Bahar Çuhadar
Son zamanların en heyecan verici yerli metni, Ceren Ercan’ın kaleminden: ‘Seni Seviyorum Türkiye’. Ercan’ın son iki oyunu ‘Köpeklerin İsyan Günü’ ama daha da çok ‘İstenmeyen’de zihninin kıvraklığına şahit olmuştuk. Bu kez, prömiyerini İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapan yeni oyununda; Yelda Baskın’ın çok iyi rejisi ve Melih Kıraç’ın yaratıcı koreografisi birleşmiş, ortaya şu sorunun cevabını oyun formunda veren bir iş çıkmış: 2010’ların -ağırlıklı İstanbul olmak üzere- Türkiye’sinde hayat nasıldı, insanların, gençlerin, orta sınıfın/orta yaşın derdi, tasası neydi? Yıllar sonra açıp sadece okunduğunda dahi, okuyanı şu an içinden geçmekte olduğumuz, yer yer içimizi deşen gündemimize ışınlatabilecek bir metin. (Tam da bu yüzden Ceren Ercan bu metni de diğer oyunlarını da muhakkak basılı hale getirmeli.)
Yolları bir çamaşırhanede kesişen beş karakterin, fantastik denebilecek bir gecesine gideceksiniz oyunda. OHAL’den KHK’lara, ‘Taksim bitti’ muhabbetinden ‘Moda övgüsü’ne, kurtuluşu Türkiye’den gitmekte bulmaktan ‘Arap turist fobisi’ne, terör saldırısı korkularından kentsel dönüşüme, yaşananlardan dolayı kötü hissedip de hiçbir şey yapamama sancısından güneyde yeni hayat hayallerine… Türkiye’nin bugününe dokunan, hatırlatan, güldüren, ağlatan bir oyun…
Bir kere daha izleme isteği uyandırıyor
Böyle sıralayınca “İçine her meseleyi koymuş!” gibi gelmesin. Evet, oyunun içinde ‘her şey’ var ama yazarın kafası tüm bu bahsettiklerinin birbiriyle bağlantısını kurma konusunda politik-toplumsal olarak öyle net ki, hiçbir detay ya da espri “Aman… Bunu da mı kullanmış” dedirtmiyor.
Sahne üstü ekip belki de kendi kuşaklarını anlatıyor olmanın da etkisiyle son derece ikna edici. Koreograf Kıraç’ın dokunuşları, akışın en çarpıcı anlarından. Bilhassa çamaşırhanedeki kıyafetleri kullanma biçimi ve modern dansla flört eden sahneler çok başarılı. Oyunun tek pürüzü, sonlara doğru iki ayrı yerde final yapmış hissiyatını vermesi.
İzlerken defterime “Şimdi, burada olanın hikâyesini bize ve bizim gibi olmayanlara ve yarına anlatıyor” yazmışım. ‘Seni Seviyorum Türkiye’, tam da niyetlendiği gibi, “Buradayız ve biz de Türkiye’yiz” demeyi başarmış. Akılda bıraktığı şu soru eşliğinde: “İnsan kendini hangi yaş aralığında olan bitenden sorumlu hisseder?”
Çok uzun süredir, içimde bir kere daha izleme isteği uyandıran tek oyun oldu. Birden fazla anında kendinizi göreceğinizin garantisini de verebilirim!
SENİ SEVİYORUM TÜRKİYE (5 üzerinden 4 yıldız)
Yazan: Ceren Ercan
Yöneten: Yelda Baskın
Oyuncular: Alican Yücesoy, Damla Karaelmas, Defne Şener Günay, Emre Koç, İrem Sultan Cengiz
Süre: 90 dak.
Bilet fiyatı: Tam 10 TL, Öğrenci 8 TL.
Ne zaman, nerede: Bu akşam 20.30’da BBT Turhan Tuzcu Sahnesi’nde.
