Nâzım Hikmet’in hayatını konu alan müzikli gösteri Aslolan Hayattır, Mersin Şehir Tiyatroları Tanıtım Günleri’nde sahnelendi. Nâzım’ı canlandıran Anıl Karaersal, “Nâzım yaşamamış olsaydı özgürlük mücadelesi olmazdı” diyor
Nâzım Hikmet Ran’ın dünyaya gelişi, sürgün yılları, aşkları ve özgürlük mücadelesi tiyatro sahnesine taşındı. Mersin Şehir Tiyatroları Tanıtım Günleri kapsamında sahnelenen ‘Aslolan Hayattır’ isimli müzikli gösteri, 17 oyuncu, 13 müzisyen ve 2 dansçı eşliğinde gösterildi. Haluk Işık’ın yazdığı, Murat Atak’ın yönettiği, dramaturgi Taner Çelik’e ait olan oyunda Nâzım’ı Anıl Karaersal canlandırdı.
Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvar mezunu olan İstanbullu oyuncu, Mersin Şehir Tiyatroları’nın açtığı sınavı kazanarak Mersin’e yerleşmiş. Kendi mesleğini bir Nâzım oyunuyla yapmanın büyük bir onur ve gurur olduğunu ifade eden Karaersal, “Buraya gelmeden önce sevgili hocam Zeliha Berksoy, Kuvayı Milliye Destanı ile başlayan bir Nâzım üçlemesi sahneye koymuştu. Biz sahnede çalışırken o kadar yüksek duygu yoğunluğuyla çalışırdık ki, sessizlikte bir çıt duyduğumuzda işte “Nâzım geldi size teşekkür ediyor” derdi. Zaten onun içinden harman olarak gelmiştik buraya. Geldiğimde de onun bayrağını devralıyormuş gibi hissettim. Böyle bir duygu” diye konuştu.
“Ben yalnızca Nâzım’ın bir temsiliyim” diyen oyuncu, “Yoksa onu oynayabilecek büyük bir oyunculuğa sahip olabilmek çok zor. Onun şiirlerini, yaşantısını, görüsünü anıyoruz biz burada” şeklinde konuştu.
Bir duyumsama üzerine role hazırlandığını ifade eden Karaersal, şöyle devam etti: “Önce ayakkabılarını, pantolonunu sonra yeleğini giyerek, daha sonra o küçücük 4 metrekare içinde betonun içinde nasıl yırtıcı bir aslan gibi olur bunları duyumsamaya çalıştım. Çünkü ben hiç hapishaneye girmedim, hiç terk edilmedim. Bunları en iyi şekilde nasıl temsil edebilirim diye düşündüm. Ve duyumsayarak, özümseyerek bu kadar acı ve hasret içinde bir insan ne hisseder, bunları düşündüm.”
ATATÜRK’E MEKTUP YAZMIŞ
Nâzım ile ilgili daha önce bilmediği ve bu oyun sayesinde öğrendiği bir bilgi olup olmadığını sorduğumuzda şu cevabı veriyor oyuncu: “Suçsuz olduğunu ve adalet istediğini Atatürk’e bir mektup yazarak dile getirmiş. Mektubunda, “Başvurabileceğim en inkılapçı baş sensin. Kemalizm’den ve senden adalet istiyorum… Türk inkılabına ve senin başına and içerim ki suçsuzum” demiş. Bu bilgi benim için çok çarpıcı. Ancak mektubun Atatürk’e ulaştırılmadığı söyleniyor.”
Nâzım’ı canlandırmanın bir sorumluluk olduğunu söyleyen Karaersal, “Söylediğim her kelimenin her anın içini doldurma ve sıradan bir şey yapıyormuş gibi yapamam. Sıradan bir şey değil Nâzım Hikmet. Onun için insanların algısını şekillendirmede en ufak bir bakışım bile çok önemli. Ki sonrası için de önemli” diyor. “Nâzım Hikmet dünyaya hiç gelmemiş olsaydı ne eksik olurdu?” sorumuza ise “Onu Nâzım Hikmet yapan şeylerden biri de sürgünde oluşu. Özgürlük mücadelesi olmazdı” cevabını verdi.(Haberin devamı için buraya tıklayınız…)
