Günkut Güven
Popüler tiyatro, literatürde birçok makale ve kitap tarafından ele alınan bir kavramdır. Bu kaynakların ortak bir popüler tiyatro tanımı konusunda uzlaştığı söylenemez fakat bunların içinden popüler sanat/tiyatro konusunda benzer olarak tanımlanan özelliklere ulaşmak mümkündür. Aristophanes’in günümüze kadar ulaşan oyunları popüler tiyatro ürünleri olmuş, Aristophanes sonrası da oynanmaya devam etmiştir. Bunlar Antik Yunan Dönemi’nde kalabalık bir kitleye oynanan oyunlardır. Aristophanes’in sanatının bu kadar popüler olmasının popüler sanat özellikleri ile ilgili yanları olmakla beraber kendine has sebepleri de vardır. Bu yazıda popüler sanat/tiyatro tanımları ve özellikleri üzerine tartışıldıktan sonra, Aristophanes’in oyunlarının yapısında onu popüler kılan özelliklere bakılacak; bunlar oyunlarından örneklerle desteklenecektir.
Popüler Tiyatro
Rūta Mažeikienė, popüler tiyatronun farklı tiyatro araştırmacıları tarafından anlaşılmaz olarak addedildiğini ve popüler tiyatronun açık olarak tanımlanmasının zor olduğunu belirtir[1]. Gerçekten de literatüre göz atıldığında, popüler tiyatronun birçok farklı tanımının olduğu ve çok fazla özelliğinden bahsedildiği görülür. Popüler tiyatroyu tanımlayabilmek için öncelikle “popüler”i tanımlamak gerekir. Popüler kelimesinin TDK Türkçe Sözlük’te iki anlamı bulunuyor: İlki, “Halkın arasında yaşayan motiflere, ögelere yer veren, onlardan yararlanan, halkın zevkine uygun, halk tarafından tutulan”; ikincisi ise “Herkesçe tanınan, bilinen”[2]. Jason Price’a göre, bir türün popüler olarak tanımlanabilmesi için çok sayıda insan tarafından izlenmesi ve tanınır olması gerekmektedir[3]. Buradan çıkışla popüler tiyatronun halkın ihtiyaçlarını ve zevkini yansıttığı söylenebilir[4]. Popüler tiyatronun birçok farklı tanımı arasında, geniş bir halk kitlesi tarafından izlenmesi ve halk tarafından bilinir olmasının ortak olduğu görülür. Popüler tiyatroyu daha iyi anlamak için onun özelliklerini tartışmak elzemdir.
Popüler Tiyatronun Özellikleri
Hauser, popüler sanatın insanları gündelik görev ve sorumluluklardan kaçışa yönlendirdiğini belirtir[5]. Halk kültürü yahut kitle kültürü gibi kavramlarda popüler kelimesi halk ya da kitle kelimelerinin alternatifi olarak kullanılır[6]. Hauser de halk sanatı, popüler sanat ve elit sanatın sınırlarının sürekli karıştığını iddia eder[7]. Popüler sanatın ölçütleri halka bağlıdır, dolayısıyla da halk sanatıyla arasında keskin çizgiler yoktur. Bir başka deyişle, iç içedirler fakat popüler sanat halk (folk) sanatından belli yönlerden ayrışır.
Popüler tiyatro ve halk tiyatrosu konusunda Pınar Çiğdem şöyle bir ayrım yapar: “Halk Tiyatrosu’, içinden çıktığı grubun değer yargılarını duyu ve gelenek aracılığıyla basit bir biçimde yansıtan; topluca yaratılan, topluca yeniden üretilen, topluca izlenen, toplumun mülkiyetinde olan, topluma yönelik ve dolayısıyla sanatçıları amatör olan ve ücretsiz seyredilebilen bir tiyatrodur. ‘Popüler Tiyatro’ ise, içinden çıktığı grubun değer yargılarını dolaylı bir ortam ve teknolojiyle, standartlaştırılmış ve orta karmaşıklıktaki biçimlerle ileten, bireysel olarak yaratılan ve üretilen, tüketime de sahiplik yoluyla açılan, dolayısıyla profesyonel oyuncular tarafından ücret karşılığı sunulan bir tiyatrodur.”[8]
Buna karşın Schechter, popüler tiyatronun oldukça görsel ve fiziksel, taşınabilir, sözle aktarılan, kolaylıkla anlaşılır bir tiyatro olduğunu belirtir. Buna örnek olarak da Antik Yunan Dönemi’nden mim sanatını gösterir[9]. Schechter’in belirttiği özellikler ile Pınar Çiğdem’inkilerin ayrıştığı görülür. Sözle aktarılabilen tiyatro Pınar Çiğdem’in tanımındaki halk tiyatrosuna daha yakındır. Popüler tiyatronun tanımları konusunda olduğu gibi, özellikleri konusunda da ortaklaşılmış değildir. Bunlara karşılık Rūta Mažeikienė için popüler tiyatronun alanı öyle geniştir ki, Commedia dell’ Arte, pandomim ve Augusto Boal’in Ezilenlerin Tiyatrosu gibi tiyatroları kapsar[10].
