(Burak Abatay’ın BBC Türkçe için hazırladığı haberi okurlarımızla paylaşıyoruz.)
Tüm dünyayı derinden sarsan koronavirüs salgını pek çok sektörde olduğu gibi kültür sanat dünyasında da büyük hasarlar bıraktı. Pandeminin başlamasıyla birlikte kapanan özel ve kamu tiyatro salonları Türkiye genelinde 1 Temmuz’da kapılarını yeniden açtı.
Küçük Salon’un sahibi Emre Tandoğan evini sahnesine taşımak zorunda kaldı
4 aydan daha uzun bir süre kapalı kalan özel tiyatrolar ise bu zaman diliminde pek çok sıkıntıyla karşı karşıya kaldı. Salon sahipleri gelirleri olmaksızın kiralarını, vergi ve prim borçlarını ödemekle yüzleşirken, tiyatro oyuncuları, dekorcular, kostümcüler ve daha pek çok tiyatro çalışanı ise işsiz kaldı.
Tiyatro sanatçıları Cenk Dost Verdi, Deniz Elmas ve Ulaş Kaya Temmuz ayında İstanbul Kadıköy’de ‘susma’ eylemi başlattılar.
Eylemleri hakkında BBC Türkçe’ye konuşan Verdi, tiyatrocuların bugün içinde bulundukları zor koşullarda bir araya gelmeleri için eylemlerinin faydalı olabileceğini düşünüyor.
“Her yaptığımız açıklamada konunun bizler tarafındaki muhataplarının meslek örgüt ve toplulukları olduğunu vurgulamamız örgütlenmenin ne kadar elzem olduğunu tekrar ortaya koydu” diyen Verdi, “Dileriz tüm özel tiyatro emekçileri bu önemi benimser ve oralarda artık daha aktif görev ve sorumluluk alır” ifadelerini kullanıyor.
BBC Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz ise, “Onlar için ağır ve zorlu geçeceğini bildiğimiz bu dönemde devlet olarak ne yapabileceğimizi kendileriyle görüşerek yanlarında olduğumuzu gösterdik” diyor.
Tiyatrocular Deniz Elmas, Ulaş Kaya ve Cenk Dost Verdi, Kadıköy’de ‘Susuyoruz’ eylemi yaptı.
Evini Tiyatro Salonuna Taşıdı
İstanbul Kadıköy’de bulunan Küçük Sahne’nin sahibi Emre Tandoğan, pandemiden sonra sahnesini kapatmamak için evini kapatıp eşi ve çocuğuyla beraber oraya taşındığını anlatıyor: “Karar vermek zorundaydık. Ev mi, sahne mi? Biz sahneyi seçtik.”
“Özel Tiyatrolar ve Çalışanları Göz Ardı Edildi”
Cenk Dost Verdi eylemi ve anlattıkları ile oyuncuların sorunlarını dile getiriyor. Meselenin diğer tarafında bir de tiyatro sahipleri var.
Bursa’da faaliyet gösteren Podyum Sanat Mahal sahnesi de hâlâ kapalı.
Devletin kültür sanat politikalarının özel tiyatro yatırımlarını ve bu sahnelerde görev alan sanatçıları göz ardı ettiğini savunan tiyatro çalışanı Fatma Ergüler, “Devletin özel tiyatrolara bir desteği olmadığı kanaatindeyiz. Olduysa da kadrolu ve memur statüsünde olan tiyatro çalışanlarında olmuştur” diyor.
Yavuz ise özel tiyatrolara yönelik yardımların sürdüğünü aktarıyor. Yavuz, özel tiyatroların projelerine yönelik yönetmeliklerde değişikliğe giderek destekleme oranını proje maliyetinin yüzde 50’sinden yüzde 70’ine çıkardıklarını söylerken, destek üst limitlerini profesyonel tiyatrolar için 80 bin liradan 150 bin liraya, geleneksel tiyatrolar için de yıllık 15 bin liradan 30 bin liraya yükselttiğini belirtiyor.
Bursa’da faaliyet gösteren Podyum Sanat Mahal sahnesi
Yavuz’un aktardığına göre, yapılan değişikliklerle özel tiyatrolar işletme aşamasında 7 yıl süresince yüzde 25 Sigorta Pirimi İşveren Payı ve Gelir Vergisi Stopaj İndirimi ile işletme aşamasında 5 yıl boyunca doğalgaz ile elektrik tüketiminde yüzde 20 indirim alacak; su tüketiminde de bulunduğu bölgenin en düşük tarifesinden” ücretlendiriliyor olacak.
Yavuz, Bakanlık olarak kamuya ait kültür merkezlerini ve devlet tiyatrolarının salonlarını şu an özel tiyatroların kullanımına sunduklarını, bu desteklerinin de süreceği taahhüdünde bulunuyor ve ekliyor:
“Bakanlığımızdan 2019-2020 sezonu için projesine yardım alan özel tiyatroların yardım aldıkları oyunlarını belirli sayıda sahneleme yükümlülükleri bulunmaktaydı. Yaptığımız yönetmelik değişikliği ile bu yıla özel bu yükümlülüğü kaldırdık. Bu sayede salgın nedeniyle oyunları iptal edilen özel tiyatrolar yapılan maddi yardımın geri alınması gibi bir yaptırımla karşı karşıya kalmadılar.”
