[T24’ten Ayşen Güven’e konuk olan Emre Kınay ve Leman Yılmaz röportajının bir kısmını okurlarımızla paylaşıyoruz.]
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenecek 25. İstanbul Tiyatro Festivali başladı.
Festival, oyuncuEmre Kınay’ın başrolde yer aldığı ‘Irgat’ adlı oyunu ile açılıyor.
Organizasyonun pandemi başladığı zamandan bu yana oynanacak olan ilk fiziksel oyununu Emre Kınay, festival programını direktör Leman Yılmaz, Ayşen Güven’e anlattı.
Irmak Bahçeci’nin, William Shakespeare’in günümüze kalan tüm oyunlarını tarayarak, sadece onun cümleleriyle yazdığı ‘Irgat’ oyununun tatsız bir kaza ile başladığını ve ülkede arada kalmış insanın öyküsünü anlattığını söyleyen Kınay, “Irmak, Shakespeare’in oyunlarından, bizim kurguladığımız hikayeye uygun replikler seçerek yazdı” dedi.
“Türkiye tiyatrosunun ‘bir pandemilik’ canı olmamalı”
“Batı ile doğu arasındaki Türkiye’nin öyküsünü anlatıyoruz ve cümleleri Shakespeare kuruyor” diyen Kınay, “Bizim yaptığımız aslında sadece bize ait bir öyküyü söyleseydi nasıl söylediğinden hareketle yeniden söylemek” dedi
Oyunun pandemi nedeniyle geciktiğini söyleyen Kınay, ‘Irgat’ı bir diriliş olarak yorumladı. Pandemi döneminde tiyatroların durumunu da değerlendiren Kınay, insanların kapalı alanlarda bir araya geldiğini, belediyelerin etkinlikler düzenlediğini hatırlatarak “Türkiye tiyatrosunu ‘bir pandemilik’ canı olmamalı. Dünyanın hiçbir yerinde olmadı çünkü” dedi.
Kınay, “Seyircinin solanlara dönmesi gerek bütün güvenlik önlemlerimizi de aldık. Herşey üst düzeyde, o yüzden omuz omuza yapılan belediye konserlerinden çok daha güvendeler tiyatrolarda” ifadelerini kullandı.
“Popüler işleri her zaman yaparsınız ama onun adı festival olmaz”
Festival kapsamında sahnelenecek oyunları ve etkinlikleri anlatan festival direktörü Leman Yılmaz ise restoranlar ve diğer mekanların tıklım tıklım olduğunu belirterek “Farklı bir davranış biçimi oluyor. Metrobüse binmekten korkmuyoruz ama sahnelere geldiğimizde çekinceler oluyor. Hepimizin bunu tekrar gözden geçirmesi gerekiyor” dedi.
Yılmaz, “Festival demek yeniyi keşfetmek, çağdaş işleri gündeme almak. Popüler işleri her zaman yaparsınız ama onun adı festival olmaz. Bizim tercihimiz seyircimize ve Türk tiyatrosuna yeni alanlar, yollar açmak. Biz bize açılan o yollardan yürüyerek buralara geldik. Bunu çok önemli olduğunu vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
Devamı için tıklayınız.