Pınar Çiğdem popüler sanatın yedi özelliği olduğunu belirtir: “1) Kent işidir. 2) Kalabalığın sanatıdır. 3) Bireylerin ürünüdür. 4) Onu, alıcısının nitelikleri belirler. 5) Gerçekçilik, alıcısının yorumu olarak yansır. 6) Alıcısının kültür gereksinimini karşılar ya da karşılıyormuş gibi yapar. 7) Alıcısı, kendi değerlerinin onayını ister”[11].
Antik Yunan Tiyatrosu’nda, bu özelliklerin üzerine halk tiyatrosunun belli özellikleri de eklenebilir; nitekim tragedya ve komedya halkın sık sık katıldığı dithyrambos oyunları ve phallos gösterilerinden evrilerek ortaya çıkmıştır[12]. Yani ilk popüler tiyatronun bir özelliği de folklorik ögeler barındırmasıdır. Bu sadece Antik Yunan Tiyatrosu için değil birçok popüler tiyatro örneği için geçerlidir. Molière, tiyatrosunda Commedia dell’ Arte ögelerine yer vermiştir; Shakespeare tiyatrosundaki soytarı ve budalalar Orta Çağ kaynaklarından besleniyor gibi görünür[13]. Pınar Çiğdem’in belirttiği popüler tiyatro özellikleri Hauser’in bahsettiği popüler tiyatro özelliklerinden yola çıkılarak oluşturulmuştur; diğer kaynaklardan farklı olarak popüler tiyatroyu halk tiyatrosundan ayrıştıracak şekilde tanımlanır. Bu sebeple yazının geri kalanında Aristophanes’in tiyatrosu Pınar Çiğdem’in belirttiği popüler tiyatronun yedi özelliği çerçevesinde (folklorik öge barındırma özelliği, dördüncü maddenin içine dahil edilerek) incelenecektir.
Aristophanes ve Popüler Tiyatro
- Popüler Sanat Kent İşidir
Aristophanes’in eserlerinin kent içerisinde sergilendiği bilinmektedir. Bernhard Zimmermann’ın belirttiği üzere; “Sanatsal agonlar arasında dramatik gösterimlerle de bağlantılı olduğu için özel ilgi gören iki şenlik vardı: Attika takvimine göre Elapfebolion ayında (Mart/Nisan) kutlanan en büyük bayram olan Büyük / Kentsel Dionisos Şenlikleri ve Gamelion ayında (Ocak/Şubat) kutlanan Küçük / Kırsal Dionisos Şenlikleri (diğer adıyla Leneia Bayramı. ÇN)”[14]. Bu şenlikte ilk gün dithyrambos’lara, ikinci gün komedyalara, son üç gün ise tragedyalara ayrılmıştı[15]. Leneia Bayramı’nda komedya daha merkezi bir öneme sahipti ve Zimmermann’ın belirttiği üzere, “[b]u şenlik sırasında Atinalılar, Aristofanes’in Kömürcüler adlı eserinde yazdığı gibi, Büyük Dionisos Şenlikleri’nde olduğundan daha çok ‘biz bize’ kalıyorlardı; çünkü ilkbaharın başlarında adalardan Atina’ya düzenli gemi yolculuğu yapmak pek olanaklı değildi:
Biz bizeyiz işte bu bayramda.
Ne yabancı biri ne vergi tahsildarı
ne de delege var ortalıkta
Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla
Has Attikalılar toplandık işte burada”[16].
