[Emrah Kolukısa’nın Cumhuriyet’de yayınlanan oyuncular sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu ile yaptığı röportajı paylaşıyoruz.]
Koronavirüs salgını ile başlayan karantina sürecinde birçok sektör deyim yerindeyse kepenk kapadı. Sağlık sektörü, basın sektörü, perakende sektörü, gıda sektörü gibi alanlar belli bir ölçüde işliyor elbette ama örneğin dizi sektörü neredeyse tam anlamıyla durdu. gerçi bazı diziler israrla çekimlere devam ettiler ama başta Oyuncular Sendikası olmak üzere birçok meslek birliğinin uyarıları etkili oldu ve onlar da çekimleri durdurdu. Sektörde işlerin ne durumda olduğunu Oyuncular sendikası genel sekreteri Sercan Gidişoğlu’na sorduk. Gidişoğlu hâlâ devam eden tek dizi setinin “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (ATV) olduğunu söyledi ve başka bir tehlikeye dikkat çekti.
‘MÜCBİR SEBEP KONUSUNDA DESTEK OLURUZ’
“Sokağa çıkma yasağı ilan edilmememiş olması bahane edilip çalışılmaya tekrar başlanması ve az sayıda da olsa bazı setlerin tekrar başlama ihtimali bizi korkutuyor.” diyen Gidişoğlu şöyle devam etti: “Açıkçası ben bunun olacağına çok ihtimal vermiyorum çünkü maalesef ülkemizde durum her geçen gün ağırlaşıyor ve bir çok dizi zaten artık bu sezonu kapattı. Örneğin TRT, ilk ve en doğru biçimde davranıp 19 Mart’ta tüm set çalışmalarına ilk aşamada 03 Nisan’a kadar ara verildiğini açıklamıştı ve sonrasında yapılan değerlendirme gereği tekrar bu ara uzatıldı. TRT’nin çekim yapan seti hâlâ yok ve muhtemelen de artık bu sezon olmayacak mesela. Başka özel kanallar da bu şekilde artık eski filmleri, dizileri yayınlamaya başladı bile. Bu durumda sektör bu kadar durmuşken bir kaç projenin münferit olarak devam etmesi kolay değil çünkü kamuoyunda da çok tepki gördü bu durum. Bizim diğer meslek örgütleriyle beraber yürüttüğümüz #SetleriDurdurun kampanyası kamuoyu nezdinde belki biraz geç de olda çok ciddi destek gördü. Tüm bu söylediklerime rağmen dediğim gibi maalesef özel kanallar ya da kamu otoritesi resmî olarak setlerin durdurulduğunu açıklamadığı için ve özellikle bir kanal da projelerine bu güne kadar ciddi baskı yaptığı için maalesef bazı dizilerin tekrar sete çıkma tehlikesi hâlâ mevcut görünüyor. Ama dediğim gibi ben bunu yine de düşük ihtimal olarak görüyorum ve eğer bir kaç proje daha başlarsa onlarda görev alan oyuncular da sete gitmek istemezlerse ‘mücbir sebep’ nedeniyle sözleşmeleri konusundaki tüm anlaşmazlıklarda kendilerine destek olacağımızı – üyemiz olsun olması – kamuoyuna duyurduk.”
Bu süreçte işsiz kalan ve hiçbir geliri olmayan oyuncular, sanatçılar için devletin nasıl bir desteği olabilir?
Tabi yaşanan bu süreçte en büyük mağduriyet ekonomik mağduriyet olacak gibi duruyor tüm set emekçileri için. Yapımcılar belli oranda devletin açıkladığı yardım paketlerinden yararlanıp olası zararlarını hafifletebilecek gibiler ancak set emekçisi bireyler – gerek oyuncular gerek set çalışanları – en zor durumda kalanlar. Dizi sektöründe ödemeler genel olarak en az 4-5 hafta geriden gelir oyuncular için – ekipler için de 2-3 hafta. Yani aslında yapımcılar geriden gelen ödemelerini olması gerektiği gibi yapmaya devam ederlerse kısa vadede sıkıntı olamayacaktır. Ancak esas sıkıntı 1-2 ay sonra ve yaz döneminde yaşanacaktır.
Bunları önüne geçmek için sektör emekçisi çalışanlar için neler yapılması gerektiği konusunda hem diğer meslek birlikleriyle hem de kendi adımıza taleplerimizi açıkladık. Bunları detaylı olarak sosyal medya hesaplarımızda bulabilirsiniz.
Oyuncular Sendikası olarak bir diğer önemli çalışmamız da oyunları iptal edildiği için tamamen gelirsiz kalan ve açıkçası dizi sektöründekilerden çok daha büyük mağduriyet yaşayan tiyatro oyuncuları, performans sanatçıları ve seslendirme oyuncuları. Bunlarla ilgili de Kültür Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara önerilerimizi sunduk. Maalesef destek kanunlarında bireylere doğrudan destek verilmesi öngörülmemiş, bunun önünde engeller mevcut. Ancak böyle bir kriz ortamında neler yapılabilir bu engelleri aşmak için çalışıyoruz ve Kültür Bakanlığı da bu konuda çalışmalar yürüttüğünü bize belirtti. Tiyatro işletmeleri için – yeterli yetersiz tartışılır – en azında bir destek paketi oluşturulurdu ama bireysel olarak sanatçılar çok mağdur. Onu da biz çözmek için çalışıyoruz. Umarım başarılı olabiliriz.”
‘ASIL VATANDAŞ DEVLETE IBAN VERMELİ’
Sendikal faaliyetlerin durumu az çok ortada maalesef. geniş çaplı bir etki yaratmaktan henüz uzak tüm sendikalar. Hâlâ birçok işçi ücretli izne çıkarılmadı ve çalışmaya zorlanıyor. Bu konuda tüm çalışan kesimler bir araya gelip bir şey yapamaz mı? ya da kim yapabilir?
“Bu söylediğiniz konuda tüm çalışan kesimler adına zaten dört konfederasyon bizim de altında imzamız olan 7 Acil Önlem talebini dile getirdi. Bunun dışında başka ne yapılabilir onu büyük işçi sendikalarına, konfederasyonlara sormak gerek. Ama zaten bu konuda ‘kim bir şey yapabilir’ şeklinde sorduğunuz sorunun cevabı çok açık; hükümet. Ne yapabilir demişsiniz o da çok açık; kamu ve özel sektörde tüm çalışanlara ücretli izin verilmeli ve evlerinde kalmaları sağlanmalı etkin bir sokağa çıkma yasağı ile. Yani devlet isterse tabi vatandaşa IBAN verebilir ama esasen vatandaşın devlete IBAN vermesi gerekir.”