Sacit Hadi Akdede
Giriş
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün özel tiyatrolara yaptığı parasal yardımlar geçen hafta belli oldu. Belli olur olmaz da bağımsız tiyatro camiasında yardımların miktarı ve hangi kriterlere göre verildiği konusunda tartışmalar başladı. Bu tartışmaların çok kısa sürede biteceğine ilişkin de bir beklenti bulunmamaktadır. Hatta tersine bu tartışmalar şiddetlenerek artacağa benziyor. Bu yazıda ortalama yardım miktarlarını, yardıma değer görülen tiyatroların nasıl seçildiğini, yardım alan tiyatroların yardım alma koşullarını yerine getirip getiremeyeceğini kısaca inceleyeceğiz.
Bazı istatistikler
Hemen, yardım için başvuru yapan ve yardım alan tiyatro sayılarından başlayalım. Toplam 508 tiyatro başvuru yapmış. Bunların bir kısmına eksik belgeleri tamamlamaları için bildirimde bulunulmasına karşın, bazıları belgelerini tamamlayamamış. Sonuçta toplam 472 tiyatro yardım için değerlendirmeye alınmış. Profesyonel tiyatrolar, geleneksel tiyatrolar ve çocuk tiyatroları ana kategorileri ya da kümelerine göre ayrılmış tiyatrolardan yardım alan tüm kategorilerdeki toplam tiyatroların sayısı ise 428. Yardım alan tiyatroların oranı bu durumda (428/472=0.906) neredeyse yüzde 91. Buradaki 428 tiyatroya toplam 13 500 000 TL (on üç milyon beş yüz bin TL) yardım yapılmış. Yardım alan profesyonel tiyatro sayısı ise 254. Bu tiyatroların illere göre dağılımını henüz bilmiyoruz, bu veri de ortaya çıktıktan sonra hangi illerde özel tiyatrolar artıyor onu da görebilme olanağımız olacaktır. 428 tiyatronun neredeyse yüzde 60’ı profesyonel tiyatrolar. Diğer bir ifadeyle yüzde 40 gibi hiç de azımsanmayacak sayıda geleneksel tiyatro ve çocuk tiyatrosu var. Analizlerde dikkate alınması gereken çok önemli bir faktör olan “sanatsal kaliteyi” şimdilik bir kenarda bekletiyoruz.
İmdi, tiyatro kategorilerinin üçünü de göz önüne aldığımızda ortalama yardım miktarını (13500000/428=31542.06) 31500 TL olarak hesaplıyoruz. Diğer bir ifadeyle bir sezon boyunca bir tiyatro grubu için ortalama 31500 TL yardım dağıtılacaktır. Bu arada bir karşılaştırma olması amacıyla devlet tiyatroların sadece tek bir temsilinin maliyeti (Bütün DT bütçesini değil, DT’de 2019 yılı için sadece maaş ve ssk primlerini dikkate aldığımızda) ortalama olarak 41911 TL (Neredeyse 42000 TL). DT’deki bu rakam ayrıca incelenebilir ama buradaki amacımız bu inceleme değil, bir karşılaştırmadır. 2021-2022 sezonu için bağımsız/özel tiyatrolara bir yıllık verilen yardım miktarı 31500 TL çok düşük kalmaktadır. Elbette, bazı tiyatrolar bu rakamın üstünde bazıları da altında yardım alacaklardır. Ayrıca bu ortalama rakam (31500) geçen yılın rakamı ile karşılaştırıldığında (12000000/328=36585TL) yaklaşık olarak yüzde 14 daha azdır.
Geçen yılın ortalama yardım miktarını (36585TL) enflasyon oranı kadar arttırdığımızda (Enflasyon oranını yüzde 20 kabul edelim) bu yılın ortalama rakamı en az (36585+(36585×0.20)=43902 TL olmalıydı. Diğer bir deyişle 44000 TL olmalıydı. Bu rakamı yardım verilen toplam tiyatro sayısı ile çarptığımızda toplam 18832000TL rakamına ulaşıyoruz. Toplam yardım 13500000 değil, 18832000 TL olsaydı, biraz daha iyi olurdu.
