20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü/Ulusal Bildirisi

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Haber/ Assitej Türkiye Merkezi’nin önerisiyle Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu tarafından yazılan 2020 yılı 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü ulusal bildirisini okuyucuların dikkatine sunuyoruz:

“Sevgili Çocuklar ve Yetişkinler,

Hepimiz berbat bir dünyanın içindeyiz. Savaşlar, adaletsizlik, eşitsizlik, şiddet, ırkçılık, yobazlık, medya kirliliği, iklim krizi, göç ve bütün bunları körükleyen politikalar baş döndürücü bir hızla birbirini izliyor. Şimdi de şu Corona virüsü ortalığı yakıp yıkıyor, geleceğimiz belirsiz…

Bir düşünsenize sizlere şu mektubu yazdığım şu anda bile dünyanın herhangi bir yerinde kaç çocuk ağlıyor, acı çekiyor, haksızlığa uğruyor, şiddet görüyor, ve hatta ölüyor?

Kaç çocuk mutlu, güzel bir aile ortamında çocukluğunu gerçekten yaşayabiliyor, geleceğe dair renkli hayaller kurabiliyor?

Bu ortamda tiyatronun işlevi sizce ne olabilir? Hepimizi, birlikte eğlenebileceğimiz ve tartışabileceğimiz ortak bir deneyim ve yaşantı alanında buluşturmak mı? Birlikte bir oyun izleme ya da sahnelemenin yaratabileceği haz duygusunu uyandırmak mı? İnsanların özçekimlerle kendilerini sergilemekten başka bir şey düşünmedikleri bir dönemde yaşamın, doğanın sihirli gücünü keşfetmek mi? Benim gibi olmayana, bana benzemeyene düşmanlığın arttığı bir çağda empati ve dayanışma duygusunu geliştirmek mi? Ben, ben, yine ben’den başka bir şeyin üretilemediği böylesi kurak bir ortamda sevginin izini sürmek mi?

Ancak, yaşadığımız dünyayı sorgulama ve eleştirme yetisini içinde barındıran bir tiyatro bizlere dokunabilir. Yepyeni bir yaşam sevgisi ve umudun kapılarını aralayabilir. İnsanın insanı incitmediği daha iyi bir dünyanın olabileceği umudunun…

Klasiklerden Küçük Prens, Momo gibi hem çocuklar hem de yetişkinler tarafından severek okunan hem de sahneye taşınan nice çocuk kitabı bunu yapmıyor mu?

Yaşananları sanatla harmanlayarak sahneye taşıyan, sorgulayan, içinde umut barındıran bir tiyatroya çocuk yetişkin, genç yaşlı hepimizin, özellikle de “benden sonrası tufan” diyerek karanlık bir dünyanın içine sürüklenen çocukların her şeyden çok ihtiyacı yok mu?

Greta Thunberg’in ‘iklim krizine’ karşı direnişi yaşadığımız dünyadan daha farklı, daha insancıl bir dünyaya duyduğumuz derin özlemi ve umudu dile getiriyor. Günümüzde dünyanın her yerinde yükselen çocukların ve gençlerin sesine kulak verelim. Ancak o zaman tiyatronun büyüleyici gizil gücünü keşfedebilir, tiyatro aracılığıyla yepyeni kapılar aralayabiliriz.

Hepimize bol tiyatrolu eğlenceli, renkli günler diliyorum, her şeye rağmen umutla…”

Zehra İpşiroğlu

Paylaş.

Yanıtla