Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, sosyal devlet kavramının gereklerinin yerine getirilmesini vurgulayarak sanatın önemini kavrayabilecek entelektüel bir alt yapı ile tüm sistemin yeniden yapılanmasını talep etti.
İnsiyatif, Maraş depremlerindeki toplumsal dayanışmadan güç aldıklarını ifade ederek “Sesimi – zi Duyan var mı?” isimli bir bildiri yayımladı. Bildiride, “Pandeminin ilk zamanlarında Kültür ve Turizm Bakanı ile yaptığımız ilk toplantıda sorduğumuz bir soruyu hatırladık. Bu süreçte; “bir dahaki afet veya salgın hastalık durumunda sanatçılar, tiyatrolar ve onların çalışanları ne olacak?” Kimi çaba ve ilgiye rağmen ülkenin hiçbir şartının iyileşmediği gibi bu sorunun da bir sonucu olmadı. Seçim zamanlarında yapılan tırnak içinde “iyileştirmeleri” saymazsak” ifadeleri kullanıldı.
“Sanat üreticileri olarak dayanacak gücümüz kalmadı” denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “‘Sosyal Devlet’ kavramının gereklerini yerine getirilmesini ve yasaların bizi, ‘tacir’ olarak görmekten vazgeçmesini istiyoruz. Liyakatli, adaletli ve hukukun üstünlüğüne inanan ve sanatın önemini kavrayabilecek entelektüel bir alt yapı ile tüm sistemin yeniden yapılanmasını ivedilikle teklif ve talep ediyoruz.”
Bildiride “Devlet, ne zaman sanat üreticilerinin gerçek anlamda destekçisi olacak? minvalinde Kültür Bakanlığı’na sormak üzere şu sorular sıralandı:
• Afet bölgesinde yaşayan, hayatlarını sanattan kazanan profesyonel, amatör, mahalli sanatçılar ve tiyatrolar için bir çözümünüz var mı?
• Bölgede yaşamayan fakat afet dolayısıyla turneleri, oyunları iptal olan, nisan ayı itibariyle de seçim yüzünden sezonu erken kapatmak zorunda kalacak ve tek geçim kaynağı sanat olan sanat çalışanlarının geçimlerini nasıl sağlayacakları konusunda bir fikriniz var mı?
• Afet dolayısıyla işsiz kalan ve belki de uzun süre çalışamayacak emekçilerimiz için SGK, bir yöntem önerecek mi? Tiyatrolar ne zaman, oyuncularını ve tüm çalışanlarını sigortalı yapabilecek?
• Afet bölgesi dışında olan yerleşik tiyatrolar, şubat ayı boyunca iptal edilen temsiller ve tahsislerle karşı karşıya. Ancak, kira, faturalar, SGK ödemeleri ve vergiler durmuyor. Bu afette de yine tiyatroların kapanmasına göz mü yumacaksınız?
• Türkiye’deki tüm Kültür Merkezleri ve özel tiyatro binalarının depreme dayanıklılık kontrolü ve gerekiyorsa güçlendirme çalışmaları konusunda bir adım atacak mısınız?