Bu yıl verilen yardım rakamları, 2021 DT bütçesinin yüzde 3,4’ü civarındadır. Son yılların yardım oranı olan yüzde 2 rakamından daha bir yüksek rakam olan yüzde 3,4 rakamına ulaşılmış görünmekte ama hala 1982 yılının yardım oranı olan 3,7 rakamına ulaşılamamış durumda. Ayrıca, burada dikkate alınması gereken bir durum daha olmalıydı: 1982 yılında 17 tiyatroya verilen yüzde 3,7’lik pay, bu yıl yüzde 3,4 olarak belirlenmiş ve üstelik 428 tiyatroya dağıtılmış durumdadır. Buradaki yorumlarımızı bazı varsayımlarla çeşitlendirebiliriz. Aslında 254 profesyonel tiyatroya yapılan toplam yardımı biliyor olsaydık şimdi yapacağımız varsayıma gerek kalmazdı. 13500000 liranın yüzde 70’i eğer profesyonel tiyatrolara verildiyse, bu durumda profesyonellere gelen toplam tutar 9450000 TL (Ortalama yardım 37000 TL civarındadır) demektir. Bu rakam da DT bütçesinin yüzde 2,4 seviyesindedir. Eğer bütün tiyatrolara yapılan yardımın yüzde 60’ı profesyonel tiyatrolara verildiyse, bu durumda profesyonel tiyatrolara verilen toplam yardım 8100000TL (ortalama 32000 TL civarında) demektir. Bu rakam da DT bütçesinin yüzde 2’si civarındadır. Diğer bir deyişle daha önce hesaplamış olduğum yıllardır korunan ortalama yüzde 2’lik oran bu yılda da korunmuştur; üstelik DT bütçesi olarak 2019 yılının bütçesi alınmış olduğu halde. Tekrar hatırlatmakta yarar vardır ki 1982 yılında 17 tiyatroya yapılan yardım oranı yüzde 3, iken, 2021 yılında yüzde 2’lik oran 254 tiyatroya yapılan yardım oranını göstermektedir.
Ayrıca belirtmekte yarar var ki, daha önceki çalışmalarımızdan elde ettiğimiz bilgilere göre yardım alan tiyatroların yüzde 70’i İstanbul’da kurulmuş olan tiyatrolardır. Eğer bu yıl yardım almaya hak kazanan profesyonel tiyatroların da yüzde yetmişi İstanbul merkezli tiyatrolar ise, o zaman bu tiyatroların (0.70×254=150.73) 151 tanesi İstanbul merkezli demektir.
Rakamların anlamı
Bütün bu rakamlar aşağıdaki noktaları dikkatimize sunmaktadır.
Yardım alma koşullarından biri olan 20 temsil sayısı veri ise, İstanbul’daki tiyatrolar (151 tiyatro rakamı kesin değil ancak yaklaşık bir rakamdır. Ancak tiyatroların kuruluş yerine ilişkin devletten bilgi gelirse kesin sayıya ulaşırız) her biri 20 temsilden (151×20) toplam 3020 temsil yapacaklar anlamına gelir. Buradaki sorun şudur: 151 tiyatronun her biri 20 temsilden 3020 temsili İstanbul’da hangi tiyatro salonlarında yapacaktır? Mevcut tiyatro salonları devlet tiyatroları, şehir tiyatroları, belediye tiyatroları tarafından kullanılmaktadır. Salonu olan özel tiyatrolar da kendi oyunları ve provaları için salonlarını kullanacaktır. Bu 151 tiyatrodan diyelim ki 40 ya da 50 tiyatro grubu kendi salonuna sahiptir, geriye en az 100 tiyatro grubu kalmaktadır. 100×20=2000 temsil nerede, hangi tiyatroda yapılacaktır? Eğer turne yapacaklar ise, turne bu tiyatrolar için “astarı yüzünden pahalıya gelen bir faaliyettir”. Ya da devlet şöyle mi düşünmektedir: “Biz bu ortalama 31500 TL yardımı veriyoruz, ama işin açıkçası 20 temsili nasıl yaptıklarını çok iyi denetlemiyoruz, kaç seyirci izlemiş çok iyi takip etmiyoruz. Biraz para verip birçok tiyatronun Türkiye’nin genel tiyatro yapılanmasına muhalefet etmesine engel oluyoruz.” Büyük ihtimalle Türkiye’de tiyatro hayatı de facto olarak böyle yürüyor.
