitlis yerel medyasından Kırmızı Bülten’in Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Yüzer tarafından hedef gösterilmişti.
  • 4 Haziran 2023 günü müzisyen Bahar Kurt ile İleri Kızılaltun’un düğün töreni için Yaşar Kemal Kültür Merkezi’ne giden davetliler orada güvenlik güçleriyle burun buruna geldiler. Çünkü düğün Sarıyer Kaymakamı tarafından yasaklanmıştı. Bu duruma herkes şaşıp kaldı. Bahar ve İleri yaşananları şöyle aktardılar: “Yasakları, baskıları tanımıyoruz diyerek düğünü yapmaktan vazgeçmeyeceğimizi söyledik. Nurtepe’de İleri’nin kaldığı evin önünde düğünü yapacağımızı duyurduk. Fakat polis Nurtepe’de mahalleyi abluka altına aldı. Zırhlı araçlar, gözaltı araçları ve yüzlerce polisi ile düğünü engellemeye çalıştılar. Polis düğüne gelenlere müdahale etti. Gelin ve damada saldırarak zorla eve soktu. ‘Düğünü yapmakta ısrar ederseniz saldıracağız’ tehditlerinde bulundular.” Ah faşizm, nasıl da üretkensin!
  • İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesine başvuruda bulunan sanatçı Dildar Didêrî (Ali Çetinkaya), Bismil’de Bismil’de akraba ziyareti sonrası Batman’a gitmek için otogara doğru yola çıktığı sırada polis kimliği gösteren kişilerce alıkonulduğunu, başka kişilere teslim edildiğini, götürüldüğü boş arazide şiddete maruz kaldığını ve ölümle tehdit edildiğini anlattı. 4 saat alıkonulduğunu ifade eden Didêrî, “Boş arazide bana soru sordular, cevap vermeyince yarım saat boyunca fiziki ve sözlü şiddette bulundular. Yere yatırıp boğazımdan sıktılar. Telefon ile konuştuğumda gözaltına alınmıştım. Bundan kaynaklı telefonum şifresiz bir şekilde ellerindeydi. Telefonumdaki numaraları ve isimleri sordular. Cevap vermeyince sinirlendiler. ‘Sen niye Diyarbakır’a geliyorsun, Bu çölde seni rahatlıkla öldürebiliriz. Kimse senin buraya geldiğini bilmez dahi, bize yardımcı ol bizde sana yardımcı olalım’ dediler. ‘Biz devletiz bizi niye küçük görüyorsun?’ deyip şiddet uyguluyorlardı” diye konuştu. 4 saatin ardından yol kenarına bırakıldığını ifade eden Didêrî, “Kürt dili, kültürü üzerinde çalışma yürütüyoruz. Buna tahammül edemedikleri için bu şekilde saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.
  • Şarkıcı Melek Mosso, Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi’nin bu yıl 57’ncisini düzenlediği Uluslararası Kiraz Festivali’nin son gününde bir konser verdi. Konser öncesi AKP’li troller sosyal medya üzerinden konser hakkında saldırgan ifadeler kullandılar. Mosso, şarkılarını söylemeden önce yaşanan tartışmalara değindi. Kamuoyunu meşgul ettiği için herkesten özür dileyerek helallik isteyen Mosso, şunları söyledi: “Hemen bir konuya değinip güzelce sizlerle helalleşmek istiyorum. Son bir haftadır gündemi yersizce meşgul ettiğimin çok farkındayım ve bunun için çok çok üzgünüm. Öncelikle bilin isterim ki, bizler kim ne söylerse söylesin asla ayrışan, asla birbiriyle düşman olan bir millet değiliz. Kim ne yaparsa yapsın asla böyle bir millet olmayacağız. Birbirimizi çok sevmeye devam edeceğiz. Ben, kuzenini bir kadın cinayetine kurban vermiş bir kız çocuğu olarak bir şeyler söylemek istedim. Kadın cinayetlerini, kadın tacizlerine ses çıkarmak istedim. Anlıyorum ki başka yerlere çekildi. Başka şekilde anlaşıldı ama şunu belirtmek isterim ki buna da inanıyorum bu acılar siyaset üstü acılardır.” Mosso’dan sonra konuşan AKP’li Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, “Biz et ve kemikten yaratılmış varlıklarız. Hepimiz hata yapabiliriz, sonuçta bu insana özgü bir şey. Önemli olan nedir biliyor musunuz? Hatanızı görüp, özür dileyebilmek, büyük bir erdem… Ama daha büyük bir erdem daha var, özrü kabul edebilmek. Biz büyük ve güçlü Türkiye olmak istiyorsak, bütün renklerimizi zenginliğimiz olarak görmek zorundayız. Birbirimizin hatalarını özür dilendiğinde kapatmak zorundayız. Dostunun hatasını örteceksin ki biz güçlü olacağız. Bir hedefimiz var gençler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bize ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacaksınız’ demiş. Cumhurbaşkanımız bize bir hedef göstermiş. ‘Büyük ve güçlü Türkiye olacağız’ demiş. Bunu ancak birlik ve beraberlik içerisinde olursak yapabiliriz. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Roman yok. Büyük ve güçlü Türkiye var. Hatalarımızı kabul edeceğiz, özür dileyeceğiz. Özür dileyenleri kucaklayacağız. Bu milletin bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum.” Mosso, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel birlikte “Bir başkadır benim memleketim” şarkısını da söyledi. Konserin ardından Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel, iktidara yakın isimler tarafından hedef alındı. AKP’ye yakın birçok sosyal medya kullanıcısı “Defol Ak Parti’den, istifa et” gibi paylaşımlar yaptı. Üzerine gelen baskılara devletin üst makamları da katılınca belediye başkanı Cüneyt Yüksel istifa etmek zorunda kaldı.
