Pandemi ilanından hemen sonra kamu otoritelerinden taleplerimizi içeren Tiyatromuz Yaşasın İmza Kampanyası’nın takipçisi olma amacıyla oluşturulan ‘Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’, ortak meslekî sorunlarımız üzerinde düşünmek, tartışmak, kamu ve kamuoyu nezdinde dile getirmek ve hak temelli savunuculuğunu yapmak üzere çalışmalarına bir yıl önce başladı. İnisiyatif, kat ettiği adımları ve yol haritasını kamuoyuyla paylaşmak üzere bir bülten yayımladı.
İnisiyatif, öncelikle meslektaşlarımızın var olan sorunlarının bu dönemde bir yaşam mücadelesi haline gelmesi sebebi ile koşulsuz, çıkarsız, biatsız bir şekilde, demokratik bir ortamda konuşabilmek ve kolektif hareket edebilmek için çeşitli etkinlikler düzenledi, gündeme ilişkin bildiriler yayınladı. Sosyal ve ekonomik sorunları telaffuz edebilmek için çalışan sayısı, salon sayısı ve büyüklükleri vb. rakamsal verilere dayalı sektör envanterini çıkarttı. Sorunların bir kısmını muhataplarına aktarabildi; bazılarını da aktarmak ve sonuç almak yönünde mücadeleye devam ediyor. İlk günden bu yana gönüllülük esasına dayalı katılımın desteklendiği, sözü olanın etik kurallar çerçevesinde samimi fikrini aktardığı, gücünü sadece dayanışmadan alan, çok sesli, çok renkli ve çözümden yana bir platform yarattı.
İnisiyatif bu yaklaşım çerçevesinde tüm aksiyonlarında;
- Bireysel düşünce ve önerilerin değil ortak aklın izinde hareket etti.
- Kimi zaman iletişimden kaynaklı hatalar olsa da güvene ve saygıya dayalı kurumsal duruşunu korudu.
- Hiçbir ortamda meslektaşlarımızın menfaati dışında davranmadı.
- Bilgi kirliliğini önlemek doğrultusunda tüm paydaşlarına aynı şeffaflıkla bilgi aktarımında bulundu.
- Gündemdeki konuları paydaşlarıyla birlikte tartıştı.
- ‘Bir grup meslektaşımızın’ menfaatini düşünmek yerine ‘ütopik’ ve ‘nostaljik’ gibi görünse de amatör, profesyonel, geleneksel, çağdaş, sokak tiyatrosu, çocuk veya yetişkin tiyatrosu, İstanbul tiyatroları veya Anadolu tiyatroları gibi ayrımlar yapmadan, tabii ki meslekî olarak iyi niyetle ilerlemeyi tercih eden, ana amacı ‘tiyatro yapmak’ olan ve dayanışmanın gücüne inanan herkesin hak ettiği ölçüde imkânlardan yararlanması için mücadele verdi.
- Bileşenlerin birbirlerini dinleme, anlama, tartışma ve dayanışmamızı güçlendirmeye yönelik bölgesel toplantılar düzenledi.
Ekonomik ve sosyal sıkıntılara kalıcı çözümler arayışında olan Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, bu aşamada, öncelikle ülkelerdeki çalışma yasalarında ve bu alana ilişkin uygulamalarda standartları geliştirmek ve ileriye götürmek amacıyla faaliyette bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization-ILO) Türkiye Ofisi’nden görüş aldı. Ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı İŞ-KUR ve Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) ile görüşmelere başladı. Görüşmeler, AB Proje Danışmanı Ezgi Ülkü Aykut’un kolaylaştırıcılığında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü Müzik ve Sahne Sanatları Daire Bşk. Levent Aydın ve Bahçeşehir Üniversitesi Sahne Sanatları Bl. Bşk. Doç. Dr. Senem Cevher ile birlikte yürütülüyor. Çalıştay düzenleme aşamasına gelindiğinde Türkiye’de tiyatro disiplinin gelişmesi ve sektörün kalkınması için yürütülen bu çalışmalara sektörün tüm paydaşlarının da katkı sağlaması hedefleniyor.
İnisiyatif, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları ile de sağlıklı ve sürdürülebilir bir diyalog kurarak Tiyatro Çalışma Grubu’nda yerini aldı. Bakanlık tarafından uygulamaya konulan pandemi destek paketlerinin hazırlanması ve şekillenmesinde tüm bileşenlerin sesi olarak katkıda bulundu. Öte yandan toplantılarda Özel Tiyatrolara Yardım Yönetmeliği’nde ‘objektif kriterler’in yer almasının önemini dile getirdi ve somut önerileri Bakanlığa iletti.
Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, hak temelli mücadelesini aynı prensiplerle; hep birlikte öğrenerek, tartışarak, çoğalarak, kazanımlar elde ederek sürdürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın koordinasyonu ile ilerlediğimiz bu aşamada; mesleğimiz ile ilgili 7 maddeden oluşan taleplerimizin altını bir kez daha çiziyoruz:
- Uluslararası kriterlere göre faaliyet alanlarını belirleyen NACE kodlamasının sadece tiyatro faaliyeti yürüten işletmeleri sınıflandıracak şekilde yeniden düzenlenmesi.
- Tiyatro işletmelerinin gelir vergisinde indirim, tüm sanatsal faaliyetlerde KDV oranının %1 oranına indirilmesi, 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu’nun verdiği izne bağlı olarak tiyatroların kamudan alacağı hibe desteklerde bu alacakları 1/10 oranında tahsil edilmesinin sağlanması aksiyonlarının ilgili bakanlıklar tarafından alınması,
- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘oyuncu’ meslektaşlarımız için yeni bir tanımlama yaparak SGK Prim ödeme oranının düşürülmesi,
- Pandeminin devam ettiği göz önüne alındığında ilk etapta 6 ay boyunca, sonrasında gerekirse yenilenecek şekilde oyuncu, teknik ekip, yazar, kostümcü vb. tiyatro sektörünün bileşenlerine maddî destekte bulunulması,
- Tiyatro salonu işletmelerine kira, doğalgaz, elektrik, su, telefon vb. giderleri için yardımda bulunulması,
- Türkiye Belediyeler Birliği koordinasyonunda yerelde Belediyelerce tiyatrolara verilen desteklere yaygınlık kazandırılması,
- Tiyatro Yasası ile ilgili bir komisyon kurularak çalışmalara başlanması.
Sağlıklı günlerde birlikte üretmek ve sanatın değiştiren, iyileştiren yüzü ile yaşamak dileklerimizle…
TİYATROMUZ YAŞASIN İNİSİYATİFİ