Polis, Antik Yunan Dönemi’nde şehir ya da şehir devleti anlamına gelmektedir. Bir polis, tapınak, hazinedarlık ve çeşitli kurumları barındıran kale benzeri bir yapı olan akropolis’i; ticaret merkezi ve halka açık geniş bir alan olan agora’yı ve çoğunlukla bir antik tiyatroyu içerirdi. Halk, polis’in içinde veya çevresinde yaşardı. Siyasi birtakım haklara sahip erkeklerin yanı sıra, çocuklar, kadınlar, yabancılar ve köleler de şehirde yaşıyordu. Aristophanes her iki şenlikte de eserleriyle yukarıda bahsi geçen kentli kesime hitap etmiştir. Kitlesini ve oyunlarını kentli kesime göre şekillendirmiştir. Dolayısıyla Aristophanes’in sanatı kent işidir.
- Popüler Sanat Kalabalığın Sanatıdır
Günümüze ulaşan verilere bakıldığında Aristophanes’in oyunları büyük bir kitle tarafından takip edilmiştir; çünkü “Dionysos Tiyatrosu’nun seyirci kapasitesi 14.000 kişiydi ve büyük olasılıkla Dionysia Şenliği boyunca hiç boş kalmıyordu”[17]. Aynı zamanda bu oyunların sadece yurttaş haklarına sahip erkeklere değil kadınlar, çocuklar ve kölelerden oluşan geniş bir seyirci kitlesine hitap ettiği tahmin edilmektedir[18]. M.Ö. 5. yüzyılda Atina’da 400.000 (bunların 200.000 kadarı köle, 70.000 kadarı dışarıdan gelen ve yerleşik hayata geçmiş yabancılar) kişinin yaşadığının tahmin edildiği[19] göz önünde bulundurulursa Aristophanes’i izleyen seyirci sayısının oldukça büyük olduğu söylenebilir.
- Popüler Sanat Bireylerin Ürünüdür
Yazıda incelenen oyunların Aristophanes tarafından yazıldığı, Kallistratos ve Filonides tarafından sahnelendiği bilinmektedir[20]. Ayrıca Aristophanes birçok oyununda rakibi olduğu yazarları eleştirir. Örneğin Bulutlar oyununda bahsettiği Eupolis ve Hermippos gibi yazarları yerer. Buradan hareketle, o dönemdeki tiyatro eserlerinin bireyler tarafından üretildiği, anonim olmadıkları söylenebilir. Antik Yunan Dönemi’nde tiyatronun teşvik edildiği bilinmektedir. Şenliklerde oyunlara ödüller verilmesinin bu alanı daha çekici kıldığını söylemek mümkündür. Bu sebeple tiyatroda ismi bugüne kadar ulaşan sanatçılar var olabilmiştir.
- Popüler Sanatı Alıcısının Nitelikleri Belirler
Aristophanes, seyirci kitlesinin arzu ettiği kaba komediden kaçındığını oyunlarındaki belli bölümlerde belirtir ve muhtemelen bu kaba şakaları kullanan rakiplerini eleştirir; fakat bu bölümlerde kendiyle ve kendi komedisiyle de dalga geçiyor olabilir[21]. Bunun bir örneğine Kurbağalar oyununun başındaki Ksantiyas ile Dionysos diyaloğunda rastlanır:
“Ksantiyas: Sahip, bak, seyirciler var burda! Bir şeyler söylemeyeyim mi yani? Mesela duymaya her zaman bayıldıkları fıkralardan anlatayım, ne dersin?
Dionysus: Tamam tamam – dilediğini söyleyebilirsin. Ama altına işemek üzere olduğundan bahseden şakalar hariç. Bir onlara katlanamıyorum – hepsi son derece bayat!
Ksantiyas: Peki ya diğer şakalarıma ne dersin?
Dionysus: Anlat bakalım – fakat mesanenin patlamak üzere olduğundan bahsetme sakın!
Ksantiyas: Neee? Yani diyorsun ki, çok komik olan diğer şakayı anlatmayayım…
Dionysus: Öyle diyorum – fakat o detaydan bahsetme.
Ksantiyas: Hangi detay?
Dionysus: Sırf işemek için yükünü indirmen gerektiğini anlatan detay.
Ksantiyas: Bunu bile mi – ‘Öylesine bir yük taşıyorum ki işemezsem patlayabilirim’
Dionysus: Lütfen bunu söyleme, lütfen – ancak hasta ve kusmak üzere olduğum bir zamanda duymaya katlanabilirim belki.
Ksantiyas: Peki öyleyse, benim burada bu halde olmamın ne anlamı var? Hamal şakaları yapamayacaksam böylesine ağır valizleri taşımama ne gerek var – biliyorsun ki Ameipsias, Phyrnichus ve Lycias’ın komedyalarındaki köleler hamallık yaparken, türlü şakalar yaparlar; işte onlardan yapmak istiyorum ben de.
