Sanat Meclisi’nin hazırladığı, Mayıs ayında gerçekleşen hak ihlallerini içeren raporu okurlarımızla paylaşıyoruz:
Bir sanat sezonu daha baskı ve saldırılarla kapanıyor. İşte Mayıs 2023 de sanat alanının başına gelenler:
- İmam Hatiplilere hakaret ettiği iddiasıyla hakkında üç yıla kadar hapis cezası talep edilen şarkıcı Gülşen’e, 10 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanması geri bırakıldı. Sanatçı Gülşen'in bir arkadaş grubunda bir arkadaşına karşı şaka yaparak, “İmam Hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” şeklindeki sözleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyordu. Gülşen’in avukatı Emre Emek, “Gülşen hanım ilk günden beri TCK 216/1 bendinden yargılanıyor ancak karar 216/2 bendine göre verildi. Normal şartlarda iddianamede belirtilen maddenin yanında bir başka suç unsuru da doğabilecekse ek savunma hakkı verilir, bu da verilmedi. Bir avukat olarak daha önce böyle bir şeye rastlamadım. 216/2'nin gerektirdiği 6 ay ile 1 yıl arası cezanın da alt sınırdan, 6 ay verilmesi gerekirdi. Ancak 12 ay ceza verilerek bu iyi hal ile 10 aya düşürüldü. Usülde pek çok eksiklik var. Elbette istinafa başvuracağız” dedi. Kıyafetleri üzerinden gerici çevrelerce sık sık hedef alınan şarkıcı Gülşen, iktidara yakın isimler tarafından sosyal medyada hedef gösterilmişti.
- İstanbul Kadıköy’de bir sokak müzisyeni öldürüldü. 30 yaşındaki Cihan Aymaz, Rıhtım meydanında şarkı söylüyordu. Bu sırada alkollü olduğu iddia edilen Mehmet Caymaz, Aymaz’dan ses sisteminden türkü açmasını istedi. Aymaz olumsuz yanıt verince ikili arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İddiaya göre Mehmet Caymaz, Cihan Aymaz’ı göğsünden bıçakladı. Aymaz, aldığı darbenin etkisiyle denize düştü.
- Müzisyen Selçuk Balcı ve Karadeniz rock grubu ‘Marsis’in solisti Korhan Özyıldız’ın sahne alacağı “Gençlik Baharı Karşılıyor” temalı ücretsiz halk konseri engellendi. Konserin iptal edildiğini sosyal medya hesabından duyuran Korhan Özyıldız, “Kendi memleketimiz Rize’de bir konserimize daha izin verilmedi. Peki, kabul edecek miyiz bunu. Tabii ki hayır, baharın gelişini engellemeyecekler” dedi. Korhan Özyıldız, daha sonra yaptığı paylaşımında, “Rize’de düzenlenecek olan gençlik konserine izin verilmemiştir. Konser, Fındıklı Belediyesi tarafından Fındıklı’da düzenlenecektir. Bahar gelecek, yasaklar bitecek” ifadelerini kullandı.
- Show TV’de ekranlarında izleyiciyle buluşan, başrollerinde “Aile” dizisinin 11. bölümünün çekimleri sırasında, mezarlıktaki ölüm yıldönümü sahnesinde tüm oyuncular çekim için beklerken, sahne gereği bomba yüklü araç patlatılacaktı ama o anda kontrolsüz bir patlama meydana geldi. Kazada bazı set çalışanları yaralandı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ay Yapım, sette yaşanan kaza için inceleme başlatıldığını duyurdu.
- İstanbul Kadıköy’deki Moda sahilinde polis ile halay çekmelerini engellediği gençler arasında arbede çıktı. Olay, polis ekibinin Kürtçe müzik eşliğinde halay çeken gençleri engellemeye çalışmasıyla başladı. Hoparlöre el koyarak araca koyan polis, bu duruma itiraz eden gençlere biber gazı çıktı. Gençlerden biri, itişme sırasında polise yumruk atmaya çalıştı. Bu sırada bir polis silahını çekerek havaya ateş açtı. Bunun üzerine ekipler 4 kişiyi gözaltına aldı.
- Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs seçimleri öncesinde seçim irtibat bürosu açılışlarına katılan 12 müzisyen, “Örgüt propagandası” yapmak gerekçesiyle suçlanarak gözaltına alındı. Sabah saatlerinde evlerine yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan ve aralarında Sertan Özdemir, Şakir Yiğit Özdemir, Cemal Emen, Rıdvan Kaya, Fatime Tandoğan, Eyüp Azrak, Gökhan Gönlüaçık ve Kadir Yasin Temur’un bulunduğu 12 müzisyen, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
- Kadıköy’ün en büyük sahafı olan İmge Sahaf kapandı. İmge Sahaf’ın kapanmasına kiranın aylık 70 bin liraya çıkarılması olduğu öğrenildi.
Sanat alanı bahar aylarını seçim heyecanı içinde geçirdi. Ülkede başta halkın ekmeği ve özgürlüğü olmak üzere sanat alanına da durmadan vuran baskı kuran engelleyen iktidarın artık değişmesi talepleri dört bir yanı sarmıştı. Bu değişimi gerçekleştirmek üzere muhalif çevrelerde bir dolu hareketlenme oldu, tartışmalar yapıldı. Meclisteki muhalefet partileri ise mümkün olduğunca “ılımlı” görünerek halkla bir bütünleşme sağlanacağı görüşünde birleştiler. İktidarı değiştirmeye aday muhalefet partileri adeta bir yamalı bir bohça misali yan yana geldiler. Sonuç; sıfıra sıfır, elde var sıfır. Şimdi iktidar halkın da sanatın da çanına ot tıkamak üzere kolları sıvıyor. Dövüşmek isteyenlerin saflara, düş kırıklığı yaşayanların ise ya evine ya köyüne gideceği günler başlıyor!