Mimesis Haber/ ABD’de yaşayan genç kadın sanatçı Nilüfer Yüce, çocuk-gençlik ve yetişkin tiyatrosu alanında çalışan ve komedi üzerine yaptığı yenilikçi denemelerle uluslararası projelerde görev alan birisidir. Sosyolog Dr. Dilek Cindoğdu’nun Nilüfer Yüce ile yaptığı söyleşiyi okuyucularımızın dikkatine sunuyoruz.
Merhaba Nilüfer, tam ortadan başlayalım istersen, şu anda New York’da yaşıyorsun ve Ankara’lısın. Buraya nasıl geldin?
New York’ta yaşamak küçüklükten beri hayalimdi ve okulumu (yüksek lisansımı) bitirir bitirmez buraya taşındım. Burada yaşamayı hep dilemiştim ama Savannah’da okurken stand-up yapma başladıktan sonra, New York’un yaşamam gereken bir şehir olduğuna daha da emin oldum. Yani stand-up beni hayalime daha da yaklaştırdı ve şu anda işte burada, New York’dayım.
Aslında Savannah’a Savannah College of Art and Design’de sinema okumaya gelmiştin değil mi? Orada komedi ile nasıl tanıştın?
Evet Savannah’a sinema televizyon okumaya geldim ve bu süreçte senaryo yazarlığına olan yatkınlığımı fark ettim ve eğitimimin ikinci yarısında dramatik yazarlığı yan dalım olarak seçtim. Dramatik yazarlık benim için daha da fazla öğrenmem gereken bir alan olarak öne çıktı ve sonra yüksek lisansımı da dramatik yazarlıkta yapmaya karar verdim. Yüksek lisansımın ikinci döneminde de stand-up’a başladım. Stand-up giderek benim için çok önemli olmaya, kendi esprilerimi paylaşma arzusu o kadar öne çıkmaya başladı ki, komedi ve dramatik yazarlığımın buluşmasıyla tezimi talk showlar üzerine yapmak istediğimi, hatta kendi talk show’umu yapmak istediğimi artık biliyordum. Komediye de ilgim çocukluğumdan beri vardı. Charlie Chaplin’le başlayıp Cem Yılmaz ve Louis CK gibi komedyenlerle devam eden bu ilgimin sadece izleme kapsamında olmadığını, benim de yapmak istediğim bir şey olduğunu fark edince ilk açık mikrofonuma gittim. Bu Amerika’da yaygın olarak yapılan, komedi barların olduğu yerlerde insanları belirli günlerde buluştuğu ve mikrofona çıktığı bir uygulamaydı.
Komedi nereden cıktı? Yani, neden önemli senin için?
Benim için kendimi ifade edebilmek hep çok önemli oldu. Sanat da zaten bu yüzden burada değil mi? Özgür ruhlu ve açık düşünceli biri olarak görüyorum kendimi ve böyle biri olunca da kendini diğer insanlara anlatabilmek değerli oluyor. Komedi bunu olabildiğince çok ve farklı insana, didaktik olmadan, özgün bir şekilde yapma şansı veriyor. Aynı zamanda komedi sayesinde farklı farklı düşünceleri olan birbirinden çok farklı insan tipleriyle tanışıyorum. Bunun için, insanları güldürebilmek ve kahkahalar için komediyi çok sevdiğimi düşünüyorum.
Ana dilin olmayan bir dilde komedi yapmakta zorlanıyor musun?
İngilizce’yi dört yaşımdan beri öğrendiğim için bana yabancı bir dil gibi gelmiyor artık. Ancak, Türkçe’de daha komik olduğumu ve Türkçe’nin daha komik bir dil olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden iki dil bilen bir insan olarak İngilizce stand-up yapıyor olmamın aslında benim için bir avantaj olduğuna da inanıyorum doğrusu.
Amerika da genç, yabancı ve kadın komedyen olmak nasıl bir şey? Anlatsana?
Dediğim gibi avantajlı bir şey. Yirmi beş yaşında, Türk, kadın komedyen benden başka tanıdığım yok. Bu yüzden daha kolay göze çarpıyorum, insanların ilgisini daha çok çekiyorum – diğer Amerikalı erkek komedyenlere nazaran.
Türkiye’den seni etkileyen komedyen/yazarlar var mi? Ya da Amerika’dan… Hangi açılardan etkiliyorlar?
Şu anda ‘Çok Da Fifi’ ekibi çok ilgimi çekiyor, onları İnstagram’dan takip ediyorum. Bir ekip olarak komedi yapıyor olmaları ve birlikte turnelere çıkmaları bir gün benim de yapmak istediğim bir şey. Onun dışında Nikki Glaser şu anda yakından takip ettiğim bir komedyen. Onun bahsettiği konular ve aldığı kahkahalar beni çok etkiliyor.
Bes yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
Beş yıl sonra turneye gidiyor ve bir kaç televizyon şovunda yazıyor olmak istiyorum.
Peki ya 10 yıl desem?
On yıl sonra da daha büyük turnelere gidiyor olmak ve kendi yazdığım diziyi yaratıyor olmak istiyorum.
Teşekkür ederim Nilüfer Yüce. Başarılar dilerim sana komedi hayatında.
Nilüfer Yüce Hakkında
Nilüfer Yüce 2012 senesinde Amerika’nın Georgia eyaletinin Savannah şehrinde Sinema Televizyon ve Dramatik Yazarlık okumaya gitti. Savannah College of Art and Design’da geçirdiği vakitte okulun Öğrenci Emmy Ödülü adayı SCADerday a Night Live şovu için yazdı. Bu sırada 48 saatlik oyun festivaline kısa oyunu seçildi ve burada kazandığı deneyim ona Denver’ın Curious Theatre Company’sinde bir oyun yazarlığı atölyesine davet kazandırdı. Denver’da sahnelenen oyunundan sonra Savannah’a geri döndü ve yüksek lisansını yine dramatik yazarlık alanında yaptı. Bu dönemde iki tane orijinal dizi yazdı ve yüksek lisans tezini Komedide Kadınlar üzerine yazdı. Bitirme projesini The Nilüfer Show adında bir talk-show olarak hazırlayan Nilüfer Yüce, mezuniyetten sonra New York’a taşındı ve şu anda New York’ta stand-up yapıyor ve komedyenlerle mülakat yaptığı bir blog üzerinde çalışıyor.
Röportaj: Dilek Cindoğlu , Phd. Sosyolog