İlker Yasin Keskin
Kültür Bakanlığı yardımları her zaman ayrımcı her zaman keyfi ve her zaman sorunluydu. Ancak bu sene daha ayrımcı, daha keyfi, daha da sorunlu. Pek çok ekip vergi ve sigorta borcu yüzünden başvuru dahi yapamadı. Artık tel tel dökülen bakanlık yardımı meselesini tek tek ortaya sermek gerekiyor!
BGST Tiyatro olarak Kültür Bakanlığı ile uzun yıllardır hukuk mücadelesi veriyoruz. Kültür Bakanlığı yardımlarına bu sene de başvurduk. Bu sene de yardıma layık görülmedik! Yani bu sene de bize çıkmadı. Aslında yardımın çıkmayacağını bile bile başvuruyoruz. Çıkmıyor, biz de Kültür Bakanlığı’na dava açıyoruz. Evet, başvurduğumuz her oyun için dava açıyoruz.
Dava açtığımız oyunlar ise şöyle: 1) Lorca’nın Acıklı Güldürüsü, 2) Kim Var Orada, 3) Zabel, 4) Adaletin Bu mu Dünya?, 5) Yeni Bir Hayat İçin…
Davalarımızda Kültür Bakanlığı’na şunu söylüyoruz:
Siz öznel, soyut gerekçelerle karar veriyorsunuz. Yani “sizin bir yardım kritireniz” yok diyoruz. Mahkemeler her davamızda bu itirazımızı haklı bulup bakanlığın kararını iptal ediyor.
Bu davalarımızın akıbetleri ise şu şekilde:
Lorca’nın Acıklı Güldürüsü: İtirazımız mahkeme tarafından haklı bulundu. Dosyamız 2015’ten beri danıştayda.
Adalet’in Bu mu Dünya?: Mahkeme karar aşamasında…
Kim Var Orada için mahkeme bizi haklı buldu. Bakanlık karara itiraz etti. Dosya bir üst mahkemeye taşındı. O mahkeme de bizi haklı buldu. Bakanlık başvurumuzu yeniden değerlendirdi ve tabiri caizse bildiğini okudu ve yine bir gerekçe göstermeden başvurumuzu reddetti. Biz de tazminat davası açtık. Maalesef bu davayı kaybettik. Kültür Bakanlığı bize yüksek bir vekalet ücreti çıkardı. Buna itiraz ettik. Mahkeme bu itirazımızı haklı buldu. Vekalet masrafını yarı yarıya düşürdü. Yani biz yardım alamadık. Bir de üstüne para ödedik.
Zabel oyunumuz için de çok benzer bir süreç ilerledi.
Bundan sonrası için sürecin sonuna kadar takipçisi olma kararı aldık. Konuyu Anayasa Mahkemesine taşımayı düşünüyoruz.
Bu sene de Sobremesa adlı oyunumuz ile başvurmuştuk. O da yardıma “layık” görülmedi. Demek ki “artık bir davamız” daha var.
Ha bu arada “Artık Bir Davan Var” adlı bir oyunumuz da var. Onun için de yardıma başvurmuştuk. Ama o oyunumuz kültür bakanlığı tarafından eksik belge nedeniyle reddedilmişti. Meğer aynı sene Genco Erkal’ın oyununu da eksik belge diye reddetmişler. Aman ne tesadüf!
Biz bu oyunların hepsinin yardımı hak ettiğini düşünüyoruz.
Bu yaşadığımız süreçleri haberleştiriyoruz. Aynı zamanda bize bu süreçte yardımcı olan avukatımız Fırat Kuyurtar’ın yazılarını da yaygınlaştırıyoruz. Konuyla ilgilenen herkesin bu yazıları okumasını tavsiye ediyorum. Yol gösterici olacaktır.
Pandemi dönemi ise bize sadece şunu gösterdi: Eğer vicdanınızda gerçekten bu yardımı hakettiğinizi düşünüyorsanız, bu yardımı size verilmeyen bir para olarak görmeyin. Zaten sizde olması gerekeni sizden aldıklarını düşünün!
İlk elden araştırmacı gazeteciliğe ihtiyacımız var. Biz mütevazi araştırmalarımız sonucu 2013-2019 yılları arasında bir grubun 30’a yakın oyunla yardım aldığını öğrenmiş ve bunu kamuoyuyla da paylaşmıştık. Bu sene ne gibi haksızlıklara ve absürtlüklere imza atıldı, araştırmak ve kamuoyunun dikkatini kazanmak gerekiyor.