Tiyatrocu Taksicilik Yapıyor
Verdi, pandemi öncesinde de özel tiyatrolarda sahne alan oyuncular olarak başka işlerde çalışarak para kazandıklarını ifade ediyor.
Bu durumun eylemlerinin asıl parçalarından biri olduğunu dile getiren sanatçı, “Biz işimizin sadece tiyatro olmasını istiyoruz. Altı aydır ilk defa sahneye çıktık bir festivalde. Tabii pandemi koşullarında. Ve altı aydır tek yevmiye. Soruyorum 50 lira olsa ne 500 lira olsa ne? Nasıl yaşanır? Tek işi tiyatro olmayanlarla konuşamayız biz bu meseleyi” diyor.
Diyarbakır’da sanat hayatını sürdüren Amed Şehir Tiyatrosu’nun ise pandemideki tek geliri birkaç kaynaktan elde edilen paralar. Bunların bir kısmı tiyatroculara dağıtılırken tiyatrodan Yavuz Akkuzu, bu ücretin ev kiralarını bile karşılamadığını söylüyor.
Amed Şehir Tiyatrosu’ndan Yavuz Akkuzu
Akkuzu bazı oyuncularının geçimlerini sağlamak için taksicilik, garsonluk ve kafede gece bekçiliği yaptığını söylüyor.
Van’da tiyatro alanında çalışmalar yürüten Fatih Taşdemir de pek çok tiyatrocunun ek gelir için başka işler yaptığını söylüyor ve bu işler arasında, garsonluk, inşaat işçiliği ve editörlük gibi işlerin olduğunu dile getiriyor.
“Vakıflar ve Belediyeler de Sürece Dahil Olmalı”
Ergüler, yerel yönetimlerin, vakıfların, STK ve iş dünyasının tiyatroya daha fazla destek vermesi gerektiğini söylüyor.
Akkuzu ise tiyatrosunun 3,5 yıldır devlete hiç borcunun olmadığını vurgulayarak, bugüne kadar ödedikleri vergilerin bir kısmının böyle dönemlerde geri verilmesi gerektiğini savunuyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2020’nin sonuna kadar yaptığı düzenlemeye göre özel tiyatrolarda KDV oranı faturada yüzde 18’den yüzde 8’e; bilette yüzde 8’den yüzde 1’e; kira stopajında yüzde 20’den yüzde 10’a indirildi.
Bu vergi kararlarını hatırlatan Yavuz, “Bu konuda desteğimiz diğer ülkelerden çok daha fazla” yorumunda bulunuyor.
Bu dönemde kurulan Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi’nden Gizem Duman Şeşen ise bunun özel tiyatrolar için kalıcı olması gerektiği görüşünde.
İstanbul’un Büyük Sahnelerinden Uniq Hall Kapandı
İstanbul Maslak’ta bulunan ve pandemiyle beraber kapılarını kapatan Uniq Hall, sürecin ortasında izleyicisine temelli veda etti ve kepenk indirdi.
Pandemiden önce de sahneden elde edilen gelirin kirayı dahi anca karşıladığını söyleyen salonun sahibi Sonay Yücel, pandemiden sonra hiç düşünmeden Uniq Hall’u kapattıklarını söylüyor.
Devletin sanatçıları ve sanat kurumlarını gözetmesine dair temennilerde bulunan Taşdemir bu konuda geleceğe dair umutsuz: “Görünen o ki eğer tiyatro geleceğe taşınacaksa, yine tiyatrocuların fedakârlıkları sayesinde olacak.”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz
Bakanlık ve Sivil İnisiyatifler Ne Yaptı?
Şeşen, yetkili makamlardan yapılan açıklamaların tiyatrocuların beklentilerini karşılamadığını söylüyor.
Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun 19 Nisan’da Tiyatromuz Yaşasın Kampanyası için bir imza metni hazırlamasıyla temeli atılan inisiyatif 7 temel madde etrafında toplanan 2 bin imzacıyla kuruldu. 2 Mayıs’ta kamuoyuna açılan kampanya neticesinde 32 bin imzaya ulaşıldı. Bugün inisiyatifin içerisinde 81 ilden 500’ün üzerinde özel tiyatro yer alıyor.
Bakan Yardımcısı: Tiyatrocular Örgütlenemedi
Özel tiyatroların örgütlenmediğini söyleyen Yavuz ise “Bu çerçevede özel tiyatroların bu zamana kadar sektörel bir örgütlenmeyi gerçekleştiremediği için kültür endüstrisi içerisinde yer almakta zorlandığını, bu nedenle çeşitli ekonomik düzenlemelerde nasıl konumlandırılacakları konusunda sıkıntı yaşadıklarını belirtmemiz gerekiyor” ifadelerini kullanıyor.
Ödemeler Yapıldı mı?