Hem başvuru yapan tiyatro sayısı hem de yardım alan tiyatro sayısı bakımından, bu zamana kadar ulaşılan en yüksek rakamlar olarak durmaktadır. Bu durum öncelikle çok önemli bir noktaya dikkatimizi yöneltmeyi hak ediyor: Vergi ve sigorta primi borcu olmayan ya da borcunu yapılandıran profesyonel tiyatro sayısı artmış görünüyor. Bununla birlikte tiyatrocular arasında bu 254 profesyonel tiyatronun bazıları için “Tabelaları var, kendileri yok” biçiminde ifadeler kullanılmaktadır. Bu durum da iki noktaya ya da olasılığa işaret etmektedir.
-Bu tiyatroların bazıları gerçekten tabela tiyatrosudur ve aldıkları ortalama 31500 TL için çok memnundurlar; bu tiyatroların büyük bir ihtimalle bir kısmı 2018 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ile amatör tiyatrolara yardımın kesilmesi sonucu bazı amatör tiyatroların dernekleşerek bir iktisadi işletme kurması sonucu ortaya çıkmış olabilir. İçinde bulundukları tiyatro faaliyetini televizyon ya da dizilere atlamak için bir ara model olarak görmekte, fırsat çıktığında çok kolay bir şekilde tiyatro faaliyetlerini sonlandırabilecek konumda ve bu yüzden de sabit maliyetleri yüksek olan bir tiyatro üretim sürecine girmemekte ya da girememektedirler.
Bu özel tiyatrolardaki bazı tiyatrocular ödenekli tiyatrolarda ve yerleşik salonu olan büyük özel tiyatrolarda iş bulamamış durumdadırlar. Dolayısıyla, ne salon açabilecek veya kiralayabilecek mali güçleri vardır ne de muhtemelen özel tiyatrolarda iş bulabilmişlerdir. İşsizdirler. Sabit maliyetleri karşılayacak mali yapı olmayınca (Bir tiyatro oyunun en yüksek maliyetleri sabit maliyetlerdir. Sabit maliyetler oyunun ilk temsilini yapıncaya kadar harcanan paralardır. Salon kirası, elektrik faturaları, sigorta giderleri, prova mekânı kirası ve masrafları, provalar sırasında oyunculara ve diğer sanatçılara ödenen telif ücretleri ve maaşlar, tanıtım giderleri, oyun çıktıktan sonra seyirci olmasa da oyunculara ödenen yevmiyeler, vb.) iki üç (Yaptığım başka bir çalışmada özel tiyatrolarda ortalama oyuncu sayısı 4 olarak bulunmuştur) tiyatrocunun bir araya gelip bir tiyatro kurduğu, apartman dairelerinde provaların yapıldığı, genellikle sıfır dekorla oyunların oynandığı bir tiyatro grubu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda buradaki tiyatrocular kötü niyetlerinden dolayı değil, koşulların zorlaması sonucu bu tür bir tiyatro faaliyetinin içindedirler. Bu tiyatroları ve tiyatrocuları yargılamadan önce gerçekten nasıl bir yapının var olduğunu bilmek gerekmektedir.
Böyle bir yapının içinde 254 tiyatronun çok az bir kısmının kendi sahnesi bulunmakta, o sahne de muhtemelen kendi mülkleri değil kiralanmış durumdadır. Dolayısıyla Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün son yardımlarının belli olmasından sonra her zamanki gibi yardım miktarları ve kriterleri konusunda şiddetli tartışmalar başladı ve belli bir süre devam edecek gibi duruyor. İstanbul’un çok önemli tiyatroları, Moda Sahnesi ve BGST gibi tiyatroların, yardım alamaması birçokları açısından gerçekten şaşırtıcı olmuştur. Bu sonuçlar bize ayrıca bazı başka noktaları düşünmemiz konusunda ciddi sinyaller göndermektedir. Şimdi de o noktalara bakarak bu yazıyı bitirelim.
Yardım kriterleri
Yardım kriterlerinde bir 8. Maddeden söz edilmektedir. Bu sekizinci maddeyi burada madde madde incelemekte yarar vardır.