  • Melike Şahin, düzenlenen Elle Style Awards Ödülleri’nde “Yılın Stil Sahibi Müzisyeni” ödülünü aldı. Teşekkür konuşmasında ödülünü LGBT-İ bireylerine ve kadınlara ithaf eden şarkıcı, tepkilerin odağı oldu. Törendeki sözlerinden dolayı dinci- gerici çevrelerden tepki çeken şarkıcının Bursa’da vereceği konser iptal edildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “61. Uluslararası Bursa Festivali kapsamındaki 22 Temmuz’daki Melike Şahin konseri iptal edilmiştir. Kamuoyuna duyurulur” ifadelerine yer verildi.
  • Sanatçılar Mabet Matiz ve Melike Şahin’in Denizli’de vereceği konserler iptal edildi. Belediyenin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda bir gerekçe sunulmadan, “Kamuoyuna duyurumuzdur… 19 ve 30 Haziran tarihlerinde Açık Hava Tiyatrosu’nda özel bir şirket tarafından yapılacak olan Mabel Matiz ve Melike Şahin konserleri iptal edilmiştir” 13 Haziran’da düzenlenen törende “Yılın Stil Sahibi Müzisyeni” ödülünün sahibi olan Melike Şahin, konuşmasında, “Bütün kız kardeşlerim, bütün lubunyalar… İncinmiş her yerimizi şefkatle sarmalayacak güce sahibiz bunu biliyorum. Ödülümü, hak ettiğimiz dik gülüşlere ve ödediğimiz bedellere adıyorum” demişti. Aynı törende ödül alan Mabel Matiz de, “Ödülümü varlıklarını korkusuzca haykırmaya devam eden ve bu anlamda cesaretleriyle bana her zaman çok büyük ilham olan, Türkiyeli LGBTİ+lara armağan ediyorum” diye konuşmuştu.
  • Mezopotamya Kültür Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’de ÇÎROKÊN XORASANÊ (Horasan Öyküleri) ismiyle bir masal-öykü etkinliği düzenledi. Günler önce duyurusu yapılan ve biletleri satılan etkinlik, programa saatler kala kaymakamlık tarafından yasaklandı. Yasağı sosyal medya hesaplarından duyuran Mezopotamya Kültür Merkezi, “Etkinliğimize saatler kala getirilen bu yasak aslında Kürt diline ve kültürüne getirilmiş bir yasaktır, bizim için yok hükmündedir. Etkinliğimizi aynı tarih ve saatte Mezopotamya Kültür Merkezi’nde gerçekleştireceğiz” şeklinde bir açıklama yaptı.
