Yaşam Kaya
Moda Sahnesi Fransız asıllı yazar Marguerite Duras imzalı Yeni Bir Şarkı (La Musica Deuxieme) adlı oyunla yeni tiyatro sezonuna etkili bir giriş yaptı. Murat Erşen’ in çevirisini yaptığı, Kemal Aydoğan’ın yönettiği oyunda Melis Birkan ve Caner Cindoruk sahnede rol alan isimler. Moda Sahnesi’nin kendisine has yenilikçi üslubunun son örneklerinden olan oyun hakkında yazılacak söylenecek çok cümle var. Öncelikle yazarın kendi hayatından izler taşıyan konu özellikle son dönemde kadın-erkek ilişkilerinde çıkmazları anlamamız açısından da önem teşkil ediyor.
Yeni Bir Şarkı, epeyce bir süre evli kaldıktan sonra boşanan ve yeniden bir araya gelip yaşadıklarını gözden geçiren bir çiftin pişmanlıklarını, duygusal girdaplarını aktarıyor. İki kişi arasında bir otelin lobisinden süren konuşmalarla ilerleyen öykü, içinde bir yerde halan duygusal naiflik saklı kalan iki insanın egolarına karşı düştükleri çaresizlikle seyirciye aktarılıyor. Otelde süren konuşmalar sonrasında bir daha yollarının kesişmeyeceğini anlayan kadın ve erkeğin birbirlerinden kopamamaları, ama sonunda hayatın gerçeklerine yenik düşmeleri insanın kalbine ok gibi saplanıyor. Yazar psikolojiden çok iyi anlıyor. İki kişi arasında süregelen konuşmalar, insana mutlaka bir iz, hatıra yaşatan cinsten. İnsanlar için özel olan mekanlar vardır; hayatının her anında insan o mekanın büyüsünü yanında taşır; ta ki mekanla o insanlar hesaplaşana dek. İşte bir evliliğin ardından hayatlarında önemli bir iz taşıyan otelde tekrar görüşen iki insan, mekanın büyüsüyle birlikte içlerinde tuttukları nefreti, sevgiyi, aşkı… birbirlerine acımasızca gösteriyor. Yazar bu konuşmaları yazarken insanın ruhunu alıp kendi içsel yolculuğuna bırakıyor. Aslında sahnede konuşan kişilerden birisi de siz oluyorsunuz. Sanki sizin iç sesinizi dile getiriyor karakterler.
Kemal Aydoğan rejisinde dikkatimi çeken iki önemli unsur var. Birincisi, konudaki aşırı diyaloglar seyircide dikkat dağıtmasın diye sahneye konulan kamera. İkincisi; Melis Birkan’ın karakterine kattığı doğal oyunculuk ile Caner Cindoruk’un oynadığı karakterin heyecanlı yapısının karşılaştırılması. Bir sinema filminin içine girer gibi, kamera sayesinde anın tamamını yaşayan seyirci konudan asla kopmuyor. Yönetmenin ince zekasından çıkan bu dokunuş konudaki algının önünü açmış, karakterler arası psikolojik gerilimi tırmandırmış. Melis Birkan’ın konuşur gibi oynadığı kadın karaktere katkısı son derece mükemmel. Kadının yüzünden algıladığımız içsel fırtınalar beynimizi delip geçerken, insan karakterin anlatımından kendi hayatının açmazlarına kadar ulaşabiliyor. Caner Cindoruk’un eski eşine halen aşık olan erkek karaktere sundukları ise sahnedeki zıtlığı tamamlıyor. Heyecanı, aşkı, özlemi ve en önemlisi pişmanlıkları onun sözcüklerinden net biçimde anlıyoruz. İki oyuncu arasındaki uyum son derece iyi!
Kemal Aydoğan’ın keskin rejisinden çıkan Yeni Bir Şarkı, bir saat on beş dakika kadar süren derin psikolojik hesaplaşmaları içinde barındırıyor. Bengi Günay’ın sade ve yerinde sahne tasarımı, Fransız yazarın naifliğine Türk yönetmenin şahane dokunuşu, oyunu sezonun iyileri arasına koymamdaki en büyük etki!