Dikmen Gürün
13 Ocak 1921 tarihinde doğan ve 10 Ocak 2001’de aramızdan ayrılan Necati Cumalı eskilerin tanımıyla tiyatromuzun “velut” (verimli) yazarlarından biriydi kuşkusuz.
13 Mayıs 1977 tarihli Milliyet Sanat dergisinde çıkan “Başarı” başlıklı yazısında tiyatro yazarlığına dair şöyle diyordu: “(…) 1949’dan bu yana oldukça yüklü bir tiyatro deneyimim var benim. Şiirde, romanda, öyküde, araya başka kimse girmeden, doğrudan doğruya okuyucusuyla baş başa kalabilir bir yazar. Tiyatroda başarının nelere bağlı olduğunu gördükçe kırıldığım, oyun yazmaktan vazgeçtiğim, vazgeçmek istediğim çok oldu. Yapamadım.” İyi ki yapamamış ve yıllar içinde pek çok oyun yazmış. Kimi çok başarılı olmuş kimi aynı başarı çizgisini yakalayamamış kimi sinemada da kendine yer edinmiş. 1949’dan başlayarak tiyatro dünyamızda uzun bir yol kat etti Cumalı.
“Boş Beşik”, “Mine”, “Nalınlar”, “Susuz Yaz”, “Vur Emri”, “Ezik Otları”, “Derya Gülü”, “Tehlikeli Güvercin”, “Gömü”, “Yaralı Geyik”, “Yürüyen Geceyi Dinle”, “Yeni Çıkan Şarkılar”, “Bir Sabah Gülerek Uyan”, “Dün Neredeydiniz?”, “Ahmetleri…”
KENT OYUNCULARI VE ‘NALINLAR’
Necati Cumalı’nın 1960 yılında yazdığı ve Kent Oyuncuları’nın 1962-1963 sezonunda sahnelediği “Nalınlar” bu genç topluluğun İstanbul’daki önemli çıkışlarından biri olarak anılır. Mahir Canova’nın sahnelediği, müziklerini Ulvi Cemal Erkin’in, sahne tasarımını Doğan Aksel’in yaptığı oyunda; Yıldız Kenter, Müşfik Kenter, Şükran Güngör, Kamran Yüce, Genco Erkal, Çiğdem Selışık, Alev Koral başlıca rolleri paylaşırlar. Yıldız Kenter, “Yerli oyun oynayalım diye can attığımız dönemde karşımıza çıktı ‘Nalınlar’” derken, Necati Cumalı da birkaç topluluk tarafından geri çevrildikten sonra eserini son bir ümitle Kent Oyuncuları’na götürdüğü akşamdan şöyle söz eder: “Stefan Zweig’ın, ‘yıldızın parladığı anlar’ dediği dönüm noktaları vardır bazı yaşamların. Benim oyun yazarı olarak yıldızım o akşam parladı.” * Hemen repertuvara alır Kent Oyuncuları “Nalınlar”ı ve büyük bir başarıya imza atarlar. Necati Cumalı’nın en çok sahnelenen oyunlarından biri olarak dikkat çeker. Kız kaçırma, töreler, zoraki evlilikler, ağa baskısı, yoksulluk gibi temaları dozunda bir duyarlılıkla ele alır yapıt. İnce bir alay çizgisi toplumsal eleştiriyi daha da etkin kılar. Yıllar sonra, 1972’de Dormen Tiyatrosu ve Kent Oyuncuları’nın ortak yapımı olarak İngiltere’ye kısa bir turneye bile gider Göksel Kortay’ın İngilizceye çevirdiği “Nalınlar.” 1993-94 sezonunda ise Mahir Canova’nın vefatı nedeniyle bir kez daha sahnelenir Kent Oyuncuları tarafından.
Oyunlarında hayatın hüznünü yansıttığına dair yapılan tanımlara katılmamak olanaksız. Aşk ve sevda temalarını kırsal kesim ya da şehirli kadının çevresinde kurduğu ve onun kıskaca alınmışlığını vurgulayan dünyalarda işler. Yıllar önce yaptığımız bir söyleşide belirttiği gibi oyunlarında kadının bastırılmışlığına, ötekileştirilmesine dair hususlar üzerinde durur Necati Cumalı. Kapalı toplumlarda arzuların bastırılması, karşılıksız kalması ve bu sürecin yol açtığı tepkiler/şiddet günümüzde de güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen sosyal sorunlar olarak karşımızdadır…
* Dikmen Gürün, “Tiyatro Benim Hayatım: Yıldız Kenter’in Hayat Hikâyesi.” YKY (Yapı Kredi Yayınları) Ekim 2015. s.110.