Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ile Kültür Bakanlığı, bünyesindeki sanatçıların sağlığını gözetmeden çalışmaya zorluyor. Turizm sezonunun açılmasıyla birlikte ülkeye turist akışını sağlama derdinde olan Kültür Bakanlığı, turistik bölgelerde düzenlemek istediği konserlerde sanatçıların sağlığını hiçe sayıyor. Sanatçıların öncelikli talebi ise bir an önce aşılanmak.
“Tam kapanma” adı verilen pandemi kısıtlamalarının sona ermesiyle birlikte turizm sezonuna hazırlanan ve buradan ekonomik bir canlanma uman iktidar, turistlerin ilgisini çekmek amacıyla yazlık bölgelerde konser organizasyonları düzenlemeye başladı. Bu kapsamdaki ilk konser, 22 Mayıs Cumartesi günü Antalya Aspendos sahnesinde gerçekleştirilecek. Konsoloslukların görevlilerinin davetli olduğu bu konser öncesinde ne Opera ve Bale Genel Müdürlüğü ne de Bakanlık, konserde yer alacak sanatçıların aşılanmasına yönelik adım atıyor.
RESMİ GÖREVLENDİRME YAZISI YOK
Antalya Devlet Opera ve Balesi, sanatçılarına gönderdiği e-postada, Aspendos sahnesinde 22 Mayıs Cumartesi günü “Gala Konser” adıyla sahneye çıkılacağı bilgisini verdi. Devlet kurumlarında personel görevlendirmelerinin imzalı yazıyla yapılması beklenirken Opera ve Bale Müdürlüğünün sanatçılara sadece bilgilendirme maili yollaması ise işin başka bir tuhaf tarafı.
Burada biraz yakın geçmişe bakınca Kültür Bakanlığının ya da ona bağlı müdürlüklerin neden personeline resmi yazı yazmayı tercih etmediği, onlar açısından “anlaşılır” hale geliyor.
2020 yılının aralık ayında Devlet Tiyatroları bünyesinde sahne ve kostüm tasarımcısı olan Ali Cem Köroğlu, Kovid-19’dan hayatını kaybetmişti. Sanatçılar, alınmayan önlemler sebebiyle Köroğlu’nun cinayete kurban gittiğini ifade etmişti. Kasım ayında ise Ankara’da Opera ve Bale sanatçıları, provada pandemi önlemlerine uyulmaması karşısında Sağlık Bakanlığının ihbar hattını arayarak provanın polis baskınıyla iptal edilmesini sağlamıştı. Mayıs ayında Denizli Hiearapolis Antik Kentinde, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan’ın ısrarıyla düzenlenen konserde, sanatçılar yine sağlıklarından endişe ettiklerini ve pandemi önlemlerinin alınmadığını vurgulamıştı. Benzer pek çok olayın sonrasında ise hiçbir sorumlu ne soruşturma geçirdi ne görevden alındı. Esas sorumluluğu alması gereken Kültür Bakanlığı ve ona bağlı müdürlükler ise işin içinden kolayca sıyrıldı. Zira sanatçıların sağlığını düşünmeden düzenlenen bu organizasyonların çoğunda ortada bir görevlendirme yazısı yoktu. Pandeminin başından bu yana “başarı hikayesi” yazdığını iddia eden iktidar, kadrolu sanatçılarının sağlığını dahi korumakta başarılı olamazken sorumluluğu da üzerine almadı.
