Kadına Dair: Tiyatro Sardunya

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Kadına yönelik şiddet karşıtı eylem ve etkinliklerde oyunlarını sergileyen Tiyatro Sardunya, “Sesimiz kısılsa da bazen sahnede bazen de sokakta olmamız gerekiyor” diyerek, kadın hikayelerinin peşinden gidiyor.

Kadın hikâyelerinin peşinden giden ve erkek şiddetine karşı tüm eylem ve etkinliklerde oyunlarını sergileyen Tiyatro Sardunya, “Korkmuyoruz Geliyoruz” katledilen kadınların yaşamlarına dikkati çekiyor. Son günlerde İzmir’de eylem ve etkinliklere katılan Tiyatro Sardunya, daha önce “bişey anlatıcam” ekibiyle Türkiye turnesine çıkarak, büyük beğeni topladı. Sahnede siyah ve mor renklerini kullanan Tiyatro Sardunya, katledilen kadın hikayelerinin izini sürüyor.

Sahne için yaşın bir önemi yok

Hikâye anlatımı çalışmaları yapan Tiyatro Sardunya ekibinden Duygu Şahlar Mezopotamya Ajansına (MA), oyunlarını anlattı. Tiyatro Sardunya’ya 2 yıl önce iki kadınla başladıklarını belirten Şahlar, şuan 14 kadınla oyunlarını sergilediklerini söyledi. Bir takım eğitim çalışmalarının olduğunu belirten Şahlar, pandemi koşullarından dolayı ara verdiklerini kaydetti. Her kadının sahneye çıkabileceğini vurgulayan Şahlar, “Herkes, her yaşta sahneye çıkabilir” dedi.

Hayat dolu bir çiçek, Sardunya

Şahlar, neden Tiyatro Sardunya ismini aldıklarını belirterek, şunları söyledi: “Sardunya her tür toprakta yetişen, nazına edasına karşılık veren olmasa da açabilen, tek yaprak kalsa da toprağa değdiği yerden kök salan, verimli toprak bulduğunda hayal edemeyeceğiniz kadar serpilen, açtığında rengârenk, yaprağıyla bile kokusunu taşıyan hayat dolu bir çiçek. Tıpkı kadınların, kız çocuklarının hikâyeleri gibi.”

İlk oyun ‘Çatlak’

Tiyatro Sardunya’nın 1 yıl önce ilk oyunu “Çatlak” ile seyirciyle buluştuğunu belirten Şahlar, Ayten Kaya Görgün’ün “Çatlak Kızlar Sağlam Kapıda” adlı romanından sahneye uyarlanarak oynadıklarını dile getirdi. “Sokaklarda ‘Çatlak’ oyununu anlattığımız zaman kadının bu kadar baskının içerisinde bütün yaşam deneyimleri direnişe dönüşmüşken bunun acılı tarafını görmek istemiyoruz” diyen Şahlar, gözünü mora boyamış bir kadını sahneden görmek istemediklerini ifade etti. Kadının güçlendiği yerleri o yaralarında çiçek açtığı yerleri görmek istediklerini anlatan Şahlar, “Çatlak da 5 kız kardeşin annenin babaannenin birlikte büyüdüğü bir ev. Hiç erkek yok ama erkek yani o eril tahakküm hep var. Çatlak oyununda karakterler hep bununla alay ediyor. Aslında bütün bu kötü olayların nasıl kahkahaya dönüşebileceğini anlatıyor” diye belirtti.

Sırada ki oyun korkmuyoruz, geliyoruz

“Korkmuyoruz Geliyoruz” oyununu anlatan Şahlar şunları söyledi: “Bir kadın iş hayatındaki mobbingi, lezbiyen ve bunu söyleyemeyen biri ve kaybolan kadınları anlatıyor. Gülistan Doku herkesin içinde olabilir. Çünkü bir arama çalışması yok. Zaten bu durum çok içimize dokundu. Zaten oyunda Gülistan Gülistan diye bağıran karakter, Cumartesi Annesi oldu. Gülistan’ın annesi arkadaşları ve örgütlü mücadele veren kadınlar oldu. Cumartesi Anneleri de çocuklarının hesabını soruyor yıllardır. O yüzden bir kayıp hali ve arama halimiz var. O karakter öyle çıktı. Pınar katledilince onu da oyunumuza ekledik. Artık katledilen kadınların isimi o kadar artıyor ki kimseyi eklemek istemiyoruz. Böyle giderse her gün bir isim daha eklemek zorunda kalacağız.”

İstanbul Sözleşmesi yaşatır

Toplumsal kadın mücadelesine destek veren sanat ekibi olduklarını vurgulayan Şahlar, kadınların farklı hikayeleriyle yaşadığı zorlukları sahnelediklerini belirtti. Şahlar, kadına şiddetle mücadelenin türlü boyutlarının olduğunu belirterek, “Buna karşıyım demek yetmiyor. Bir kadın öldürüldüğünde en derinden biz hissediyoruz. Kadın mücadelesi kadınlar tarafından veriliyor. Kadınların katledilmesiyle kadınlar seslerini sokaklarda, eylemlerde daha yüksek bir şekilde çıkarmaya başladık. Biz de her eyleme gitmeye başladık. Gidiyoruz sesimiz kısılsa da bazen sahnede bazen sokakta olmamız gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması nelere yol açacağı ile ilgili bir fikrimiz var biliyoruz. Aslında sahnelediğimiz oyunlarda neden insanları ağlattığımızı en iyi kadınlar anlıyor ve hissediyor. Çünkü duygulara dokunuyoruz. Biz de oynarken o duygulara giriyoruz. Kadın şiddetine dur demek için sokaklardayız. İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye konuştu. Hükümetin İstanbul Sözleşmesini uygulamadığı takdirde, taciz, tecavüz ve şiddetin artacağını hatırlatan Şahlar, faillerin cezalandırılmadığı taktirde de faillerin daha da güçleneceğini söyledi. Şahlar, sahnelerde ve sokaklarda oyunlarını oylanamaya devam edeceklerini vurguladı.

Yeni Yaşam

Paylaş.

Yanıtla