Dionysus: Yapma işte! Böylesine şakalar hep cılız kalıyor – ve hatta bu tarz bir komedyayı izlemek zorunda kaldığımda, oyun bitiminde ömrümden en az bir yaş eksilmiş oluyor.”[22]
Aristophanes’in bu bölümde kendiyle dalga geçip geçmediği belli değildir; fakat kendisi diğer şairlerin altına işemek ile ilgili şakalarıyla dalga geçerek hem onları eleştirir hem de söz konusu şakaları yeniden kullanarak seyirciyi güldürür. Aristophanes’in kendi oyununu överek seyircilerden umutlu olduğunu belirttikten sonra yine diğer şairleri yerdiği bir bölüme, Bulutlar oyununun parabasis bölümünde rastlanır[23]:
“Bakın, nasıl da temiz bir hali tavrı var: bir defa, üstüne çocukları güldürmek için kırmızı ucu sallanan kalın bir deri parçası dikmeden karşınıza çıkıyor; ne kellerle alay ediyor ne de Kordax dansı yapıyor; bu komedide bir taraftan mısralarını söylerken, bir taraftan da kaba şakalar yapmak için yakinindekini değnekle döğen ihtiyarlar görülmüyor; bu komedi, ne sahneye meşalelerle atılıyor ne de ‘iou iou’ diye bağırıyor, kendine ve mısralarına güvenerek huzurunuza çıkıyor. Ben de böyle bir şair olduğum için saçları uzun bir mağrur gibi davranmıyorum, aynı mevzuu iki üç defa karşınıza getirerek sizi aldatmağa kalkışmıyorum; size her zaman, sanatımın mahsulü, yeni hayal eserleri getiriyorum. Bunlar birbirine hiç benzemez, hepsi de birer icat eseridir.”[24]
Aristophanes bu repliklerden sonra diğer şairlerin isimlerini anarak onları yerer ve şöyle devam eder:
“Bunun için onların piyeslerine gülenler, benimkilerden hoşlanmasın; fakat ben size zevk veriyorsam, buluşlarımdan hoşlanıyorsanız, bundan sonra gelecek olan zamanlarda akıllı, uslu insanlar olarak anılacaksınız.”[25]
Aristophanes’in yukarıda alıntılanan bölümde ilk sırada eleştirdiği phallus kullanımı kendi oyunlarında sıkça görülür. Örneğin Bulutlar oyununda Strepsiades şu repliklerde phallus’unu ima eder[26]:
“Sokrates: Öyle ise söyle bakalım … Bu parmaktan başka hangi parmak vardır?
Strepsiades: Eskiden, ben daha çocukken … Bunu kullanırdım.
Sokrates: Sen hem kaba bir adamsın hem de ahmaksın”[27]
Lysistrata oyununda özellikle Myrrhine – Kinesias sahnesinde yine phallus kullanılır[28]. Aristophanes Eşek Arıları oyununda ise phallus’u oyunun dramaturjisi bağlamında dönüştürerek kullanır: “Aristofanes’in Eşek Arıları’nın korosu, normal kostümü dönüştürür, fallusu arının iğnesi olarak alt bedeninin arkasına taşır (225. dize), saldırı anında ise (408. dize) bacaklarının arasından çıkarıp öne doğru kaldırır[29]”.
Bulutlar oyununun parabasis bölümünde ikinci sırada bahsi geçen keller, mim repertuarında olan karakterler olmasına karşın Aristophanes erken yaşta kel olan biri olarak bu kullanımı protesto ediyor olabilir[30]. Aristophanes eleştirdiği birçok ögeyi oyunlarında kullandığı halde kellerle alay etmeyi kendi eserlerinde kullanmamıştır. Kendisinin kel olduğuna dair bir veriye Barış oyununda rastlanır:
“Kel kafalılara da salık veririz
Bizden yana olsunlar
Çünkü kazanırsak zaferi,
Hepiniz yiyip içip
Kadeh tokuşturacaksınız
Dazlak kafalı şairin,
En ünlü, en soylu şairin şerefine!”[31]
Parabasis bölümünde üçüncü sırada anılan kordax[32] dansını bayağı bulan Aristophanes, Bulutlar oyununun parabasis bölümünde Eupolis adlı şairi, Atlılar oyununu alt üst ederek içerisine kordax dansını eklemek için; “Phyrnikos tarafından çok zaman evvel yaratılmış bir şahıs, deniz canavarının yemek istediği ihtiyar bir kadın ilave etmişti”[33] diyerek eleştirir[34]. Murphy makalesinde Aristophanes’in kordax dansı kullanımına dair bir örnek vermez. Lilian Lawler ise Aristophanes’in bu dansı Kuşlar oyununda kullandığını iddia eder[35]. Bir başka deyişle Aristophanes, Bulutlar oyununda eleştirdiği kordax dansını Kuşlar oyununda kullanmıştır.
