Yaşam Kaya
İlk kez İKSV 18. İstanbul Tiyatro Festivali’nde izlediğim ve bu sezon B Planı tarafından yeniden sahneye konulan Sami Berat Marçalı’nın yazıp yönettiği ‘Yalnızlar Kulübü’ adlı oyun seyircilerinin karşısına geçti. Son dönemde artan ‘Kişisel Gelişim’ olgusunu farklı bir açıdan masaya yatıran gösteri, bir grup insanın sorunlarından arınmak için katıldıkları ‘gelişim seansı’nı kendisine çıkış yapmış. B Planı’nın güncel oyunları sahneye aktarma merakı biz tiyatro kitlesi için çok çok mühim. Alışılagelmiş tekniklerin dışına çıkılan konularda, sahnede kendisinden bir parça gören seyirci, ortadaki oyunu epeyce sahiplenir. B Planı’nın bu yeni çalışması, seyirciye konuyu özümsetiyor. Yalnızlar Kulübü’nde Kaya Akkaya, Devin Özgür Çınar, Olgu Baran Kubilay, Umut Kurt, Ceren Taşçı ve Duygu Yetiş sahnede görev alan isimler.
Sami Berat Marçalı, konuyu sahneye aktarırken birbirinden ilginç teknikler denemiş. Eleştiriye direk bodoslama gireyim istedim ki, konuyu anlatarak sizleri bu farklı oyunun lezzetinden mahrum bırakmayayım. Oyuncuların şaşırtıcı biçimde sahne izdüşümü, ardından kişisel gelişim seansının içinde kendisini bulan seyirci topluluğu, olayın akışında oyunu izleyen insanların birbirleriyle olan etkileşimi ortadaki olayların akıcı biçimde geçmesini sağlıyor. Siz bir defa oyunun tam merkezindeki kişi oluyorsunuz. Burada yönetmenin dahice zekasını izliyoruz. Psikoloji seansı demekten kaçındığım toplu grup konuşmalarında, kendilerini gizleyen insanların var olan gerçeklik içinde oradan oraya savrulmaları, kendi hayatlarının açmazlarını bu topluluk içinde çözümlemek istemeleri konunun ana unsurları. Tabi ki burada toplu grup çalışmasını yöneten kişinin uğraşları da çok mühim. Zaten konu şunu anlatıyor hepimize; her sorunundan arınmış, mükemmel bir insan yok. Sorunları çözmek için gittiğiniz insanlar sizlerden farklı bireyler değiller.
Marta Montevecchi dekor tasarımda oyunda muhteşem bir işe imzasını atıyor. Son yıllarda böylesi muhteşem bir dekor çalışması görmedim, desem abartmış olmam. Karakterlerin geçmişlerine, hayatlarına uzanan yolculukta bir anda değişen sahne yapısı insanı hayretler içinde bırakıyor. Bu çalışma ‘yılın dekor ödülü’nü benim nazarımda aldı. Eldeki kısıtlı imkana ve küçük parçalara rağmen insanın aklını alan dekor, oyunda yönetmenin işini kolaylaştıran ana nokta!
Devin Özgün Çınar’ın gelişim kursundaki on haftalık serüvende karakterine kattığı devinimler ekibin yüksek enerji ile oyuna giriş yapmasını sağlamış. Hayat ritmini bulmak isteyen karakterler arası diyaloglar ve hepimizin hayatından olan parçalar… Bu pazılları birleştiren seyirci her parçada kendi hayatından bir nokta yakalıyor. Demet karakteri oyunun tam merkezinde duruyor. Diğer karakterlerin hayatlarına ara ara dahil olan yönlendirici gelişim uzmanı, karakterlerin yaşadığı psikolojik bozuklukların ortaya çıkışında etkili faktör. Arınma duygusu dediğimiz kavramı, Devin Özgün Çınar’ın performansında sonuna dek başarıyla izliyoruz. Kaya Akkaya, Olgu Baran Kubilay, Umut Kurt, Ceren Taşçı ve Duygu Yetiş ekibin başarılı isimleri. Duygu Yetiş’in ‘aldatan / aldatılan’ olgusunun masaya yatırılışında yarattığı çatışma ve duygusallık insanın dikkatinden kaçmıyor. Kaya Akkaya da son derece önemli rol analiziyle ön planda. Komedinin oyuna kattığı ince nüans Ceren Taşçı’yı ekip içinde zirveye taşıyor.
B Planı’nın Yalnızlar Kulübü’nü geçtiğimiz yıllarda farklı isimlerden izlemiş, değerlendirmiştim. Sami Berat Marçalı bu oyunda eskiye göre eksikliklerini görerek işine eğilmiş ve başarılı bir çalışma ortaya koymuş. Gösteriyi gidin izleyin, kendinizi arayın, sahneden içinize akan enerjiyi hissedeceksiniz!