Pandemi Günlerinde İstanbul Tiyatro Festivali

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Dikmen Gürün

İKSV 24. İstanbul Tiyatro Festivali, 14 Kasım Cumartesi akşamı, açılış gösterisi olan ‘Diagonale Ascendante’ ile saat 20.00’de Yapı Kredi Bomontiada’da başladı. Ben ve benim yaş grubumdaki tiyatro sevdalıları maalesef izleyemedik. Çünkü, pandemi önlemleri kapsamında, ‘65 yaş ve üstü’ vatandaşlar olarak bir kez daha ötekileştirilmiştik! Yanılmıyorsam dünyada bir eşi daha yok böylesi bir uygulamanın. Pandeminin tavan yaptığı Avrupa kentlerinde olduğu gibi belli bir süre için toplu bir yasak getirebiliyor, bir kapanmaya gidebiliyor musunuz? Hayır. O zaman, her alanda ‘dostlar alışverişte görsün’ tarzı yasaklarla idare etmeye çalışmak çözüm mü oluyor? Hadi canım siz de!

Festivalden söz edelim

Şunu hemen söylemeliyim ki şu zor günlerde festival yapmak ve böyle yoğun bir program sunmak bir başarı. Gerek Festival Direktörü Dr. Leman Yılmaz’ı gerekse Handan Uzal ve Gizem Aktepe’yi ve de Festivale el veren tüm kurum ve kuruluşları kutlamak gerek. İKSV Tiyatro Festivalinin başladığı gün, Öznur Oğraş ve Leman Yılmaz’ın keyifli sohbetleri çıktı yine bu sayfada. Programda neler var, neler yok öğrendik… Ben de uzun yıllar birlikte çalıştığım, Festivalin perde arkası heyecanlarını birlikte yaşadığım sevgili Leman’a birkaç soru soruyorum. Çünkü biliyorum ki bu sefer yaşanan heyecan her zaman yaşanan heyecandan daha farklı bir yerde dalgalanıyor. “Aslında pandemi başladığı tarihlerde festivalin uluslararası programı hazırdı” diyor Leman Yılmaz. “Hangi toplulukların geleceği de belliydi, tarihleri ve sahneleri de. İlk olarak tabii büyük çaptaki gösteriler iptal oldu. Gruplar 2021 bahar aylarına kadar yurt dışı turnelerini durdurdular. Sürekli durum değerlendirmesi yapıyorduk. Sonuçta, her durumda Festivali gerçekleştirebilecek bir program üzerinde yoğunlaştık. Hem çevrimiçi hem de fiziksel mekanlarda gerçekleştirmek üzere tasarladık programı.” Bu arada, uluslararası programda iki canlı yayın olduğunun da altını çiziyor. Biri, gösterimi 6 Kasım’da gerçekleştirilen NDT2’nin pandemi günlerini sahneye taşıyan yeni koreografisi. Diğeri de yine Hollanda yapımı ve önümüzdeki günlerde gösterilecek olan “Kuğu Gölü.”

Sanatçılarımızın desteği

Hem fiziksel mekanlarda yer alan hem de çevrimiçi izleyebileceğimiz zengin bir yerli yapımlar programı insanı kucaklayıveriyor. Festival kataloğunu titizlikle inceledikten sonra etkinliği neden önümüzdeki yıla ertelemeyi düşünmediklerini daha iyi anlıyorum: “Festivali ertelemeyi düşünmedik çünkü Mart ayında zamanımız da vardı umudumuz da. Ama, umudumuzun yok olmaya başladığı noktada da yeni çözümler düşünmek, yeni yollar bulmak üzere çalıştık. Festivalin iptali son zamanlarda bizim alanımızda yaşanan olumsuzluğu ve karamsarlığı daha da körükleyecekti. O umudu yaşatmak önemliydi. Topluluk ve sanatçılarımızla çok sayıda toplantı yaptık. Onların da heyecanını ve ‘birlikte yaparız’ sözlerini duyunca yolumuza devam ettik. Her koşulda olmazı adeta var ediyorlar. O kadar zengin o kadar güçlü projeler geldi ki aralarından seçim yapmakta zorlandık ve olabildiğince yer vermeye çalıştık programda. Seyircinin ilgisi de doğru karar verdiğimizi gösteriyor.” Bu sözleri duymak ne güzel… Umalım ki pandemi kâbusu bitsin bir an önce ve sanatçılarımızla, oyunlarla alışageldiğimiz gibi buluşalım yine.

Onur Ödülleri

Bu yılın Onur Ödülleri sahipleri: Değerli koreograf, eğitmen, yönetici ve yakın dostum Geyvan McMillen; çalışmalarını yıllarca Festivalde konuk etmekten onur duyduğum usta yönetmen sevgili Işıl Kasapoğlu ve de yurt dışında birkaç yorumunu izleme şansını yakalamış olduğum Hollandalı yönetmen Ivo Van Hove.

Ve Yıldız Kenter’e selam

Bugün, Yıldız Kenter’imizin vefatının birinci senesi… Sevgiyle, özlemle bir kez daha saygılarımı sunuyor ve içtenlikle selam ediyorum değerli sanatçımıza, Bernard Shaw’ın sözleriyle: “Onca düşünce ve emeğin kaçınılmaz baskısı, inançların en enderini kazandırır büyük sanatçılara: Kendi gerçek kişiliğine inancı.”

Cumhuriyet

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Dikmen Gürün

Yanıtla