Yaşlıların değnekle yanındakini dövdüğü sahneleri parabasis bölümünde dördüncü sırada eleştiren Aristophanes’in oyunlarında çokça dayak sahnesi bulunur[36]. Yine Bulutlar oyununun sonunda Strepsiades oğlu Pheidippides tarafından dövülür. Aristophanes oyunun dramaturjisi çerçevesinde alışılagelen yaşlı kişinin yanındakini dövmesi yerine babayı oğula dövdürtür. Bu beklenmedik hamle ile seyircileri şaşırtarak borçlarından kurtulmak için felsefeyi kullanmak isteyen Strepsiades’in durumu üzerine düşünmelerini sağladığını iddia etmek mümkündür. Strepsiades eleştirilir, çünkü felsefeyi borçlarından kurtulmak için planladığı gibi kullanamamıştır. Oğlu felsefeyi öğrenmiştir fakat o da yine öğrendiği argümanlara dayanarak babasını dövmeye hakkı olduğunu savunur.
Parabasis bölümünde belirtilen meşale kullanımı konusundaki bir örneğe ise Lysistrata oyununda rastlamak mümkündür[37]:
“1. Üye: Nedir bu?
Oturuyorsunuz. Sizi meşalemle yakmalı mıyım?
Bu kaba! Bunu yapamam… ama
Bu seyirciyi tatmin edecekse,
Kendimi küçük düşürürüm”[38]
Bu alıntıda da görüldüğü gibi, eleştirilen meşale kullanımı ile meşalenin seyirciye fırlatılması üzerinden yapılan güldürü art arda gelmektedir.
Bahsedilen örneklerde görüldüğü gibi seyircinin niteliği Aristophanes’in sanatını bir ölçüde belirlemiştir. Aristophanes halkın sevdiği fakat belki de kendinin takdir etmediği ya da kaba bulduğu güldürü ögelerini oyunlarında kullanmıştır. Yer yer bu kullanımları eleştirse de muhtemelen seyircisinin ilgisini çekmek için yine de bu yola başvurmuştur. Bunu bazen mizahi anları kuvvetlendirmek için yaptığı söylenebilir. Yani yapmayacağını söylediği şeyleri yaparak seyircide güldürü etkisini artırmak istemiş olabilir[39]. Yer yer de oyunun tartışmasını beslemek ve seyircinin ilgisini canlı tutmak için gülünen ögeleri dönüştürerek oyunlarında kullanmıştır. Eşek Arıları oyunundaki koronun phallus kullanımı ya da Bulutlar oyununda Pheidippides’in babası Strepsiades’i dövmesi bunlara örnektir. Bir yandan da geleneği göz ardı etmemiş Aristoteles’in Poetika adlı eserinde bahsettiği gibi, tiyatronun kökeni olan phallos gösterilerini, ritüelleri -her ne kadar eleştirse de- oyunlarında kendi sanatına uygun hale getirerek kullanmıştır.
- Popüler Sanatta Gerçekçilik Alıcısının Yorumu Olarak Yansır
Bu özellik şu şekilde açılabilir: Popüler sanat alımlayıcının gerçeklik ile kurduğu ilişkinin sınırlarını aşmaz. Bir başka deyişle, eserlerin içindeki tartışma, dramaturji alımlayıcının beklediği gibidir. Seyircinin sınırları zorlanmaz, kendini ve içinde bulunduğu toplumu sorgulaması hedeflenmez. Aristophanes’in oyunlarının seyirci ile kurduğu ilişki hakkındaki veriler bu özelliği değerlendirebilme noktasında sınırlıdır. Aristophanes’in günümüze ulaşan oyunlarında birçok tartışmanın toplum dinamikleriyle ilgili olduğu görülebilir. Bunun yanında oyunlarını yazarken ritüellerden, gündemden ve güncel figürlerden yararlanır. Oyunlarının şenliklerde kimi zaman birinci olacak kadar başarılı olduğu görülür (Kömürcüler, Atlılar, Kurbağalar, Babilliler, Proagon). Ayrıca Kurbağalar oyununa, “yurtseverliğe vurgu yaptığı için” ikinci kez sahnelenme hakkı verilmiştir[40]. Buna karşın Aristophanes’in oyunlarındaki savaş ve toplum eleştirilerinin geniş bir kitle tarafından kabul gördüğü kabul edilirse savaşı bitirmek için yazdığı üç oyunun (425-411 yıllları arasında yazılan Kömürcüler, Barış, Lysistrata) yazımında etkili olan savaş koşullarının neden bu kadar uzun süre devam ettiği tartışmalı hale gelir. Belki de seyirci kitlesinin oy veren kitle ile örtüşmediği yahut iktidarı ele geçirecek kadar kuvvetli olmadığı çıkarsanabilir. Bunlardan hareketle Aristophanes’in tiyatrosunda gerçekçiliğin alıcısının yorumu olarak yansıdığı ve ötesine geçtiği iddia edilebilir.
