[Işıl Çalışkan’ın Birgün’de yayımlanan haberini okurlarımızla paylaşıyoruz]
Devlet Tiyatroları Müdürlüğü’nün 65 yaş üstü oyunculara uyguladığı sahne yasağına tepki büyüyor. Oyuncular, “Özel tiyatroda oyun oynayabiliyoruz, hatta turneler yapıyoruz ama devlete gelince biz yaşlılara yer yok” diyor.
Tiyatro dünyası, Devlet Tiyatroları’nda emeklilik yaşı gelen 65 yaş üstü oyunculara yönelik sahne yasağıyla çalkalanıyor. Koronavirüs kısıtlamaları nedeniyle 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından sanatçılar konuk oyuncu olarak sahnesine dönemedi.
Üstelik oyunculara Devlet Tiyatroları tarafından hiçbir açıklama yapılmadı. Nedenini sormak istediğimiz Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, aramalarımıza ve mesajlarımıza dönüş yapmadı. Şehir Tiyatroları ve özel tiyatrolarda bu yaş grubundaki sanatçıların sahne almasıyla ilgili herhangi bir yasak söz konusu değil. “Oyuncunun yaşı olmaz” diyen sanatçılar, söz konusu yasağın nedenine ilişkin en azından bir bilgilendirme talep ediyor.
KONTRBASIN ÇIĞLIĞI GERÇEK OLDU
Metin Belgin, Devlet Tiyatrosu’nun bu yasağı nedeniyle 30 yıldır oynadığı Kontrbas isimli oyununa tamamen veda etmek zorunda kaldı. Emeklilik yaşını dolduran Belgin, pandemi nedeniyle veda ettiği Devlet Tiyatrosu salonlarına bir daha dönemedi. Emeklilik yaşıyla ilgili bir itirazlarının olmadığının altını çizen Belgin, “Bizim derdimiz gençlere yer açılmaması değil. Tabii ki onlara yer açılacak ama tiyatronun başka mesleklere benzemeyen bir usta çırak ilişkisi var. Ve biz hocalarımızla, ustalarımızla sahnede birlikte oynayarak bu duruma geldik. Şimdi yeni jenerasyonu tamamen ustasız ve tek başlarına bırakıyorlar sahnede” diye konuşuyor
Belgin, birçok kişinin aklına ilk gelen sorulardan birini soruyor: “Bundan sonra yaşlı rollerini gençler mi oynayacak?” Trajikomik bir durum olduğunu belirten Belgin, “65 yaş altındakiler daha ileri yaşlardaki roller için peruk, sakal takarak mı oynayacak? Ya da artık yaşlı oyuncuların olduğu oyunlar oynanmayacak mı?” siteminde bulunuyor
Kendilerine resmi bir açıklama yapılmadığını belirten Belgin, “Tuhaf bir durum söz konusu. Herhangi bir açıklama yok ve bunun nedeni konusunda şaşkınlık içindeyiz. Hepimiz aynı durumdayız. Çünkü neden diye sorduğumuzda karşımızdaki yöneticilerden bir cevap alamıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Kontrbas oyununun 30 yıldır pek çok sahnede kendisini seyirciyle buluşturduğunu belirten Belgin, oyunun bir diğer misyonunun da bu yasağın gündeme gelmesinde bir araç olduğunu söylüyor. Belgin, “Oyunun sonunda, kontrbasçı ‘Operaya gidip bir çığlık atacağım’ der. ‘Cesaret edebilirsem gazetelerde okursunuz’ der. Sanki o finali biz otuz yıl sonra ülkemizde trajikomik şekilde yaşadık. Gerçek oldu kontrbasın çığlığı” diye konuşuyor.
Özel tiyatrolardan Kontrbas’ı sahnelemesi için birçok teklif geldiğini belirten usta oyuncu, “Ben bu oyuna Devlet Tiyatrosu’nda başladım. Bunu bir özel tiyatroya dönüştürmeyi etik bulmuyorum. Eğer Devlet Tiyatrosu hiçbir şekilde izin vermeyecekse artık bu oyunu oynamayacağım. Arkadaşlarımla birlikte konuk oyuncu olarak sahnelere dönmemize izin verilirse o zaman Kontrbas’ı oynamaya devam ederim” açıklamasında bulundu.
YÖNETMENLİK VAR OYUNCULUK YOK
Devlet Tiyatroları’nın bir diğer mağdur ettiği oyuncu ise Ali İpin. Fakat İpin’in hikâyesi başka soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Yönetmen ve oyuncu olduğu oyunda artık yalnızca yönetmen olmasına izin veriliyor İpin’in. 10 Mart 2019’da Devlet Tiyatrosu’nda prömiyer yapan Josef Bieder’in Yıldızının Parladığı An (Aksesuvarcı) oyunundan bahsediyoruz. İpin yaşananları şöyle özetliyor: “4’üncü temsil gününden sonra pandemi nedeniyle kapanma oldu. Sonrasında önlemler gevşediğinde 26 temsil gerçekleştirdi. İlk etapta 65 yaş üzeri yasakları vardı. Sonrasında yasaklar kalkmasına rağmen oyun oynamaya devam edemedim. Ancak yönetmen olarak çalışabilirsiniz dediler. Ben sevgili Murat Karasu ile çalışmaya başladım. Bir ölçüde 48 yıldır taşımış olduğum bayrağı sevgili Karasu’ya devretmiş oldum.”
Pandeminin arkasına saklanmanın bu dönemde birçok kişinin ya da kuruluşun yaptığı bir yöntem olduğunu vurgulayan İpin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Açıkçası 65 yaşını doldurmuş olan sanatçıların çalışamaması dünyada örneği görülmeyen bir uygulama. Bugün Batı toplumundaki tiyatrolara bakacak olursak 70-80 yaşlarına geliyorlar. Hâlâ çok üstün bir performansla sanatlarını yapıyorlar. Özel tiyatroda oyun oynayabiliyoruz hatta turneler yapıyoruz ama devlete gelince biz yaşlılara yer yok! En azından tatmin edici bir cevap verilmesi hakkımızdır diye düşünüyorum.”