Bahar Çuhadar
Tiyatrolar depremzedelere sahneden güç vererek dayanışmayı arttırmaya devam ediyor. Bu hafta izleyebileceğiniz, depremzedelere farklı şekillerde ‘Yanınızdayız’ diyen oyunlardan bir seçki hazırladım.
KADIN HAKLARI İÇİN…
UYANDIĞIMDA SESİM YOKTU/BU YAPIM: Açık bir şekilde baskı gören, örtülü bir baskının içinde kendini bulan, toplumun ona dayattıklarından dolayı kendini ifade edemeyen, sesleri kısılmış, hırpalanmış, hatta canice öldürülmüş kadınların hakları için yazılmış bir başkaldırı oyunu… Kadının kendi gücünü hatırlaması, ayakta durabilmesi ve özgürce kendini ifade edebilmesi için kadınların sesi olmaya niyetlenen oyun, Amy Nostbakken ile Norah Sadava’nın kaleminden çıkmış. Burcu Görek ile Dilara Gül’ün rol aldığı ‘Uyandığımda Sesim Yoktu’ seyirciyi çağdaş feminizmin çelişkileri üzerine de düşünmeye çağırıyor.
7 Mart Salı, 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde.
Afet Platformu’ndaki sivil toplum kuruluşlarından birinin üyesi ya da gönüllüsü olan seyirciler #sahnedendayanışma kontenjanına başvurup oyuna misafir olabilecek.
HARİKA ŞEYLER LİSTESİ/TALİMHANE TİYATRO: Hayat ne için yaşamaya değer? Gündelik hayatınızdan, belki o sıkıcı, boğucu, rutin hayatınızdan bile ‘yaşamı yücelten maddeler’ listelemeye kalksanız, kaç madde çıkarabilirsiniz? 10, 100,10 bin? Duncan Macmillan ile Jonny Donahoe’nin kaleme aldığı bu oyun, hele de içinde bulunduğumuz gerçekliğin ağır koşullarıyla bunalmış, öfkeden ve üzüntüden sıkışmış hissettiğimiz şu günlerde bir umut kıpırtısı yaratacak türde. Bora Akkaş’ın seyirciyi avcunun içine aldığı enerjik, neşeli performansıyla akıp giden, Lerzan Pamir yönetimindeki oyun üzücü bir hikâyeyle başlasa da nihayetinde izleyeni hayatın yüceliğine olan inancını tazelemiş bir şekilde gönderiyor sahneden. 10 Mart, 20.30’da Şişli, Arsız Mekân’da.
Gösterimin tüm geliri #iyileşmekiçinsahnedeyiz çağrısıyla deprem bölgesinin ihtiyaçlarına katkı sunmak üzere İyilik Melekleri Derneği’ne bağışlanacak.
İNATÇI MÜCADELE
ZABEL/BGST: Zabel Yeseyan. 1878’in İstanbul’unda, Üsküdar’da gelmiş dünyaya. 1943’te, Sibirya’da sürgün koşullarında öldüğü tahmin ediliyor. Yakın tarihimizin inatçı, direngen, mücadeleci soluklarından… Ermeni aydın, yazar, sıkı kadın hakları savunucusu Zabel’in yaşamı, BGST tarafından sahneye taşındı. Aysel Yıldırım ile Duygu Dalyanoğlu’nun yazıp yönettiği oyunda Zabel’in kadınların baskın olduğu aile hayatını, yazarlığa attığı adımları, aldığı siyasi pozisyonu görüyoruz. 1909’daki Adana katliamı sonrasında, Birinci Dünya Savaşı arifesinde ve Ermeni aydınların tutuklandığı
24 Nisan 1915’te yaşadıklarına tanık oluyoruz. Yakından tanımak için heyecanlanacağınız bir isim Zabel. 11 Mart Cumartesi, 20.30’da Sahne Pulchérie’de. Gösterimin tüm geliri depremde zarar gören tiyatrolara destek olmak üzere Akdeniz Bölge Tiyatro Kooperatifi’ne bağışlanacak. Oyuna gelemese de destek olmak isteyenler askıda bilet alabilir.
BİR ‘KAYBEDEN’ GÜLDÜRÜSÜ
DUBLÖRÜN HİKÂYESİ
TİYATRO MİTOS: Oyunculuk hayalleri bir türlü gerçekleşememiş, dublörlük yaparak ayakta durmaya çalışan Kemal’in görev aldığı son çekime davetliyiz. Kemal’in başına gelmedik aksilik kalmayacak ama o kendisiyle, hatta hayalleriyle bile dalga geçmekten hiç vazgeçmeyecek. Annesi, babası, eski sevgilisi, sektörden arkadaşları ve iflah olmaz ironi duygusu eşliğinde anlatacak başından geçenleri. Kemal Uçar’ın yazıp yönettiği ve rol aldığı tek kişilik oyun bir tür ‘kaybeden’ güldürüsü. İroni duygusunu kaybetmemiş bir dublörün inişli çıkışlı -daha çok inişli- öyküsü… Elbette dublörlüğün doğal parçası olan yüksek tempolu performanslar eşliğinde…
12 Mart Pazar, 20.30’da TiyatrOPS’ta.
Gösterimin tüm geliri #iyileşmekiçinsahnedeyiz çağrısıyla deprem bölgesinin ihtiyaçlarına katkı sunmak üzere İyilik Melekleri Derneği’ne bağışlanacak.