- Popüler Sanat Alıcısının Kültür Gereksinimini Karşılar ya da Karşılıyormuş Gibi Yapar
Aristophanes’in oyunlarının seyircisinin kültür gereksinimini (bu gereksinim entelektüel, estetik ve toplumsal değerleri kapsayacak şekilde değerlendirilebilir) karşıladığını iddia etmek abartılı değildir. Nitekim oyunlarının içerisinde bulunan ritüelistik ögeler (phallic ögelerin kullanımı); şiirsel dil, dans ve müzik kullanımı (bkz. Zimmermann[41]); güncel figürler (birkaç oyununda Kleon, Bulutlar oyununda Sokrates, Kurbağalar oyununda Aishkylos ve Euripides) ve mitolojik figürler (Kurbağalar oyununda Dionysos, Barış oyununda Hermes); politik, felsefi ve kültür-sanat konularındaki tartışmalar (Eşek Arıları oyunundaki hukuk tartışması; Kömürcüler, Barış ve Lysistrata oyunlarındaki savaş tartışması, Bulutlar oyunundaki felsefenin kullanımı tartışması; Kurbağalar oyunundaki sanat tartışması) göz önünde bulundurulduğunda, Aristophanes’in seyircisinin kültürel gereksinimlerini karşıladığı söylenebilir.
- Popüler Sanatın Alıcısı Kendi Değerlerinin Onayını İster
Bu maddenin Aristophanes’in tiyatrosunda bulunduğu tartışmasına beşinci maddede giriş yapılmıştır. Aristophanes’in oyunlarında açtığı siyasi tartışmaların -oyunlarının başarısına rağmen- seyirci tarafından ne kadar benimsendiği bilinmemektedir. Buna karşın Aristophanes’in seyircinin kendi değerlerini basitçe onayladığı bir tiyatro yapmadığını söylemek mümkündür; çünkü oyunlarında açtığı tartışmalar oldukça derinliklidir. Ayrıca bu tartışmaların hem eski hem de güncel tartışmalar olduğu söylenebilir. Andre Bonnard’ın Antik Yunan Uygarlığı adlı eserinden çıkışla buna dair bir örnek verilebilir: Andre Bonnard Homeros’un İlyada eserindeki temel çatışmalardan birini incelerken Akhilleus ve Hektor’da vücut bulan anlayışları şöyle değerlendirir:
“Hektor’un her eylemi Troya’nın kurtuluşuna yöneliktir. Akhilleus ne kadar toplumsal duyguları önemsemiyorsa, Hektor da o kadar sitesine, hemşehrilerine, aynı zamanda kralı olan babasına yönelttiği sevgiye bağlıdır. Ülkesini savunan sitenin oğlu Hektor, savaşan bir kabilenin yarı vahşi komutanı olan ve yine vahşi savaşın kimileyin hayvan düzeyine düşürdüğü Akhilleus’un tam karşıtıdır; site ona savaşın içinde bile toplumsal disiplinini kabul ettirir. Akhilleus kargaşa, Hektor düzen adamıdır. Akhilleus Hektor’da, nefret ettiği kimseyi öldürmek ister. Hektor ise sadece Troya’nın amansız düşmanını öldürmeyi arzulamaktadır.”[42]
Özetle Bonnard Akhilleus ve Hektor arasındaki çatışmanın hayvani güdüler ve hukuk/yapı arasında gidip geldiğinden bahsetmektedir. Aristophanes de oyunlarında benzer bir tartışmayı sürdürür. Lysistrata oyununda kadınlar hem kendi arzularını hem erkeklerin arzularını hem de şiddeti hayvani güdülerle yaşamak yerine düzen ve barış içinde yaşamak isterken erkekler seks ve şiddeti hayvani bir şekilde arzularlar. Eşek Arıları oyununda Philokleon için yargıçlık, egosunu besleyen bir arzu nesnesine dönüşmüştür. Bdelykleon babası Philokleon’u mahkemeye gitmemeye ikna etmeye çalışır. En son evde bir mahkeme kurar ve babasının arzusunu yerine getirir. Bulutlar oyununda felsefeyi kendi borçlarından kurtulmak için araçsallaştıran Strepsiades ile dalga geçilir. Elbette ki burada yapılan yorumlar ilk bakışta görülenden hareketle yapılan yorumlardır. Bu oyunlarda tartışmaları açımlarken derinleşmek elzemdir. Bir yandan Aristophanes’in bir feminist ya da sosyalist olarak düşünülmemesi gerektiği de açıktır. Örneğin Lysistrata oyununda kadınların iktidarı ele geçirmesinin güldürü işlevi sebebiyle tercih edildiği tahmin edilebilir -fakat oyunun içerisindeki savaş eleştirisi bakidir. Aristophanes oyunlarını bir Atina yurttaşı gözünden yazar; kadınların, çocukların ya da kölelerin gözünden değil.
