Piraye Tiyatro Topluluğu: “Tiyatro İyidir, Gelsinler”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Ağrı’da amatörlerin kurduğu Piraye Tiyatro Topluluğu, ilk oyunları “Bana Bir Şeyhler Oluyor”u, 16-17 Nisan’da Ağrı Barosu Hizmet Binası Konferans Salonu’nda sahneliyor. Topluluğun kurucusu ve yönetmen Tahsin Timurboğa, Ağrılı tiyatroseverleri heyecanla beklediklerini söylüyor.

Ağrı’da farklı mesleklerde çalışan gençlerin bir araya gelerek kendi imkanlarıyla kurduğu Piraye Tiyatro Topluluğu, ilk oyunları “Bana Bir Şeyhler Oluyor”u, 16-17 Nisan’da Ağrı Barosu Hizmet Binası Konferans Salonu’nda sergiliyor. Yönetmen Tahsin Timurboğa, ilk oyunları için “Mutluyuz, heyecanlıyız. Ve tiyatro iyidir, korkmasınlar, gelsinler çünkü biz onları bekliyoruz” diyor.

İlk oyunlarını sergileyecek olmanın heyecanını yaşayan yönetmen Timurboğa, aslında Piraye Tiyatro Topluluğu’nu da bir araya getiren isim. Sekiz kişiden oluşan Piraye Tiyatro Topluluğu, çok da yeni bir oluşum. Kuruluşları 1 Mart 2022.

Tiyatroya olan ilgisini televizyonda izlediği Genco Erkal’a bağlayan yönetmen Tahsin Timurboğa, tiyatroda yönetmenlikle yetinmiyor, oyun yazıyor ve aynı zamanda yazdığı oyunlarda oyunculuk yapıyor. Timurboğa, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okurken, tiyatro ile ilgilenmeye başladığını söylüyor. Üniversiteden arkadaşları ile beraber 2016 yılında yazdıkları “Sindirella Evleniyor” oyunu için sahneye çıkıyor ama sonucun hüsran olduğunu anlatıyor:

“Kötüydü, kendimi oyuna müdahele ederken buldum. Üç seans olacak oyunumuz ancak iki seans sahnelendi. İzleyiciden yeterli ilgiyi göremedik.”

Ağrı kültür açısından zengin ama…

Tiyatro topluluğunda yer alan oyuncular, yaşam pratikleri açısından birbirinden farklı karakterler. Oyuncu İsmail Çıplak atanamayan bir öğretmen, kendi mesleği dışında farklı işlerde çalışıyor. Kışın kestane, yazın da mısır satıyor. Çıplak, hem kendisinin hem de yönetmen Timurboğa’nın cevabını aradığı “Ağrı’da yaşayan insanların neden sanattan uzak kaldığı” sorusuna dair şöyle diyor:

“Aslında kültür açısından zengin bir kentiz. Bu zenginliğimizin en önemli göstergesi sözlü kültürümüz yani dengbêjlerimiz. Ama ekonomi gibi bir neden gençlerimizin farklı kentlere savuruyor. Sanatı, kültürü yaşatma çabası için bir enerji olsa da bu sebep bu enerjiyi emiyor, arayışlarının yönünü değiştiriyor.”

Kadın oyuncular mutlu ve umutlu

Tiyatro topluluğunda yer alan oyuncular, özellikle kadın oyuncular mutlu ve umutlu. Toplulukta yer alan Berfin Ökmen, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde sınıf öğretmenliği son sınıf öğrencisi ve yazar. Tiyatro yolculuğunun İzmir’deki bir tiyatro sahnesinde başladığını, şimdiki güzergâhın ise Ağrı’da bir sahnede devam etmesinin mutluluğunu yaşadığını söylüyor. İlk oyununda verilen küçük bir fare rolünü de heybesine katarak gelmiş:

“İzmir’de tiyatroda yer almak için çok uğraştım, zorladım. Sonunda bana küçük bir fare rolü verildi. Küçük bir fareyi oynayacağım, sahnede ne kadar zaman kalıyorsun, düşünüyorum, bu küçük farenin hareketleri, ne anlatmak istediği izleyicinin dikkatini çekti mi ya da varlığının farkına vardılar mı? Bu gibi sorular ile tiyatroya olan ilgim daha da çoğaldı. Ağrı’da Tahsin hoca ile yollarımız kesişince tiyatroyla olan bağımı devam ettirdim.”

“Aslında kültür açısından zengin bir kentiz. Bu zenginliğimizin en önemli göstergesi sözlü kültürümüz yani dengbêjlerimiz. Ama ekonomi gibi bir neden gençlerimizin farklı kentlere savuruyor. Sanatı, kültürü yaşatma çabası için bir enerji olsa da bu sebep bu enerjiyi emiyor, arayışlarının yönünü değiştiriyor.”

Kadın oyuncular mutlu ve umutlu

Tiyatro topluluğunda yer alan oyuncular, özellikle kadın oyuncular mutlu ve umutlu. Toplulukta yer alan Berfin Ökmen, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde sınıf öğretmenliği son sınıf öğrencisi ve yazar. Tiyatro yolculuğunun İzmir’deki bir tiyatro sahnesinde başladığını, şimdiki güzergâhın ise Ağrı’da bir sahnede devam etmesinin mutluluğunu yaşadığını söylüyor. İlk oyununda verilen küçük bir fare rolünü de heybesine katarak gelmiş:

“İzmir’de tiyatroda yer almak için çok uğraştım, zorladım. Sonunda bana küçük bir fare rolü verildi. Küçük bir fareyi oynayacağım, sahnede ne kadar zaman kalıyorsun, düşünüyorum, bu küçük farenin hareketleri, ne anlatmak istediği izleyicinin dikkatini çekti mi ya da varlığının farkına vardılar mı? Bu gibi sorular ile tiyatroya olan ilgim daha da çoğaldı. Ağrı’da Tahsin hoca ile yollarımız kesişince tiyatroyla olan bağımı devam ettirdim.”(Haberin devamı için buraya tıklayınız…)

Paylaş.

Yanıtla