  • Tiyatro Kooperatifi tarafından yapılan açıklamada, “Mevcut ekonomik koşullar ve artan faturalar, toplumun tüm kesimleri ile birlikte özel tiyatroları da derinden etkiledi; pandemi koşullarının etkisini henüz atlatamayan özel tiyatrolar, verdikleri yaşam savaşında son noktaya geldi” Açıklamada, “Mevcut krizin çözümüne yönelik somut adımların bir an önce atılması adına Tiyatro Kooperatifi olarak kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör nezdinde çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü; gerekli önlemler alınmazsa, tiyatrolarımızın birkaç ay içerisinde kapanacağından endişe duyduğumuzu başta seyircilerimiz olmak üzere tüm kamuoyuna saygıyla bildiririz” ifadeleri yer aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, tüm kamu kuruluşlarına çağrı yapılan açıklamada, acil talepler dile getirildi: 1-) Tiyatrolar, mevcut mevzuatta ‘tacir’ statüsündedir; faaliyetlerimize özgü bir tanım yapılması… 2-) Özel tiyatroların üzerindeki ‘tacir’ statüsüne bağlı ağır vergi yükünün azaltılması; ilk adımda KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi ve bu oranın kalıcı kılınması… 3-) Özel tiyatrolar için sponsorluk teşviklerinin sağlanması… 4-) Özel tiyatroların bağış alabilmesi… 5-) Özel tiyatrolara yönelik desteklerin hali hazırda çok sınırlı olması sebebiyle, desteklerin çeşitlendirilmesi (Elektrik, su, doğal gaz indirimleri; KOSGEB ve SGK teşvikleri vb.)… 6-) Sigortalanma mevzuatında gerekli düzenlemelerin yapılması… 7-) Belediyecilik mevzuatında gerekli düzenlemelerin yapılması. Yerel yönetimlerin de üzerine düşen sorumluluğu alması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Yerel yönetimlerin özel tiyatroların desteklenmesi ve halkın sanata erişiminin sağlanması için üstlerine düşen sorumluluğu gerektiği biçimde yerine getirmelerini bekliyoruz. Bununla birlikte tüm özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını, kültürel kalkınmanın bir parçası olan özel tiyatroların birer birer kapanışına seyirci kalmak yerine iş birliğine ve dayanışmanın bir parçası olmaya çağırıyoruz” denildi. 
  • CHP İstanbul Milletvekili  Gamze Akkuş İlgezdi, Ankara Devlet Opera ve Balesi binasının defalarca kere su altında kaldığını belirtti. Su baskınına önlem alınmadığı için nota arşivi tamamen yok olduğunu ifade eden İlgezdi, “Alt kattaki bütün salonlar sular altında kaldı. Kostümler ve dekorlar zarar gördü. Sorumluların ağzını ise bıçak açmıyor. Orada bir sürü personel görev yapıyor. Selde elektrik hattında bir kaçak olsa insanların can güvenliği nasıl sağlanacak. Sorumlular hakkında hesap sorulmalı” dedi ve bakanın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi.
  • Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, seçim sürecinde siyasi görüşlerini ifade ettiği paylaşımları nedeniyle Türk Halk Müziği sanatçısı Hüseyin Turan’ı festival programından çıkardı. Aktaş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Seçim sürecinde ve sonrasında bazı sanatçıların toplumumuzu ayrıştırıcı, değerlerimize saygısızlık yaptığı açıklamalarını gördüğümüzde, buna tepkisiz kalmamız beklenemezdi. Bu nedenle daha önce Melike Şahin konserini iptal etmiştik. Bugün de Hüseyin Turan isimli sanatçıyı konser programımızdan çıkarmış bulunuyoruz. Kültür sanat çalışmalarımızda Millî İradeye ve toplumun değerlerine saygı gösteren sanatçılarla yolumuza devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek isterim.”
  • Serhed Kültür ve Sanat Derneği’nin organizasyonluğunda, Tatvan Belediyesi Kültür Merkezi’nde oynanması planlanan ŞanoWan’ın “Haylo Dîsa Tevlihev bû” oyunu Tatvan Kaymakamlığı tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iptal edildi. Dernek tarafından yapılan açıklamada, “Bu yasak Kürt halkına getirilmiş bir yasaktır. Karşılaştığımız bu ve buna benzer yasaklar tarafımızca yok hükmündedir. Bu yasak ve sansürler karşısında hangi koşular olursa olsun dilimizi ve kültürümüzü temsil etmeyi, sanatımızı icra etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerine yer verildi. 
