Mimesis Haber – Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği’nin (TÜYAD) AB Etkiniz programı desteği ile “Tiyatro Emekçilerinin Yaşadığı Hak İhlallerini İzliyoruz” başlıklı çalışması kapsamında hazırladığı rapor yayımlandı.
Raporun sonuç kısmında şu ifadelere yer verildi:
“Covid-19 pandemisinin yayılmasını engellemek gerekçesiyle tiyatro salonlarının kapatılması, açık tutulduğu zamanlarda belli koşullar ile sınırlandırılması ve tiyatro çalışanlarına temel gereksinimlerini karşılayacak desteğin verilmemesi, tiyatro emekçilerinin açlıkla baş başa bırakılması anlamına gelmektedir. Bu durum, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. Maddesinde belirtilen “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir” ilkesi ile çelişmekte olup, verili koşullarda tiyatro emekçilerine yeterli desteğin ve güvencelerinin sağlanmaması temel insan haklarının ihlal edilmesine neden olmaktadır. Bu durum; BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin “Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, herkesin sosyal sigorta da dâhil olmak üzere sosyal güvenlik hakkını tanırlar” ve “herkesin çalışma hakkının tanınması ve bu hakkı korumak için gerekli tedbirleri alır” ilkelerinin ihlal edilmesi ve sözleşmeye taraf devlet olarak Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmemesi sonucunu doğurmaktadır.
Tiyatro emekçilerine pandemi sürecinde sosyal ve ekonomik haklar yönünden desteklerin sağlanmaması aynı zamanda ulusal anayasanın da ihlal edilmesine neden olmaktadır.
Anayasada vatandaşların sosyal güvencesinin devlet tarafından sağlanması genel ilkesine koşut olarak çalışma hakkı da temel haklardan sayılmış ve “Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır” ilkesi benimsenmiştir.
Özet olarak, pandemi sürecinde tiyatro emekçileri nezdinde uluslararası sözleşmelerin ve anayasanın devlete vermiş olduğu sorumluluklar yerine getirilmemiş ve tiyatro emekçilerinin temel insan hakları ihlal edilmiştir.
Tiyatro emekçilerinin ve özel-butik tiyatroların pandemi sürecinde daha fazla hak ihlaline uğramaması, yaşadıkları zorlukların ortadan kaldırılması için devlet ve siyasi iktidar tarafından acil olarak aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekmektedir. Pandemi süresince, tiyatro alanında “belirlenecek herhangi bir süre” çalıştığını belgeleyen tiyatro emekçilerine prim ödeme koşuluna bakılmaksızın üst sınırdan işsizlik ödeneği yapılmalıdır. Bağımsız tiyatro emekçilerinin sigorta ve sosyal güvence haklarının devlet desteği kapsamında değerlendirilerek, buna yönelik yasal düzenlemeler acilen yerine getirilmelidir. Tiyatrolara ve çalışanlara yönelik destek programları oluşturulurken alanda bulunan tiyatro oluşumları, vakıflar, dernekler, sendikalar, kooperatifler, meslek birlikleri, bağımsız inisiyatifler ve tiyatro emekçilerinin görüşleri alınmalı ve ortak planlama yapılmalıdır.
Tiyatro emekçilerine sağlanacak desteklerin miktarı belirlenirken, destek verilecek kişinin bakmakla yükümlü olduğu engelli, yaşlı, öğrenci vb durumlar göz önünde bulundurulmalı ve bu özel durumlar için artı destek sağlanmalıdır. Belirlenen destek bütçesinin dağıtılması şeffaf olmalı, komisyonda tiyatroların ve tiyatro emekçilerinin belirleyeceği bağımsız üyeler de bulunmalıdır. Tiyatrolara ve emekçilere aktarılacak kaynaklardan vergi ve sigorta prim borcu veya başka her ne ad altında olursa olsun kesinti yapılmamalıdır. Bu destekler haciz, ipotek vb. yasal takiplere karşı korunmalıdır.
Merkezi yönetim tarafından tiyatro alanını doğrudan hedefleyen, alana özgü ihtiyaçları gözeten, çalışan ve tiyatro yapımcılarını eşit şekilde kapsayan destek mekanizmaları oluşturulmalıdır. Tiyatrolara sağlanan proje bazlı destekler, faaliyetlerini devam ettiremeyen tiyatrolara işletme desteği şeklinde verilmeli, proje uygulamasından vazgeçilmelidir. Kayıtlı tiyatro kuruluşlarına yönelik sağlanan desteklerden bağımsız tiyatro çalışanları, sanatçılar ve tasarımcıların da yararlanması sağlanmalıdır. Özel tiyatrolara yönelik vergi ve prim borcu affı getirilmelidir. Tiyatrolara yönelik destek programlarına başvuruda vergi ve prim borcu olmaması gibi kriterler konulmamalıdır.
Pandemi vb. acil durumlarda kullanılmak üzere başka hiçbir şekilde kullanılmamak şartıyla “Acil Durum Fonu” oluşturulmalı, fonun denetimi bağımsız tiyatrolar ve çalışanlar tarafından sağlanmalıdır. Pandeminin tiyatrolar üzerinde yarattığı tahribat giderilene kadar bütün faaliyetler için KDV muafiyeti getirilmelidir.”
Raporun tamamına derneğin web sitesinden ulaşılabilir: https://tiyatrodernegi.com/