[İsmail Afacan’ın Evrensel’de yayımlanan yazısını okurlarımızla paylaşıyoruz]
Eski AKM’nin olduğu alana AVM değil de yeni bir kültür sanat kompleksi inşa edildiyse, dış görünümü eski AKM’ye benzetildiyse, ismi hâlâ AKM’yse bu, Taksim Meydanı için verilen mücadelenin sonucudur.
2018’de yıkılan Atatürk Kültür Merkezinin (AKM) yerine inşa edilen yeni AKM’nin açılışı 29 Ekim’de yapıldı. AKM’nin açılışıyla, tartışmaları yeniden alevlendi. İktidara yakın çevreler yeni AKM’yi coşkuyla karşılarken, bazı muhalif çevreler “Buranın asıl sahibi biziz, AKM bizimdir.” diyerek dolaylı yoldan yeni AKM’ye destek verdi. Yeni AKM’ye gelmeden 2008 ila 2018 yılları arasındaki süreci hatırlayalım…
TAKSİM VE HEGEMONYA MÜCADELESİ
AKP iktidarının hegemonya mücadelesi yürüttüğü alanların başında geliyordu Taksim Meydanı… Sağ burjuva kliklerin Taksim Meydanı’na cami yapacağız vaatleri hafızalarımızda… Artık yapıldı ama verilmek istenen mesaj netti: Kemalist cumhuriyetle simgeleşmiş meydana kendi imzalarını atmak. Taksim Meydanı sadece Kemalistler açısından değil; ‘77 1 Mayısı’nda yaşanan kayıplar nedeniyle sosyalistler açısından da önemli bir simge. 2013 yılındaki Gezi direnişi toplumsal muhalefetin Taksim Meydanı hafızasına bir çentik daha atmıştı. AKM’yi yıkmak, Taksim Meydanı’na cami yapmak ve Gezi Parkı’na Topçu Kışlası inşa etme hayali bu mücadelenin pratikleri arasında yer aldı. Bu pratiğe, hegemonik mücadelenin yanında Taksim Meydanı ve çevresini kentsel dönüşüme tabii tutmak, burjuvaziye yeni rant alanları açmak gibi sınıfsal kaygıları da eklemek lazım. Sınıfsal çıkarları için Tarlabaşı’yı kentsel dönüşüme uğrattı, tarihi yapıları AVM’ye dönüştürmekten geri durmadı…
TOPLUMSAL MUHALEFET VE DİRENİŞ
Ama her şey o kadar kolay olmadı. Kentin hafızasına sahip çıkan toplumsal muhalefet Taksim ve çevresinde yapılan dönüşümü durdurmak için mücadele etti. Hatırlamakta yarar var. AKM’yi yıkma fikri 2008’de ortaya atılmıştı. Açılan davalar ve tepkiler nedeniyle iktidar çözümü AKM’yi çürümeye terk etmekte buldu. 2018 yılındaki yıkıma kadar geçen süreçte eli boş durmadı iktidarın. Emek Sinemasının yıkımını, Tarlabaşı’nın dönüşümünü gerçekleştirmeye çalıştı. 2013’te Gezi Parkı’nı Toplu Kışlası’na dönüştürme hayali Türkiye tarihinin en büyük toplumsal kalkışmasına sahne oldu. Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nı yapamadılar ama 2018’de AKM’yi yıktılar. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri yaşananları özetliyordu: “AKM için de çok bağırdı Geziciler. İstediğiniz kadar bağırın, çatlayın, patlayın yıktık.” AKM yıkılırken hemen karşısında yeni bir cami yükseliyordu. Erdoğan kendince Gezi direnişinin rövanşını almıştı.
YENİ AKM, ESKİ AKM Mİ?
Yeni yapılan AKM 29 Ekim’de faaliyete geçti. İlk önce şunu söylemek lazım. Yeni yapılan AKM, eski AKM değildir. Gazetemizde 29 Ekim’de yayımlanan haberde Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Esin Köymen şunları söylemişti: “Yeni yapılan kültür merkezi de hem yerleşim alanı itibarıyla hem büyüklüğü itibarıyla artık farklı bir kültür merkezi.” Tescilli bir kültür varlığını yıkmak, kentin belleğini yaralamak, anıları yok etmek AKP iktidarına nasip oldu! İstanbullular AKM’nin aslı korunarak restore edilmesini talep etmişti. Eski AKM artık kentin tarihinde yaşıyor.
İSTABUL’DA KÜLTÜR SANAT
Yeni AKM çeşitli sanat çevreleri tarafından beğeniyle karşılandı. Önce yeni AKM’yle övünenlerin AKP’nin kültür sanat pratiğine bakmasında fayda var. AKP iktidarıyla birlikte bağımsız kültür komplekslerinin sayısı her geçen gün azaldı. Tiyatro ve sinema salonları AVM’lerin içine sıkıştırıldı. Devlet Opera ve Balesinin oyun sahneleyeceği Zorlu PSM ve Süreyya Operası dışından neredeyse sahnesi yoktu. Bağımsız tarihi tiyatro ve sinema salonlarının bir bir kapanması ise cabası. İlçe belediyelerinin mütevazı kültür merkezleri dışında dişe dokunur kültür kompleksleri neredeyse hiç kalmadı. Bir kültür sanat kompleksi olarak AKM’nin yeniden inşa edilmesi bu yokluk içinde sanatçılar ve seyirciler tarafından olumlu karşılandı. Belli bir noktaya kadar bu anlaşılabilir. Ama bu yokluğun temelinde iktidarın kültür sanat politikasının olduğunu unutmamak gerek.
SON SÖZ: YENİ AKM
Yeni AKM bir haftadır faaliyette. Şunu da söylemekte yarar var: Bugün Taksim Meydanı’nda eski AKM’nin olduğu alana AVM değil de yeni bir kültür sanat kompleksi inşa edildiyse, dış görünümü eski AKM’ye benzetildiyse, ismi hâlâ AKM’yse bu da Taksim Meydanı ve çevresi için verilen mücadelenin bir sonucudur. Toplumsal muhalefetin kazanımıdır. Yaralı bir kazanımdır. Ayrıca kültür sanat dediğimiz şey sadece mekanlardan ibaret değildir. Mekanları anlamlı kılacak olan; sanatçıya değer veren, halkın sanata ulaşımını kolaylaştıran kültür sanat politikasıdır. Mekanı betondan, sanatı ticari bir metadan ibaret sanan anlayışın bunu algılaması mümkün değildir.