Biraz da Gülelim

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Bahar Çuhadar

Sahne üstündeki üretimler arttıkça seyirci için seçenekler de çoğalıyor. Bu hafta gündelik dertten tasadan bir parça uzaklaştıracak, gülmenin rahatlatıcı duygusuyla buluşacağımız oyunlar öneriyoruz…

Biraz da gülelim...

‘Cimri’-Tiyatro BeReZe: Sezonun yenilerinden. Molière’in klasiği ‘Cimri’ye klasik ötesi bir yorum.
Küçük kadrolu, yaratıcı işlerini takibe bayıldığımız BeReZe’nin en kalabalık kadrolu oyunu olarak (sahnede iki müzisyenle birlikte 11 performansçı var) dikkatimizi çekmesi bir yana, Molière’in komedi özünün hakkını veren bir iş. Metni kısaltarak ele alan ekip, oyundaki aşk hikâyesinin içine kuir bir yorum yerleştirmiş. Ekip bu kez, BeReZe’nin Tophane’de bulunan kendi mekânının hemen her köşesini oyun alanına çevirmiş. Sahne arkasından ışık odasına, perde arkasından sahne altına her yerde dolanan bir ‘Cimri’ bu! Enerjisi yüksek performanslarla eğlence garantili…
Bu akşam 20.30’da BeReZe Gösteri Evi’nde.

Ferhan Şensoy’dan miras oyun

Biraz da gülelim...

‘Şahları da Vururlar’-Ortaoyuncular: Ferhan Şensoy’un ülkemiz tiyatrosuna büyük mirası Ortaoyuncular’dan, yine miras niteliğinde bir oyun olan ‘Şahları da Vururlar’ 42 sene aradan sonra yeni seyirci kuşağıyla buluşuyor. Nejat Yavaşoğulları ile Gökhan ve Burhan Şeşen kardeşlerin canlı müziği eşliğinde ritmi yukarıda tutan bu ‘Farsi güldürü’ Şensoy’un keskin ve sarkastik kaleminin eseri. İran’da Şah Rıza’nın diktatörlük dönemini anlatırken baskıcı rejimler altında nefes almakta zorlanan halkların isyan edilecek haline bolca güldürüyor. Ortaoyuncular’ın geçmişle bugün arasındaki bağını kuran dinamik ekibin performansıyla… 16 Ocak Pazartesi 21.00’de Maximum UNIQ’te. 17 Ocak Salı 20.30’da MOİ Sahne’de.

İronik, sarkastik ve çok güçlü

Biraz da gülelim...

‘Şatonun Altında’-Fiziksel Tiyatro Araştırmaları: Shakespeare’in ‘Macbeth’ini nasıl bilirsiniz? Hani şu iktidar hırsıyla yanıp tutuşan meşhur Macbeth’leri? Şimdiye kadar okuduğunuz, izlediğiniz bütün Macbeth yorumlarını bir kenara koyun şimdi. Ve Macbeth’in şatosunun altında yaşayan iki kadın çamaşırcıya verin kulağınızı, gözünüzü. Fiziksel hikâye anlatıcılığın imkânlarını genişçe kullanarak, kendi gözlerinden bize olan biteni anlatan bu iki kadını, ilk sahneden itibaren pürdikkat izleyeceğinize ve gülmekten bir hal olacağınıza iddiaya girerim. Pınar Akkuzu ve Gülden Arsal’ın hayranlık uyandıran performansları eşliğinde eğlenceli, ironik, sarkastik ve çok güçlü bir eleştirisi olan ‘Şatonun Altında’yı muhakkak görün. 17 Ocak Salı 20.30’da Oyun Atölyesi’nde.

Ağlamalarla kahkahalar birbirine karışacak

Biraz da gülelim...

‘Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin’
İstanbul Şehir Tiyatroları: Hem hüzünlü hem komik, hem kuşlar gibi hafif hem kurşun gibi ağır hissettiren bir oyun. Tıpkı İstanbul gibi… Tıpkı İstanbul’un farklı zamanlarını yaşayan bir kadın olmak gibi… Başak, Ayfer ve Melis üç ayrı kuşaktan İstanbullu kadınlar. Anneanne, anne ve kız. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun iç titreten metninde, bu üç kadın sandalyelerinden kalkmadan bize kendi hayatlarından ama aslında bu şehirle bağı olan hepimizin hayatından bir kesit anlatıyor. Ağlamalarınızla gülmeleriniz birbiriyle çarpışacak. Belki arada biraz da erkeklik hallerine ve bu şehrin erkek hallerine söversiniz… Sahnede Esin Umulu, Şebnem Köstem ve Yeliz Şatıroğlu var. 18, 19, 20 Ocak saat 20.30’da Kâğıthane Sadabad Sahnesi’nde.

Hürriyet

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Bahar Çuhadar

Yanıtla