  • Antalya Büyükşehir Belediyesinde, Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür, 48 sanatçıyla birlikte ‘ihtiyaç olmadığı’ gerekçesiyle 24 Ekim 2019’da işten çıkarıldı. AKP’ye yakınlığıyla bilinen yayın organları tarafından, “mobbing davası” olarak gündeme getirildi. Açtığı işe geri dönüş davasını kazanan Özgür, bir yıl sonra geri dönmesinin ardından Şehir Tiyatrosundaki tartışmalar tekrar alevlendi. Özgür’ün hakkındaki işlemlerin ardı arkası kesilmek bilmedi… İşten çıkarılmadan önce bir devlet hastanesinden aldığı heyet raporu ile TRT’de bir dizide çekimleri devam etmesi nedeniyle Muhittin Böcek tarafından 1 Ocak 2020 tarihinde sözleşmesi feshedildi. Sözleşmesi feshedildikten iki ay sonra Teftiş Kurulu raporuyla 2020 Şubat ayında işten çıkarılması istendi. Muhalif sanatçılara fırsat buldukça saldıran Akit Gazetesi ise hedefine CHP’li Belediyeyi alarak, TRT’de yayımlanan “Alparslan Büyük Selçuklu” dizisinde Nizamülmülk’ü oynayan oyuncu Özgür’e sahip çıktı. Antalya Şehir Tiyatrosundaki Genel Sanat Yönetmenliği görevine son verilen Özgür’ün yerel mahkemeye başvurarak işine geri döndüğü haberleştirildi. Bir yıl önce işe geri dönüş davasını kazandığı halde görevlendirilmesi yapılmayan, hakkında sayısız zimmet ve soruşturma bulunan Mehmet Özgür, 1 Ocak 2022 tarihinde Belediye Başkanı Böcek’in odasında Antalya’nın gururu olarak ifade edilerek, Genel Sanat Yönetmeni olarak tekrar görevine getirildi.
  • Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi Hacıkayyum Yeşil Park’ta yapılacağı duyurulan Ekofestival Çanakkale valiliğince yasaklandı. Balıkesir Mehmetalan Köyü Darıdere Tabiat Parkı’nda hazırlıkları yapılan Ekofestival Balıkesir valiliğince de yasaklanmıştı. Ekofestival’in düzenleyicisi olan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği yasak kararlarına tepki göstererek açıklamada bulundu: “Festival hazırlık ekibi düzenlemeler için alanda çalışmaya gittiği ancak akşamüzeri gelen yasaklama tebligatı ile alandan ayrıldı. Ortalığı sellerin götürdüğü yağmurlu Haziran günlerinde sözüm ona yangın tehlikesiyle bir araya gelmemiz engellendi. Geçen sene de aynı gerekçe ileri sürülmüştü. Biz nedenin orman yangını olmadığını biliyoruz. Bu yasaklama, son yıllardaki yaşam alanlarımıza ve haklarımıza yönelik müdahalelerin bir parçasıdır. Ormanlarımızı enerji ve maden şirketlerine peşkeş çeken orman idaresi sözüm ona ormanları bizden koruyor. Sulak alanları korumayan Doğa Koruma ve Milli Parklar, Tabiat parkını derneğimizden sakınıyor. Tarikat yurtlarında çocukların tecavüz edilmesine, her gün en az dört kadının öldürülmesine, nefret cinayetlerine ses çıkarmayanlar, konserleri, festivalleri, yasaklayarak yaşamlarımıza ve en doğal haklarımıza engelleme getiriyor. Bilsinler ki bu engelleme ve yasaklamalar bizleri yıldıramayacak”
  • Ankara Mamak’ta düzenlenen Sivas Katliamı anması polisin defalarca tekrarladığı engelleme çabalarına ve provokatif girişimlerine rağmen konuşmalar, sloganlar, deyişler ve semahlarla tamamlandı. Kitle, mitingin yapılacağı Tuzluçayır meydanına sloganlarla yürüyerek geldi. Yürüyüş sırasında, “Katil devlet hesap verecek”, “Sivas’ın ışığı sönmeyecek” sloganları ve Madımak otelinde devlet destekli gerici-faşist güruh tarafından yakılarak katledilen canların isimleri haykırıldı. Miting için hazırlanan Tuzluçayır Meydanı’na yaklaştığımızda kitleyi kaldırıma çıkmaya zorlayan polis, sloganlar ve tepkiyle karşılaştı. Burada kitle gür bir şekilde, “Katil devlet hesap verecek”, “Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar”, “Faşizme karşı omuz omuza”sloganlarıyla karşılık verdi. Daha sonra devam eden yürüyüşle miting alanına ulaşıldı. Pir Sultan Mamak Şube’nin semah ekibi semah dönerken polis yine müdahale ederek elektriği kesti ve anmayı bitirmek istedi. Tuzluçayır halkı ve aralarında Alınteri’nin de bulunduğu devrimci kurumlar, sloganlarla karşılık vererek yine “Katil devlet hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla semah ekibinin etrafında etten duvar oluşturarak, “Biz bitirmeden siz bitiremeyeceksiniz” dedi ve zakir semah söylemeye, semah ekibi semah dönmeye devam etti. Alandan ayrılırken “slogan atmayın”, “önlüklerinizi çıkarın” tehdidine karşı hep birlikte direnerek karşılık veren kitleye bu sefer de onları bölmek için “önlüksüz olanlar ayrılabilir” diyen polise, “Biz hiçbir yere ayrılmıyoruz, hep birlikte çıkacağız” diye karşılık verildi. Bu arada kitle, “Tuzluçayır faşizme mezar olacak” sloganlarıyla gözaltına alınmak istenenleri polisin elinden alarak ve direnerek alandan hep birlikte ayrılındı.