Toparlamak gerekirse, Aristophanes’in oyunlarında çatışmanın yapı kurma – hayvani güdüler, toplumsal etik – bireysel çıkar arasında kurulduğu söylenebilir. Homeros 8-7. yüzyılda yazdığı metinlerinde karakterleri konuşturarak drama faaliyetini bir ölçüde başlatanlardandır ve bu tartışmalar onun metninde de bulunur. Aristophanes’in seyircisi de, kendi değer yargılarını gördüğü ve değerlendirdiği eski ve popülerliğini yitirmemiş bir tartışmanın içerisine çekilir.
Sonuç olarak Aristophanes’in tiyatrosu, popüler tiyatronun özelliklerini kapsar ve bir ölçüde onu aşar. Antik Yunan Dönemi’nin kendine has koşulları göz önünde bulundurulduğunda, Aristophanes tiyatrosunun geniş bir zaman dilimine göre tanımlanmış popüler tiyatro sınırlarına sığmayıp belli özellikleri ile bu sınırlardan taştığını söylemek yanlış olmaz. Aristophanes toplumsal, kültürel ve sanatsal olarak halk sanatı ve elit sanatın da çeperlerinden sızabilecek çok katmanlı eserler üretmiştir.
Kaynakça
Aristophanes. (1975) Barış, Barış Oyunları. (Azra Erhat çev.). Hürriyet Yayınları.
Aristophanes. (1957). Bulutlar, (Ali Süha Delilbaşı çev.). Maarif Basımevi.
Aristophanes. Lysistrata. 19.11.21 tarihinde
https://www.perseus.tufts.edu/hopper/text?doc=Perseus%3Atext%3A1999.01.0242%3Acard%3D1216 adresinden erişildi.
Aristophanes. (2019). Kurbağalar. (Yılmaz Güleryüz çev.). Töz Yayınları.
Aristoteles. (2012). Poetika, (Nazile Kalaycı çev.). Pharmakhon Yayınevi.
Bonnard, A. (2004). Antik Yunan Uygarlığı I. (K. Kurtgözü çev.) Evrensel Basım Yayım. (1991)
Çiğdem, A. P. (2005). Popüler Kültür ve Popüler Tiyatro. Sanat Dergisi, (8), 47-62.
Hauser, A. The Sociology of Art. Routledge & Kegan Paul.
Lawler, L. B. (1942). The Dance of the Holy Birds. The Classical Journal, 37(6), 351-361.
19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/3292318 adresinden erişildi.
Mažeikienė, R. (2018). The Revitalization of popular theatre forms in contemporary
performance: the case of Post-Soviet Lithuanian theatre. Nordic Theatre
Studies, 29(2), 120-136.
Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of
Philology, 93(1), 169-189. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
Price, J. (2016). Modern Popular Theatre. Palgrave.
Schechter, J. (Ed.). (2013). Popular theatre: a sourcebook. Routledge.
Sommerstein, A. H., Lysistrata and other plays: Acharnians, The Clouds,
Lysistrata/Aristophanes. büo yıllık, 10, (Mustafa Yıldız çev.). (2002)
Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut.