Şeşen, Bakanlık tarafından özel tiyatrolara Dijital Tiyatro Kütüphanesi projesinin sunulduğunu aktarıyor.
12 Ağustos’ta açıklama yapan Bakan Yardımcısı Yavuz’un 446 özel tiyatronun projesine 8 milyon 965 bin 795 TL kaynak sağladığı yönündeki sözlerini hatırlatan Şeşen’in aktardığına göre henüz tiyatrolara yapılan bir ödeme yok: “Mutlaka bir gün verilir. Ama o güne kadar kaç tiyatro dayanabilir bilmiyorum.”
Bakan Yardımcısı Yavuz ise projelerini evrak eksiği olmaksızın teslim eden özel tiyatrolara ödemelerinin gerçekleştirildiğini söylüyor. Yavuz, bazı özel tiyatrolarda ise ödemelerin bu yüzden gecikmiş olabileceğini ifade ediyor. Türkiye’nin ilk dijital arşivini kuracaklarını söyleyen Yavuz sözlerine şöyle devam ediyor:
“467 özel tiyatronun oyunlarının dijitalleştirilmesi için 9 milyon 447 bin 200 lira tutarında destek sağlanmasına ilişkin karar aldık. Şu ana kadar projelerini tamamlayıp evraklarını bize teslim eden 111 tiyatronun ödemeleri gerçekleştirildi. Yine projesini tamamlayan, belgelerini ve harcama evrakını tamamlayarak teslim eden 25 tiyatromuzun da bu hafta içerisinde ödemeleri hesaplarına geçmiş oluyor. Böylece toplamda 136 tiyatronun yaklaşık 2 milyon 780 bin 62 lira değerinde proje ödemeleri tamamlanmış olacak. Projelere yapılan ödemelerden yarıdan fazlasına tekabül eden 1 milyon 423 bin 655 lira tiyatro oyunlarında görev alan 551 oyuncu, yönetmen, oyun yazarı, müzisyen gibi sanatçılara telif/kaşe bedeli olarak ödendi. Böylelikle sektördeki tüm paydaşlara destek olundu.”
Tandoğan, Bakanlığa ödenek için başvuruda bulunan tiyatro sahiplerinden birisi. Başvurusunu şu sözlerle anlatıyor:
“Başvuruyu yapabilmek için vergi borcunuzun olmaması ya da yapılandırmış olmanız gerekiyor. Bir yerlerden para bulup onu kapattık ve başvurduk. Ama neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Tiyatroyu açtığımız ilk sene bir kere ödenek çıktı. Ama sonraki 5 senede ne kadar başvursak da hiçbir şey çıkmadı. Sosyal medya paylaşımlarımızın ve fikirlerimizin bunda asıl sebep olduğunu düşünüyoruz.”
Tandoğan, pandemide aldıkları tek yardımın İBB’nin askıda su faturası uygulamasıyla bir faturalarının ödenmesi olduğunu söylüyor.
Amed Şehir Tiyatrosu’ndan Yavuz Akkuzu ise bu projeye başvurduklarını ve devletin yalnızca 11 bin lira ödenek çıkardığını, vergi düşüşüyle de bunun 8 bin liraya düştüğünü vurguluyor: “8 bin TL bizim salonumuzun bir aylık kirası. Biz tepki göstererek projeyi gerçekleştirmeyeceğiz dedik ve projeyi protesto ettik.”
Salon Kapasiteleri ve Pandemi Önlemleri
1 Temmuz’dan itibaren açılan tiyatro salonları pandemi sebebiyle alınan önlemler sebebiyle oyunlarında sanatseverleri sosyal mesafe kuralına uygun olarak yüzde 50 kapasite ile ağırlayabilecek.
Şeşen, bunun küçük salonlar için bir problem olduğu görüşünde: “Bizim sahnelerimizin ortalaması 100 koltuk. 40-50 koltuklu sahnelerimiz var. Nasıl açılacak? Pandemi öncesinde zor hayatta kalan sahnelerin pandemi ile birlikte bu kurallara uygun açıldığını düşünürsek 8-10 kapasite ile hayatta kalması mümkün mü?”
Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi ile Türkiye’deki tüm özel tiyatroların alanlarını ve koltuk sayılarını listelediklerini belirten Şeşen, bu verileri Bakanlığa sunmalarına rağmen bir görüş alamadıklarını söylüyor.
Yavuz ise bugüne kadar kendilerine ulaşan herhangi bir liste olmadığını söyleyerek bu iddiaları reddediyor.
Kendilerinin bir kayıt yönetmeliği başlattıklarını ve 428 özel tiyatronun bugüne kadar kaydının tamamladığını söyleyen Yavuz’a göre bu başlangıç için önemli bir rakam.
Hem sanatçıların hem de bu alanda çalışan teknik personelin özlük haklarını korumak ve sosyal güvenlik şemsiyesinde çalışmalarını sağlamak gerektiğini ifade eden Yavuz, pandemi sürecinde yürürlüğe koyulan yönetmelik ile bunun fiili hale geldiğini savunuyor.