  • Alevilerin öncülüğünde yazar ve sanatçıların da katılımıyla Sultangazi Gazi Şehir Parkı’nda yapılması planlanan Madımak Katliamı protestosu ve katledilen canları anma etkinliği Sultangazi Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Kaymakamlığın ‘Grup Yorum katılabilir’ iddiasıyla anmayı yasakladığını belirten Alevi kurumları, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi’nde anmayı yapacaklarını  duyurdu. 4 Alevi kurumuadına okunan açıklama, “Madımak Oteli’nde ateşte semaha duran canlarımız, asırlar boyu devam eden insanlık davasının şehitleridir ve her biri onurun simgesi oldu. Halkımızın Gazi Şehir Parkı’ndaki anma etkinliğine yoğun katılım göstereceği anlaşılmış olmalı ki Alevilerin bir araya gelmesinden rahatsızlık duyanlar ‘nasıl engelleriz’ diyerek gerekçeler üretme arayışı içine girmişler. Dün Madımak Oteli’ni kuşatanlar bugün Gazi’yi kuşatmıştır. Onlara şu hatırlatmada bulunmak isteriz; ‘Zalime biat eden zalimden beterdir’ diyen İmam Hüseyin’in, ‘Siz de Şah diyeni öldürürlerse, ben de bu yayladan Şah’a giderim’ diyen Pir Sultan Abdal’ın, zulme başkaldırarak huruç eyleyen Kalender Çelebi’nin takipçileriyiz. Baskı, yasak, saldırı bizi yolumuzdan, şehitlerimizi anmaktan alıkoyamaz. Cemevlerimizin inançsal, sosyal ve demokratik faaliyetlerini çarpıtmak, kriminalize eden ithamlarda bulunmak kimsenin haddine değildir ve bu çirkin yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Kaymakamlığın yasaklama kararında somut bir gerekçe olmadığı için ‘müneccimlik’ vakası söz konusudur. Birazdan basın emekçileriyle de örneğini paylaşacağımız yasaklama tebligatında geçtiği gibi; Grup Yorum’un sahne alabileceği şeklinde teyide muhtaç bilgiler elde edilmiş. Aynen böyle yazılmış. Haftalar öncesinden açık tüm mecralarda duyurusunu yaptığımız anma programımıza katılan sanatçılar arasında Grup Yorum yer almıyor. Kendileri açısından da bu durum bilinmesine rağmen ‘ya katılırsa’ diyerek bir nevi göle maya çalmaya çalışmışlar. 2 Temmuz Sivas şehitlerini anma etkinliğimiz etkinlikte yer almayan muhalif müzik grubu Grup Yorum ‘katılabilir’ iddiasıyla yasaklanmıştır. 30. yılında Sivas Madımak şehitlerini anma etkinliğimiz yasaklama kararından kaynaklı olarak Gazi Şehir Parkı’nda yapılamayacak. Tüm canlarımızı 24 Haziran Cumartesi günü (yani yarın) saat: 17.00’da AKD-Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevine çağırıyoruz. Davamız şeriata, yobazlığa karşı insanlık davasıdır. Gelin canlar bir olalım”

İktidarın seçim kampanyası sırasında “Türkiye Yüzyılı” diye tanımladığı dönem başladı. Ekonomi büyük bir sarsıntı ile öte yanda politik alan da aynı şekilde ters adımlarla yeni döneme yalpalayan bir giriş yaptı. Görünen o ki zam bombardımanı bu yeni dönemde de halkın yaşam kalitesini aşağıya doğru çekecek. Sanat alanına ise soluk aldırmamacasına engellemeler ve yasaklamalar sürecek. Feshane’de açılan resim-heykel sergisinin kapısına dinci gericilerin dayanması da tehdidin ve saldırının sivil yüzünü önümüze koydu. Sanat alanını dört bir yandan kuşatacak ablukanın ayak sesleri duyulmaya başlandı… Göğüs göğüse bir kavgaya hazırlanmazsak ekmeğimiz ve sanatımız tehlikededir!

Paylaş.

Yanıtla