2017 yılını bitirmek üzereyiz. Yeni yıla girerken Ortadoğu’da Suriye savaşı ve İsrail-Filistin sorunu eksenli dış politika gündemleri, ülkemizin ekonomik ve siyasi gündemlerini belirlemeye devam ediyor. “Olağanlaşan” olağanüstü hal sürecinin sanatçılar üzerinde baskı ve seküler sanatın tasfiyesi ekseninde etkiler yarattığını Mimesis sayfalarında verdiğimiz haberlerden görebilirsiniz.
Müzisyen ve oyuncu Zuhal Olcay’a “hakaretten” hapis talebinde bulunulması, Ankara’da kültür sanat etkinliklerini de içeren LBGTİ faaliyetlerinin süresiz durdurulması, çürümeye terkedilen Devlet Tiyatroları, üniversiteden uzaklaştırılan sanatçı akademisyenler, güzel sanatlar liseleri ve konservatuarların desteklenmemesi gibi birçok örnek verilebilir.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde “müzik haramdır” şeklinde bildiri dağıtan İslamcı faşizan grupların ortaya çıkması, bir tür cihatçı hortlamayı gösterdi kamuoyuna.
Bunu geçtiğimiz sene yılbaşı kutlayan insanlara yapılan Reina katliamından bağımsız düşünmemek de gerekiyor aslında. Neyse ki, “şeytan bunun neresinde” şarkısıyla ortaya konan seküler muhalif tepki umut verici bir gelişme oldu. Bu arada İstanbul’da özel bir anaokulunda yerli malı haftasında oynanan tiyatro oyununda, kız çocukların erkek çocukların ayaklarını yıkama mizanseniyle ortaya çıkan skandal hortlamanın farklı bir yüzünü oluşturdu. Hürriyet gazetesinden Ertuğrul Özkök köşe yazısında skandala vurgu yapmış. Türk-İslamcı bakış açısının çocukları dizayn etme fikri gerçekten skandal boyutlarında.
Seküler sanatı tasfiye etme hedefindeki muhafazakâr iktidarın, “eğitimde, kültür ve sanatta” istediğimiz noktaya gelemedik argümanları basında sıkça yer almaya başladı. İktidar sanatsal faaliyetlere ancak hâkim ideoloji desteklendiğinde izin vermeyi hedefleyen bir yöntem geliştiriyor. Buna da “milli ve yerli sanat” diyorlar! Bunun 2017 Türkiye’sinde karşılığı şu: Kültür ve sanat alanında eleştirel dili terk edin, Türk-İslam ideolojisini sevin. Eğer bunu kabul ederseniz sizi severiz, Osmanlı tarihi eksenli dizilerde size roller veririz, inşaatçı bakışla size opera salonları yaparız, makamlar ve ödüller veririz…