Her Şeye Rağmen Tiyatro

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Hem sahnelerde hem de çevrimiçi platformda tiyatroseverlerle buluşacak olan 24. İstanbul Tiyatro Festivali’nin direktörü Leman Yılmaz, festivalin sadece çevrimiçi olmamasının sebebini “Her şeye rağmen bir umudumuzun olması hepimiz için önemli diye düşündük” şeklinde açıklıyor.

IŞIL ÇALIŞKAN

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 24. İstanbul Tiyatro Festivali’nde yurtdışından ve Türkiye’den toplam 29 tiyatro, dans ve performans topluluğunun gösterisi izleyicilerle buluşacak. Festivalin bu yılki programında hem fiziki hem de çevrimiçi performanslara yer verilecek.

Çevrimiçi performanslar festival süresince online.iksv.org adresinde izlenebilecek. Böylece festival, programının çevrimiçi bölümüyle yalnızca İstanbul’dan değil tüm Türkiye’den erişilebilir olacak.

Fiziki performanslar DasDas, Fişekhane, Moda Sahnesi, Zorlu PSM, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi, Babylon, Yapı Kredi bomontiada, Caddebostan Kültür Merkezi, Surp Vortvots Vorodman Kilisesi gibi mekânlarda izlenebilecek.
Festival, 14 Kasım – 1 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

FESTİVALİ İPTAL ETMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDİK

BirGün’e konuşan İstanbul Tiyatro Festivali direktörü Leman Yılmaz, pandemi dolayısıyla ekonomik zorluklar içinde olan sanatçıların bilinciyle hareket ettiklerini ifade ediyor. Yılmaz, “Sadece oyuncular değil. Sahneler, sahne çalışanları, kültür sanat alanı içinde çalışan herkes zorluk içinde. Bu nedenle festivali iptal etmeyi hiç düşünmedik. Sonuçta festivalin sanatçılara yeni üretimleri konusunda, festival programında yer verdiği sahnelere ekonomik olarak bir desteği oluyor. Tüm bunlar bizim için üzerinde uzun uzun düşündüğümüz dinamiklerdi” diyor. Sadece çevrimiçi bir festival programı olmama sebebini ise “Ama her şeye rağmen bir umudumuzun olması hepimiz için önemli diye de düşündük” şeklinde açıklıyor.

Başlı başına bir tartışma konusu olan dijital tiyatro konusunu açtığımızda Yılmaz, sözlerini sıralıyor: “Sizin de bildiğiniz gibi pandeminin ve karantina günlerinin ilk ayında çok sayıda yabancı topluluk ve kurum arşivlerindeki kayıtları erişime açtı. Kimi ücretsizdi, kimi ücretli ve kısa süreliydi… Hepimiz çok heyecanlandık tabii. Özellikle de gösterimden kalkmış ama sahnelendiği döneme damga vurmuş eserleri izleme fırsatına sahip olmak eşsiz bir deneyimdi. Ama bu dalga da yavaş yavaş duruldu. Kayıt edilmiş gösterim mi yoksa dijital platformun olanaklarıyla kurgulanmış ve sadece bu platform için üretilmiş projeler mi konusu hep gündemimizde oldu. Festivalin programını hazırlarken de buradan yola çıktık.”

ZAMAN KENDİ TEMASINI OLUŞTURDU

Yılmaz, bu yılki festivalde öne çıkanlarla ilgili ise, “Hep söylerim festivalin bir teması yoktur. Ama öyle projeler gelir ki kimi zaman kendi temasını da oluşturur festival programı. Bu yıl da öyle oldu. Özellikle “kadın” konusunun ön planda olduğunu görüyoruz. Ama bunun yanı sıra “bellek” konusu da yine öne çıkan temalardan biri” diye konuşuyor.
Geçen yıllardan farklı olarak ne olduğunu sorduğumuzda ise uzun yıllardan sonra ilk defa bir açık alan gösterisi olduğunu söylüyor Yılmaz. Etkinliğin ücretsiz olduğunu da belirten Yılmaz, “Sadece dijital platform için üretilmiş performanslar var. Hepimiz için ilginç bir deneyim. Artık hayatımızda profesyonel çekim imkânları sunan bir de ajans var. Dijital platform için çekimlere başladık onlarla. Ve tabii koronavirüs önlemleri nedeniyle kontrolden geçmiş, gerekli önlemleri aldığımız mekânlarımız var” diyerek sözlerini noktalandırıyor.

‘KADIN’LARA ODAKLANACAK

Festival programında bu yıl kadınları odağa alan birçok oyun bulunuyor. Meltem Cumbul’un oynadığı, Franz Kafka ve Milena Jesenská aşkının günümüze ulaşmamış “eksik parçaları”nı tamamlayan Ben “Sevgili Milena”, Fransız Devrimi’nin bir parçası olmuş ve giyotinle idam edilmiş dört kadının hikayesini sahneye taşıyan Madam Giyotin ve Deniz Kaptan’ın Kadın Hikâyeleri kitabından uyarlanan Tut! Bırak! sahnelenecek. Ayrıca, erkekler tarafından katledilen kadınların sesini öbür dünyadan duyuran Ölü Kadınlar Diyarı, Yıldız Kenter anısına öğrencileri Mam’Art Tiyatro, Görkem Yeltan ve Ayça Bingöl tarafından sahneye taşınan Ben Anadolu ve yedi kadının, yedi Covid-19 öyküsü anlattığı Her Güne Bir Vaka da festivalde izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor.

SATIŞLAR 23 EKİM’DE

  1. İstanbul Tiyatro Festivali biletleri 23 Ekim Cuma günü 10.30’dan itibaren biletix.com üzerinden satın alınabilecek.

Birgün

Paylaş.

Yanıtla