Betroffenheıt (2021): “21.Yüzyılın en iyi tiyatro gösterisi!”

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Yaşam Kaya

 3 Minutes West’ in yapımcılığını üstlendiği, BBC Four için Kidd Pivot ve Electric Company Theatre’ ın ortak yapımcı olarak yer aldığı, Jonathon Young ve Crystal Pite’ ın kaleme aldığı Betroffenheit adlı dans/tiyatro karma gösterisi 22 yıllık meslek hayatımda izlediğim en iyi tiyatro oyunu diyebilirim. 25. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında karşımıza çıkan gösteri ENKA Sanat’ın girişimleri ile bizlerle buluştu. Bu oyundan sonra hangi gösteriyi izlesem beni tatmin etmeyecek, bunu çok iyi biliyorum. Bugüne kadar hayatımın hiçbir noktasında bir oyunu ayakta alkışlamamıştım, ama bu oyunu 15 dk aralıksız ayakta alkışladığımı özellikle söylemeliyim. Geçmişten günümüze tiyatronun içinde kurulan bilimsel bağ böylesine muhteşem, derinlikli incelenerek sahneye aktarılmadı. Betroffenheit sahne alanında yarattığı disiplinle, oyuncuların birbirleri arasında kurduğu bağla, yönetimsel anlamda yarattığı devrimle 21. yüzyıl tiyatrosunun en iyi gösterisidir!

Betroffenheit, travma, keder ve bağımlılığın psikolojik durumlarını araştıran, sınırları zorlayan tiyatro ve dans karışımı bir oyun. Laurence Olivier Ödülü’nün “En İyi Dans Prodüksiyonu” kategorisinin yanı sıra Altın Gül ve Prag Altın Kristal Ödülü’nün de sahibi olan muhteşem eser, gerçek bir öyküden yola çıkılarak yazılmış. Jonathon Young’ın kızını ve yeğenlerini kaybettiği travmatik olayın gerçek hikâyesinden esinlenen gösteri, hayat sanata dönüştüğünde neler olabileceğinin nefes kesici bir örneğini sunuyor bizlere. Tap ve salsayı, söze dayalı performansı, şarkı ve kuklayı Pite’ın duygu yüklü koreografisiyle birleştiren Betroffenheit; iletişimsizlik, izolasyon ve hayatın trajikliğiyle yüzleşmenin ne anlama geldiğinin esprili ve sevecen bir keşfi! Peki bu keşfin yolculuğunda Owen Belton, Alessandro Juliani ve Meg Roe bizlere neyi gösteriyor?

Oyun insanın beyninin içinde yaşadıklarıyla başlayan çarpıcı bir bütünsellikle sahnede parlarken, dansın yarattığı bedensel anlatımı içine katarak bilinçaltımızda bizi biz yapan duyguların tamamını açığa çıkarmayı başarıyor. Beyninizde yaşayan ama artık dünyada var olmayan ya da üç boyutlu evrende artık görmediğimiz yaşadıklarımız oyunda sürekli karşımızda. Bilincini sorgulayan bir insanın çaresizce kendisini yönetmeye çalışmasını izlerken, bizler kendi duygusal çatışmalarımız içinde kalakalıyoruz. Oyun öylesine muhteşem ilerliyor ki; sahnede matematiksel denklemler içinde oradan oraya milimetrik savruluyoruz. Oyuncular arasında elektriksel bir bağlantı olduğunu düşünüyor insan oyun içinde. Bedenin ve sesin birleşimi altında neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz.

“Sen yöneticisin…”, “Geçmişte neyi yok etmeliyiz ki geleceğe ilerleyebilelim?…”, “Ne yapsam gitmeyeceksin, artık seninle uğraşmayacağım…”, “Artık ben değiştim…”, “Beni yeniden sisteme dahil et…”

Gösteride psikolojik inkar mekanizmasının insana ne tür acılar yaşattığını kendi acılarımızı hissederek izliyoruz. Bir insan ölmüşse ölmüştür, artık beyinde yaşayan sadece kayıttan ibaret bir algıdır ya da yaşama sımsıkı tutunmaya çalışıyorsanız geçmişinizi beyninizden silmenin asla mümkün değil! Owen Belton, Alessandro Juliani ve Meg Roe üçlüsünün yarattığı devrimsel bütünlük, 2 saat boyunca insanı sahneye bağlı tutan bir gösterinin doğumuyla ilgili. Anlatının içinde, dansın gizemiyle bir felsefenin içinde sanatsal olarak kendimizi var ediyoruz. Bu oyun başından sonuna dek kusursuz biçimde ilmek ilmek işlenerek bizlere sunulmuş. Bryan Arias, David Raymond, Cindy Salgado, Jermaine Spivey, Tiffany Tregarthen ve Jonathon Young sahnede tek vücut olmanın ne olduğunu ve 21. yüzyıl oyunculuğunun nasıl olması gerektiğini ders niteliğinde aktarıyor. Bu oyunu izledikten sonra Türkiye’de maalesef kaliteli yerli çalışma izlemediğimi fark ettim; Türkiye’deki birçok oyuncunun sahnede bomboş yer aldığını düşünmeye başladım; Türkiye’deki yönetmenlerin yaratıcılıktan çok uzak kaldığını anladım! 2 bölümden oluşan Betroffenheit oyununu izlemeden “bu dünyada tiyatro, dans izledim” diye söylemeyin!

Kader, geçmiş, gelecek, izolasyon içinde iç sesin dinamiği, benlik, bilinçaltı, kimlik… Sizi bu dünyada var eden duyguların tamamı sahneden ruhunuza işliyor!

Lifeartsanat

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Yaşam Kaya

Yanıtla