Usta tiyatro sanatçısı Genco Erkal (83), geçtiğimiz günlerde attığı tweet’ler gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla ifade verdi. Sanatçı Erkal, tiyatro ve sanattaki sansürü ve muhalif kesimlerle ilgili baskıyı “İnsanların resmen ekmeğiyle oynuyor bu iktidar. Düşünün onların aileleri çolukları çocukları var… Televizyonda rol verilmesine engel olunuyor. Bizi de salonsuz bırakmakla tehdit ettiler. Nitekim Muammer Karaca salonundaki duvarındaki çatlakları bahane ederek ‘burası deprem yönetmeliğine uygun değil’ diyerek kapattılar bizi oradan attılar.” sözleriyle özetledi.
Usta sanatçı, TELE 1’de Hakan Aksay’ın sunduğu Ne Olacak isimli programda tiyatro ve sanattaki baskıyı şöyle aktardı:
“Ben kendime böyle zor bir yol seçtim. Eğlenceli tiyatro yapabilirdim. İnsanlar gibi hoş vakit geçirerek günümü gün edebilirdim. Çok daha fazla para kazanırdım. Ama ben zor yolu seçtim.
Ben politik tiyatro yapıyorum 60 yıldır beri ama işim bu. Sosyal medyadada ifade ediyorum kendimi düşüncelerimi. Çok dikkatliyimdir bu konuda. Üslup çok önemli. Bu işte hakaret hiç olmaz bu işte. Özel hayatımda da kimseyle hakaret ilişkisi içinde bulunmadım. O yüzden hakaret deyince çok şaşırdım tabi.
Aslında zamanın ruhu böyle. Bu iktidarın hastalığı bu. Muhalefetin en ufak dozuna bile tahammül yok. Eğer iktidardaysanız bu kadar uzun süre ve de çok yanlış işler yapıyorsanız insanlar sizi eleştirecek siz de buna hazırlıklı olmak zorundasınız. Hemen bir savunma mekanizmasına giriliyor. Hemen hakarete alıyorlar
Ben gittim tabii. Savcı beye ne demek istediğimi anlattım. Düşüncelerimin ne olduğunu 60 yıldır bu işi yaptığımı. Politik tiyatro olduğunu ve politik tiyatronun da aktif olan önemli temsilcilerinden biri olduğumu ve nelere karşı olduğumu birebir anlattım. 7 tweet söz konusu Bunların 5i 2016 yılına ait. 5 yıl bunlar bir dosyada tutulmaya başlamış ama 5 yıl sonra mı akılları başlarına geliyor bunu ne avukatım ne ben anlayamadık.”
“İktidar, sanatın yollarını kesiyor”
Sanatçı Genco Erkal açıklamalarına şöyle devam etti:
“Gezi olaylarına muhalefet eden kişileri biat etmeye zorladılar işsiz bıraktılar, televizyonlara çıkartmadılar. Ödenekli tiyatrodalarsa oralardan attırdılar, görevlerine son verdirdiler. Bu etrafa gözdağı verme amacı taşıyor. Biz alır götürürüz, aç kalırsınız. İnsanların resmen ekmeğiyle oynuyor bu iktidar. Düşünün onların aileleri çolukları çocukları var . Televizyonda rol verilmesine engel olunuyor. Bizi de salonsuz bırakmakla tehdit ettiler. Nitekim Muharrem Karaca salonundaki duvarındaki çatlakları bahane ederek burası deprem yönetmeliğine uygun değil diyerek kapattılar bizi oradan attılar. 30 küsür yıldır Kültür Bakanlığı’ndan aldığımız yardımları kestiler. Anadolu’ya turneye çıktığımız vakit çok zorluklarla karşılaşıyoruz çünkü oynayacağımız oyunların önemli bir bölümü üniversitelere ait. Onlara tepeden ya onlara muhalif olanlara salon vermeyin deniyor ya da onlar kendilerine oto sansür uyguluyorlar. Bunlara verirsek başımıza bir şey gelir. Aman biz sağlama alalım diyerek yani bu iktidar sanatın böylece yollarını kesiyor ve adalet, medya konusu her yeri kontrol altında tutup muhalefeti her konuda susturmaya alışkın oldukları için sanatı tiyatroyu da böylece engelliyorlar. Onların da politikası o.”