(2006)
[1] Mažeikienė, R. (2018). The Revitalization of popular theatre forms in contemporary performance: the case of Post-Soviet Lithuanian theatre. Nordic Theatre Studies, 29(2), 124.
[2] TDK Türkçe Sözlük, Popüler, 18.11.2021 tarihinde https://sozluk.gov.tr adresinden erişildi
[3] Price, J. (2016). Modern Popular Theatre. Palgrave. 1.
[4] A.g.e. 5.
[5] Hauser, A. The Sociology of Art. Routledge & Kegan Paul. 582.
[6] Price, J. (2016). Modern Popular Theatre. Palgrave. 2.
[7] Hauser, A. The Sociology of Art. Routledge & Kegan Paul. 585.
[8] Çiğdem, A. P. (2005). Popüler Kültür ve Popüler Tiyatro. Sanat Dergisi, (8), 51.
[9] Schechter, J. (Ed.). (2013). Popular theatre: a sourcebook. Routledge. 4.
[10] Mažeikienė, R. (2018). The Revitalization of popular theatre forms in contemporary performance: the case of Post-Soviet Lithuanian theatre. Nordic Theatre Studies, 29(2), 123-124.
[11] Çiğdem, A. P. (2005). Popüler Kültür ve Popüler Tiyatro. Sanat Dergisi, (8), 56.
[12] Aristoteles. (2012). Poetika, (Nazile Kalaycı çev.). Pharmakhon Yayınevi. 21.
[13] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 189. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[14] Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut. 14. (2006)
[15] A.g.e.
[16] A.g.e. 20.
[17] Sommerstein, A. H., Lysistrata and other plays: Acharnians, The Clouds, Lysistrata/Aristophanes. büo yıllık, 10, 162 (Mustafa Yıldız çev.). (2002)
[18] A.g.e. 162-163.
[19] Bonnard, A. (2004). Antik Yunan Uygarlığı I. (K. Kurtgözü çev.) Evrensel Basım Yayım. 150. (1991)
[20] Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut. 22. (2006)
[21] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 170. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[22] Aristophanes. (2019). Kurbağalar. (Yılmaz Güleryüz çev.). Töz Yayınları. 15-16
[23] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 171. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[24] Aristophanes. (1957). Bulutlar, (Ali Süha Delilbaşı çev.). Maarif Basımevi. 28-29
[25] A.g.e. 29
[26] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 171. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[27] Aristophanes. (1957). Bulutlar, (Ali Süha Delilbaşı çev.). Maarif Basımevi. 33.
[28] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 171. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[29] Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut. 27. (2006)
[30] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 172. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[31] Aristophanes. (1975) Barış, Barış Oyunları. (Azra Erhat çev.). Hürriyet Yayınları. 119.
[32] Kordax bütün danslara verilen bir ad değildir. Bu dans çeşidi tek kişilik ya da en azından dansçıların birbirinden bağımsız olarak icra ettiği, koro üyeleri olarak koordine hareket etmedikleri, müstehcen bir danstı. (Kaynak: Dance in the Theatre Dionysian Festivals, 19.11.2021 tarihinde https://www.encyclopedia.com/humanities/culture-magazines/dance-theater adresinden erişildi.)
[33] Aristophanes. (1957). Bulutlar, (Ali Süha Delilbaşı çev.). Maarif Basımevi. 33.
[34] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 172. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[35] Lawler, L. B. (1942). The Dance of the Holy Birds. The Classical Journal, 37(6), 361. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/3292318 adresinden erişildi.
[36] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 172. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[37] A.g.e. 172
[38] Aristophanes. Lysistrata. 1218-1222. 19.11.21 tarihinde https://www.perseus.tufts.edu/hopper/text?doc=Perseus%3Atext%3A1999.01.0242%3Acard%3D1216 adresinden erişildi.
Sabahattin Eyüboğlu çevirisi Murphy’nin bahsettiği anlamı karşılamadığından alıntılanan kısım benim tarafımdan çevrilmiştir. (y.n.)
[39] Murphy, C. T. (1972). Popular comedy in Aristophanes. The American Journal of Philology, 93(1), 170. 19.11.21 tarihinde http://www.jstor.org/stable/292910 adresinden erişildi.
[40] Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut. 19. (2006)
[41] Zimmermann, B. (2017). Antik Yunan komedyaları. (Ayşe Selen çev.) Mitos Boyut. 32-50. (2006)
[42] Bonnard, A. (2004). Antik Yunan Uygarlığı I. (K. Kurtgözü çev.) Evrensel Basım Yayım. 64. (1991)