MADDE 8 – (1) Değerlendirme Komisyonu, özel tiyatroların projelerini aşağıdaki ölçütleri birlikte göz önünde bulundurarak değerlendirir:
a) Başvuru sahibi özel tiyatronun varsa daha önce aldığı yardımları Yönetmelik ve Bakanlık ile yaptığı protokole uygun kullanıp kullanmadığı ve yardım aldığı projeleri gerçekleştirip gerçekleştirmediği.
Bu madde oldukça objektif bir kriter ortaya koymaktadır. Tartışmaya yer olmayacak şekilde doğru bir kriterdir.
b) Başvurulan projenin tiyatro sanatına sağlayacağı katkı.
Bu madde çok tartışmalı bir maddedir ve sekizinci maddeden çıkarılmalıdır çünkü komisyona çok öznel bir alan yaratmaktadır. Kamu kaynakları için bu kadar öznel (özel) alan yaratılmamalıdır. Bu madde çıkarılmalıdır.
c) Başvuru sahibi özel tiyatro tarafından gerçekleştirilen oyunların sanat seviyesi ve sahnelenmesindeki başarı düzeyi.
Yukarıdaki yorumun aynısı bu madde için de geçerlidir. Sanat seviyesini ve başarı düzeyini daha somut verilerle tanımlamak ya da ölçmek gerekmektedir. Eğer bunlar mümkün değilse, çıkarılmalıdır.
ç) Projenin Türk oyun yazarlarına ait bir eser olması.
Bu madde korunmalıdır. Çok doğru bir maddedir.
d) Tiyatro edebiyatına yeni oyunlar kazandırılması amacıyla başvurulan projenin yeni bir proje olması, daha önce başvuru sahibi veya diğer özel tiyatrolar tarafından sahnelenip sahnelenmediği.
Bu madde de kalabilir çünkü objektif bir kriterdir.
e) Başvuru sahibi özel tiyatronun bir önceki sanat sezonunda sahnelediği oyunlar ile özellikle birinci derecede kalkınmada öncelikli yörelerde gerçekleştirdiği etkinliklere ilişkin performansı.
Burada performans kavramından ya da sözünden ne anlaşılması gerektiği daha net, açık, somut bir şekilde tanımlanmalıdır. Temsil sayısı mı? seyirci sayısı mı? Çocuklara verilen kurs mu? Eğitim çalıştayı mı? Performans ne demektir? Tanımlanmalıdır.
(2) Değerlendirme Komisyonu tarafından her sanat sezonunda ek ölçütler belirlenebilir.
Bu madde de oldukça mantıklı bir maddedir, korunabilir.
Yukarıdaki maddelerden b ve c maddeleri en muğlak maddelerdir. Buradaki yorumlar elbette ki bu satırları yazanın kişisel yorum ve değerlendirmeleridir.
Sonuç yerine
Belirlenen toplam parasal yardım miktarı muhtemelen belli bir bütçenin (belki DT) belli bir yüzdesi olarak belirleniyor. Diğer bir ifadeyle baştan 13500000 TL ayrılıyor ve bu rakam başvuran tiyatrolara kişisel yargılarla malul olmak üzere dağıtılıyor. Bu yöntem yardım dağıtmanın tek yöntemi değildir. Belli ki tiyatroların kendi teklif ettikleri bütçeler çok da dikkate alınmıyor. Eğer böyle olsaydı yardım miktarları bu kadar kısa sürede açıklanamazdı. Bir defa bu yöntem değiştirilmelidir. Eğer değiştirilirse görülecektir ki rakamlar daha da yükselecektir.
Ayrıca, merkezi komisyon yerine yardım için başvuran tiyatroların içinde bulundukları il belediyelerinin ya da büyükşehir belediyelerinin oluşturacakları komisyonları tarafından dağıtılmalıdır. Merkezi komisyon bütün şehirlerdeki tiyatro faaliyetini bilemez. İllerdeki komisyonlar bilir. Ya da başvuran tiyatrolar bu komisyonlardan daha kolay hesap sorar. Bu durum da devletin hesap vermesi ve demokratikleşmesi pratiğini arttırır. Kısaca belirlenen yardım miktarı hangi illerden başvuru varsa o illere yardım tiyatro sayıları oranında dağıtılmalıdır. Bu konu hakkında ileriki zamanlarda daha ayrıntılı yazılar geleceğini umut ederek bitirelim.