Serkan Fırtına
Sanat ve kültür adına konuştuğumuz, yazdığımız onca olumsuz duruma rağmen güzel şeyler de olmuyor değil. O güzel şeylerden biri, adının önüne güzel sıfatını alan ve güzel İzmir olarak anılan yerden geldi.
Refia Prodüksiyon’un ilk çalışması gelecekte yapacak oldukları güzel işleri muştulayan bir gösteri olmuş. İlk derken birden bire ortaya çıkan bir girişim olduğu düşünülmesin. Ekibin başında tiyatroya uzun yıllar emek vermiş bir isim olan Orçun Masatçı var.
Michele Guaraldo’nun yazıp yönettiği ve oyunculara Commedia dell’Arte üzerine yoğun bir atölye programı çerçevesinde eğitim verdiği prodüksiyon, tiyatromuzun yüz akı işlerinden biri olmuş. La Commedia Di Primavera (Bahar Komedisi) adını taşıyan oyunda, İzmir tiyatrolarında farklı ekiplerde yer alan deneyimli isimler bir araya gelmiş. Fatih Paşalı, Nazlı Masatçı, Burak Özbaykuş, Bensu Begoviç, Özgün Aytar oyuncu olarak görev alan isimler. Sahne arkasında ise; Anıl Yıkgeç (Reji Asistanı), M. Serkan Koçak (Teknik Uygulama), Nana Kostüm (Oyun Kostümleri), Fikret Güneş (Maske Yapımı) yer alıyor.
Guaraldo uluslararası bir tiyatro insanı. İtalyan “La Paranza del Geco” tiyatrosunun oyuncusu ve genel sanat yönetmeni. Kendini Commedia dell’Arte’nin farklı ülkelerde bilinir ve tanınır olmasına adayan öncü bir isim. Böylesine önemli bir tiyatro insanının ülkemize davet edilmesi ve İzmir’de böyle bir oyunun çıkarılması büyük bir başarı.
Oyuncuların bu oyun için ne kadar çalıştıklarını biliyorum. İlk defa böyle bir deneyimin içinde bulunan ekip yoğun bir hazırlık evresi geçirdi. Bu emekleri çok iyi bir sahne performansı olarak karşılık buldu.
Commedia dell’Arte “usta işi oyun” anlamına geliyor. Özünde bir oyuncu tiyatrosu olmasından dolayı, oyunculuğun ön planda olduğu bir tür. Oyunun kanavasına uygun olarak doğaçlama yapmanın, bedeni etkili ve doğru kullanmanın ustalıkla gerçekleşmesi gereken bir alan. Bahar Komedisi ekibi dersine çok iyi çalışmış. “Bahar Komedisi”nin oynandıkça daha iyi olacağına hem de ekibin bir gelenek olarak bu türde daha farklı ve ustalıklı çalışmalara imza atabileceğine yürekten inanıyorum.
Oyuncular hem bireysel becerileriyle hem de toplu uyum anlamında etkileyici bir gösteriye imza atıyor.
Commedia dell’Arte’nin en ayırt edici özelliklerinden biri hiç şüphesiz hikâye anlatımındaki beden kullanımı. Yönetmen her oyuncuya belirlediği etiketlemelerle, tiplemelerin özelliklerini farklı bir şekilde yansıtabilmeyi başarmış. Oyuncular, seyircinin dikkatinin sürekli sahnede olmasını sağlayabilecek fiziksel bir devinim içerisinde performanslarını başarıyla sergiliyor. Beden kullanımı, maskeyle bütünleşme ve etiketlenmiş hareketlerdeki ritmin uyumlu görüntüsüyle göz dolduruyorlar.
Commedia dell’Arte’nin önemli bir unsuru olan maske kullanımı estetik ve teknik olarak işlevsel ve etkileyici şekilde kullanılıyor.
Oyuna daha sonradan eklenen Türkiye’nin toplumsal ve kültürel koşullarına uygun olan belirmelerin biraz daha ayrıntılı çalışılması gerektiğine inanıyorum. Zaten Commedia dell’Arte’nin doğaçlamaya dayanan yapısından dolayı, oyunun oynandıkça bu konuda daha başarılı olacağına inanıyorum.
Geleneksel İtalyan doğaçlama halk tiyatrosu tiplerini oyuna başarıyla yerleştiren Guaraldo, müzik ve sahne plastiğini işlevsel bir şekilde düzenlemiş. Oyunda kostümler ve maske görsel olarak çok etkileyici ve Commedia dell’Arte’nin tüm unsurlarını başarıyla taşıyor. Seyirci mutlu sonla biten bir aşk hikâyesine keyifle ortak oluyor. Başarılı oyunculuklar dışında sahne arkası ekibini de kutlamak gerek. Her yönüyle profesyonel bir oyun çıkmış ortaya.
İtalyan bir yazar ve yönetmenin, İtalyan halk tiyatrosu Commedia dell’Arte’nin güzel bir örneğini İzmirli oyuncularla birlikte sahnelemesi, projeyi kültürlerarası bir sanat olayına çevirmiş.
Bu emek dolu, nitelikli ve her zaman karşılaşamayacağınız türdeki oyunu kaçırmayın. Bu ülkede güzel şeylere emek veren güzel insanlar olduğunu görün ve bu güzelliğe ortak olun.