Geçtiğimiz Cumartesi, Kardeş Türküler İstanbul seyircisi ile buluştu; Harbiye Açık Hava Tiyatrosu soğuk denebilecek bir Ekim gecesi hep birlikte söylenen türkülerle aydınlandı; danslarla, halaylar ve horonlarla ısındı.Kardeş Türküler, 1993 yılında Boğaziçi Üniversitesi öğrenci kulüplerinde başlayan yolculuğu boyunca, sahnesinden barışa, kültürel çoğulculuğa ve toplumsal meselelere sanatsal yanıt üretti. Dile kolay, yaklaşık 30 yıldır inat ve umutla… Bu direngen ısrar, projeye emek verenler açısından ne kadar dikkate değerse, memleketin aldığı mesafe açısından da o kadar düşündürücü olsa gerek.
Konser, yakın zamanda yoğun ihmallerin yaşandığı bir “iş kazasına” kurban verdiğimiz madencileri anan Mahzuni’nin Madenciler şiiri ile başladı. Hemen akabinde Çeşm-i Siyahım gidenlerin ardından söylendi. Sonrasında ise Halâlê, Eşrefoğlu, Derdo… Aşık Ruhsati’nin Bu Kadar Parayı Sana Kim Verdi? türküsü teatral yorumuyla seyir zevki de oluşturan güzel bir politik taşlama örneği olarak seyirciyle buluştu. Kalk Gidelim ve Čaje Šukarije ile Balkan diyarına gidildi. Kayseri Ğogum’un ardından, Feryal Öney’in ustalıklı bir yorumla söylediği Sarı Yazma türküsüyle Orta Anadolu’ya uğrandı. Birinci yarı, Defjen Erbane Grubu’ndan kadın sanatçıların katılımıyla İran’daki kadınların özgürlük mücadelesini selamlayan Kêla Memê ile kapandı.
Konserin ikinci yarısı, Kardeş Türküler projesini öneren ve geçtiğimiz sene aramızdan ayrılan Ömer Faruk Kurhan’ı anarak, bir göç türküsü ile, Kerwane’yle başladı. Rum ve Pontus şarkıları Manaki mu, Oi Oi Mupare ve Turkika Ellinika konserin konuklarından Onur Şentürk ve Apolas Lermi ile birlikte söylendi; horonlar birlikte tepildi. Bestekarı Ermeni Andrei Babayev söz yazarı Azeri İslam Seferli olan Nazende Sevgilim, aşk için olduğu kadar kardeşlik için de çalındı. Hanane’de Çıplak Ayaklar Kumpanyası da sahne aldı.
Konserin ikinci yarısının son bölümünde Yanıyorum, Anako, Ala Del’Una-Evlerinde Lambaları Yanıyor, Mavi Yüzük Firuze ve Karanfil Deste Gider şarkıları birbiri peşi sıra çalınıp söylendi; hep beraber dans edildi. Hasan Saltık’ın da anıldığı bu bölümde, Kardeş Türküler konserlerine gidenlerin şahit olduğu o bildik manzara tekrarlandı: tüm Harbiye Açık Hava Tiyatrosu, bütün seyircilerin katılımıyla coşkulu ve umutlu bir sahneye dönüştü.
Özgür Çiçek / MİMESİS
