Yaşam Kaya
GalataPerform kurulduğu günden bu yana ulusal ve uluslararası alanda projeleriyle sahnelerde ses getirmiş bir grup. Yeşim Özsoy’ un sanat yönetmenliğinde çağdaş metinleri seyircileriyle buluşturan topluluk geçtiğimiz yıllarda Ferdi Çetin ve Yeşim Özsoy ikilisinin elinden çıkan Yüz Yılın Evi oyunuyla etkili bir çalışma örneği sergilemişti. 24. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Ferdi Çetin ve Yeşim Özsoy ikilisi Terk Edilmiş Kıyılar // Negatif Fotoğraflar adlı oyunda yine bir araya gelmiş. Ferdin Çetin’in kaleminden çıkan ve Yeşim Özsoy’ un yönettiği gösteri hem ülke tiyatrosu adına yepyeni bir çağın habercisi konumunda hem de tiyatronun sahnelenme estetiği açısından sanatsal derinlikleri içinde barındırıyor. Noyan Ayturan’ ın insanı geçmişin derinliklerine iten kalitede görüntü yönetimi sergilemesi ve Kübra Balcan, Yaman Ceri, Meral Çetinkaya, Banu Fotocan, Ahmet Ayaz Yılmaz isimlerinin oyunculuk bağlamında çarpıcı psikolojik yorumları oyunun ufkunu epeyce açıyor. Bergman Sineması’nın Persona’sını izler gibi, derinlemesine yaşamın tüm akışını yorumlayabildiğimiz oyun için yazılacak cümle çok.
Yeşim Özsoy’ un teatral geçmişini GalataPerform çatısı altında tamamen biliyorum. Sanatçının yönetim ve oyunculuk alanında tüm projelerini izledim ve de yazdım sayılır. Bu projeler içinde beni derinden etkileyen Aksak İstanbul Hikayeleri ve Son Dünya oyunları idi. Ama bu sefer izlediğim Terk Edilmiş Kıyılar // Negatif Fotoğraflar ile bambaşka dünyalara sürüklendim. Oyunu izlerken kendisi de tiyatro yaratıcısı olan dünyanın en büyük sinema yönetmeni Bergman Sineması’nın derinliklerine kadar uzandım. Çağrı Beklen’ in müzikte yarattığı mucizevi devinim görüntüde oluşturulan sarsıcı yaratımla birleşince, insan sahnede yer alan tiyatro gösterisinden Sinematografik Tiyatro’nun tüm inceliklerine ulaşıyor. Yeşim Özsoy’ un yönetimsel alanda yarattığı çığır açıcı teatral bakış açısı son derece yenilikleri içinde barındırıyor ve sahneleme tekniği açısından Türkiye Tiyatrosu’na ışık oluyor. Bergman’ın Persona eserini izleyenler bilecektir, iki kadının tek bir vücut şekline bürünerek hayatın anlamını arıyordu. GalataPerform’un oyununda ise, tek bir kadın dört ayrı bedende kendi ruhunun geçmişteki derinliklerini arıyor. Özellikle deniz kıyısında çekilen görüntüleri izledikçe Bergman Sineması gözlerimin önünden hiç gitmedi. Hayalle gerçeğe bürünen arayış, genç bir kızın babasıyla yaşayamadığı duygusal yakınlaşmalar, bir aile içinde cereyan eden anne/kız/oğul çatışması, evin büyükannesinin yalnızlığı… konuyu geçmişten günümüze doğru sürüklerken tüm bu ögeleri müthiş bir sinematografi içinde izliyoruz.
Yeşim Özsoy oyununa eğilirken tiyatroyla sinemayı korkusuzca yakınlaştırmış. Türkiye’de yeniliğe karşı direnen algının tam aksi yönünde, Alman yönetmen Ostermeier oyunlarındaki anlatı gibi, Sinematografik Tiyatro akımının en güzel örneği sahnede yerini almış. Yönetmen teknik ekibin gücünü oyunun tamamına yayarken, bir sahnede oyun içinde oyun mantığını da gösterinin içine yerleştirmiş. Yönetmenin kendisi ve teknik ekip konuyla o kadar doğal birleşiyor ki, siz oyundan kopmadan o anı yaşıyorsunuz. Kübra Balcan’ın başrolde yarattığı psikolojik devinim ses tonunun verdiği güçle daha çok belirginleşiyor. Oyun, anlatının eşliğinde, bedensel eylemlerin hareketiyle ilerliyor. Oyuncuların karakter yaratmadaki ustalıkları o kadar iyi ki, zaten söze gerek kalmadan yemek masası etrafında birleşemeyen ailenin geçmişle gelecek arasındaki tüm sorunlarını an be an yaşıyoruz. Doğal anlatım dili, şahane görüntü kalitesi, yönetimsel anlamda etkileyici izdüşüm Terk Edilmiş Kıyılar // Negatif Fotoğraflar oyununu 24. İstanbul Tiyatro Festivali’nin en iyi gösterilerinden birisine dönüştürüyor!