Mimesis Söyleşi / Hatırlanacağı üzere, bazı tiyatro gruplarının 2013 yılından beri Kültür Bakanlığı’nın maddi yardımından mahrum edilmesini Mimesis olarak düzenli bir biçimde takip ediyoruz. Yardımın verilmemesi, seküler tiyatro çevresine bir had bildirme operasyonu olarak görülüyor. Bakanlığın keyfi destek politikası ise her sene için aynı şekilde devam ediyor; hangi grubun neden desteklendiği yahut desteklenmediği belirsizliğini koruyor. Öyle ki, kimi gruplar hiçbir şekilde yardım alamazken, bir grup yönetmeliğe aykırı olmasına rağmen her sene defalarca aynı yardımdan yararlanabiliyor.
Mimesis Portal’de Kültür Bakanlığına dava açan tiyatrolar başlıklı bir gündem oluşturduk. Bu konuda Fırat Kuyurtar bakanlıkla hukuki mücadeleyi içeren detaylı bir yazı yazdı. Ayrıca bahsi geçen tiyatrocuların bakanlıkla olan hukuki süreçlerinin geldiği noktayı haberleştirdik. Şimdi de BGST’li tiyatroculardan İlker Yasin Keskin’e mikrofon uzattık.
Kültür Bakanlığı’yla tam dört ayrı davanız olduğunu öğrendik. Şu aşamada ne durumdasınız?
Evet, birinin süreci devam ediyor, üçünde de karar lehimize sonuçlandı. Bu üç davadan ikisinde de karar kesinleşti.
Davanızın içeriği nedir peki? Tam olarak bakanlıktan neyi talep ediyorsunuz?
Biz doğrudan bakanlığın maddi yardım vereceği grupları ve oyunları değerlendirme kriterlerini sorguluyoruz. Senin kıstasların somut değil, muğlak. Keyfi karar veriyorsun. Bu da hakkaniyetli bir dağılıma engel oluyor diyoruz.
Mahkemeler kararları neyi gösteriyor peki? Mahkeme lehimize sonuçlandı derken neyi kastediyorsunuz?
Mahkeme kararları bakanlığa şunu söylüyor: Sen keyfi davranıyorsun! Kendini düzelt. Ancak bakanlık mahkeme kararlarına kulak tıkıyor. Hukuku hiçe sayıyor. Ve tüm kararlara rağmen, kendi keyfi yönetmeliğine yaslanarak yeniden değerlendirme yapıyor. Biz değerlendirdik, kararımızın arkasındayız diyor. Hâlbuki hukuk süreci tam da bu keyfiyete imkân veren yönetmeliği düzelt ve kendine çeki düzen ver diyor. Düşünebiliyor musunuz, bakanlık mahkemeye bizim yönetmeliğimizde bir problem yok, şu şu sebeplerle demeye bile tenezzül etmiyor. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Keyfiyetin boyutuna bakar mısınız…
“EKSİK BELGE!” BU BİR TAKTİK Mİ?
Bu sene de Kültür Bakanlığı yardımlarına başvurdunuz. Bu başvurunuzla ilgili durum nedir?
Bu sene çıkardığımız oyunla da başvurduk. Ancak bu sefer eksik belge nedeniyle başvurumuz reddedildi. Hem de başvurunun bittiği gün öğrendik durumu. Düzeltme şansınız da yok. Meğer aynını Genco Erkal’a da yapmışlar. Belgeniz eksik diyerek başvurularını reddetmişler. Bizde bu konuda bir şüphe oluşmuştu zaten. Acaba eksik belge diyerek bizi daha baştan engellemeye mi çalışıyorlar diye. Dostlar Tiyatrosu’nun başına gelenleri öğrenince bu yöndeki kanaatimiz güçlendi. Ama maalesef bu konuyu hukuki sürece taşımak konusunda atıl kaldık… Acaba hakikaten belgelerimiz mi eksik, bunu nasıl ispatlayabiliriz, diye düşünüp taşınırken bu sorunu hukuki sürece taşımayı kaçırdık.
Aslında pek çok tiyatro grubu kendi kabuğuna çekildi. Bunun bedelini ödüyoruz… Aramızda sürekli iletişimde kalmamıza imkân tanıyacak örgütlü yapımız olsaydı, birbirimizden haberdar olurduk ve bu konuda hukuki mücadeleyi hemen başlatabilirdik.
Yine de tablo ortada! İki tiyatro kumpanyasının yardım başvurusu eksik belge nedeniyle reddedilmiş. Ne hikmetse bu iki kumpanya da Kültür Bakanlığı ile davalı… Aman ne tesadüf!
Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz peki?
Öncelikle bakanlığın keyfi yardım politikası konusundaki mücadelemizi haberleştirmeyi, konudan ilgili herkesin haberdar olmasını sağlamayı hedefliyoruz. Biz bu meseleyi özel tiyatro kumpanyalarının birleşmesi gereken bir problem olarak görüyoruz.