Emrah Kolukısa’nın Görgün Taner ile yaptığı ve Cumhuriyet’te yayınlanan söyleşisini paylaşıyoruz
Koronavirüs salgınının en çok darbe vurduğu sektörlerden biri de kültür sanat oldu. sayısız etkinlik iptal edili veya ertelendi. Mali kayıp çok yüksek, hastalığa yakalanan sanatçı ve kültür emekçilerini saymıyorum bile. Dizi setlerinin bile tam anlamıyla durdurulamadığı ülkemizde insan hayatının ne derece dikkate alındığı sorusu ise ayrı bir tartışma konusu elbette. İKSV’nin genel müdürü Görgün Taner ile önceklikle yakın gelecekte kültür endüstrisini nelerin beklediğini konuştuk ve elbette kendisinden karantina sırasında dinlenecek albümlerle ilgili tavsiyeler aldık.
Selamlar Görgün, nasılsın, nasıl geçiyor karantina günleri?
Tabii ki evde geçiyor. Zoom üzerinden toplantılarımızı yapıyoruz. E mail zaten hayatın ayrılmaz bir parçası ve tabi ki whatsapp.
Siz de evde kendi OHAL’inizi ilan ettiniz mi? :)) Şu günlerde en sık yapılan espri bu herhalde..
Evde ve işte ve hayatta hep ertelediğimiz şeyler var. Hem onları yapmak, hem de aslında yapageldiğimiz herşeyi başka nasıl yapabilirizi sorgulamak açısından önemli bir zaman dilimi. Alışkanlıklarımız değişir mi ? On line hayat ne kadar çekici bize ? İçinde bulunduğumuz zaman dilimi aslında bir laboratuvar görevi görüyor. Dünyayı şöyle bir durduralım desen yapamazsın. Ama bak oluyor işte. Corona dünyanın fişini çekti. Umarım iklim değişikliği sürecini değerlendirirken bunları göz önüne alırız artık.
Bu arada sizin etkinlik takvimi de bundan etkilendi, film festivali ertelendi. Sence daha da uzar mı bu durum, yeni bir takvim için önlem alıyor musunuz vakıfta?
Tabii. Dönem senaryolarla çalışma dönemi. Biz de her gün durumu değerlediriyoruz. Film festivalini erteledik. Yeni tarihleri değerlendiriyoruz. İKSV Salon ise şimdilik Nisan sonuna kadar program yapmıyor. Diğer festival ve etkinlikleri de değerlendiriyoruz. Önümüzdeki günler bakalım neler getirecek. Olumlu düşünmeye çalışıyoruz.
Şimdiye kadar kültür endüstrisi nasıl etkilendi bu krizden? Mali olarak nasıl bir yük getiriyor, yani örneğin zararın büyüklüğü ne kadar sürede telafi edilecek gibi? Bir de mesela en çok müzik endüstrisi mi etkilendi sence?
Kültür endüstrisi çok fazla etkilendi. Tiyatrolar, konser salonları, canlı müzik dünyası… Tüm dünyada çok zarar gördü. Ülkemizde de öyle. Zarar büyük. Hasar büyük. Nasıl bir sürede telafi olur onu zaman gösterecek. Kültür ve Turizm Bakanı konuya çok hızlı müdahale etti. Yine de resmin büyüklüğünü yakında anlarız. O resme göre de kültür endüstrisinin beklentileri şekillenecektir. Önümüzdeki dönem çok önemli bir destek gerekecek devletten. Sektörün de kendi içindeki dayanışma ve koordinasyonu arttırması gerekiyor.
Devlet desteğinin geleceğine dair işaretler alıyor musun peki yoksa bu bir temenni mi? Ve bu desteğin nasıl pay edileceğine kimler karar verecek, ya da kimler bu konuda söz sahibi olmalı, fikir vermeli?
Bakanlık sektörlerin temsilcileriyle görüşüyor. Bütün dünyada kültür endüstrisine devlet bütçelerinden önemli destekler geldi. Bu destekler olmazsa sanatçıların, sanat kurumlarının kültür endüstrisinin ayakta durması mümkün değil. Önümüzdeki günlerde resim daha berraklaşacaktır. Dediğim gibi bizi yepyeni bir dönem bekliyor. Geçmiş alışkanlıklarımızı bir kenara atacağımız, daha çok dayanışma ve paylaşımın olacağı bir dünya bekliyor bizi.
Haklısın, zaman gösterecek bazı şeyleri… Son bir soru, evde kapalı kalanlara birkaç plak, albüm önersen… Neler dinlesinler şu günlerde?
Ben yine eskilere döneyim. Plaklarımı karıştırdım da biraz Timur Selçuk, Münir Nurettin ve Emel Sayın. Rolling Stones ve John Lennon. Ezel Akay filmi “Neredesin Firuze”nin soundtracki. Özellikle Murathan Mungan “Söz Vermiş Şarkılar”. Sanırım bu ikisi de 2004 senesinden. Tabii ki bolca Nick Cave ve tabi ki Tom Waits.
