Türkiye tiyatrosunun en çalışkan isimlerinden, oyuncu, hikaye anlatıcısı, oyun yazarı, eğitimci, çevirmen Ayşe Selen’i hiç beklemediğimiz bir anda kaybettik. Üzgünüz, şaşkınız ve her zamankinden biraz daha eksiğiz.
Birlikte çalışmış olmaktan ve dünyaya ve tiyatroya dair benzer bir bakış açısını paylaşmaktan gurur ve mutluluk duyduğumuz son derece değerli bir tiyatro insanıydı Ayşe Selen. Ardında onlarca çeviri, yüzlerce tiyatro sevdalısı öğrenci/oyuncu, hepsi birer oyunculuk dersi niteliğinde bir sürü rol, her biri oya gibi işlenmiş birbirinden güzel oyunlar, çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında yapılmış değerli çalışmalar ve çok güzel anılar bıraktı. İçinden geçtiğimiz zor zamanlarda tam da ihtiyacımız olan aydın ve çok yönlü sanatçılardan biriydi. Tiyatronun her alanında çalışan, muhalif kimliğini bağırıp çağırmadan, yaşamına ve pratiğine zarif bir dantel gibi işleyen, dokunduğu her tiyatrocuda, her insanda iz bırakan bir sanatçıydı.
Tiyatroya başladığı ilk yıllarda bir yandan Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nda çalışırken bir yandan da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde okuyordu: Yani bir yandan dönemin en popüler halk tiyatrosu topluluğunda “pişerken” bir yandan da akademik donanımı en yüksek tiyatro bölümünde eğitim görüyordu. Belki de bu yüzden her zaman hem son derece entelektüel bir bakışı, hem de son derece halktan bir duruşu yaptığı tiyatroya nakşedebilmişti.
Can yoldaşı Şehsuvar Aktaş’la birlikte kurdukları Tiyatrotem son yıllarda Türkiye tiyatrosuna damga vuran bağımsız topluluklardan biriydi. Birbirinden güzel 13 oyunla buluşturdular bizi. Hem yurtdışında hem de Türkiye’de sayısız gösterim yaparak, çok güzel hikayeleri bir o kadar güzel anlatarak unutulmaz bir yer edindiler.
Akademisyen olarak bütün öğrencilerinin sevgi ve saygıyla andığı bir isimdi Ayşe Selen. Doktorasını yaptığı Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde dört yıl öğretim görevlisi olarak çalıştıktan sonra, Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nün ilk hocalarından biri olmuş, bu bölümün çizgisinin oluşumunda, saygın bir bölüm haline gelişinde önemli katkılar sunmuştu.
Tiyatro çevirisi alanında ender görülen bir üretkenlikle otuzdan fazla tiyatro kitabını Türkçe’ye kazandırdı Ayşe Selen. Bertolt Brecht külliyatının birçok parçası onun sayesinde Türkiyeli okurlarla buluştu. Brecht’in yanı sıra Jan Kott, Handke, Kleist, Sofokles, Aristofanes, Büchner, Remarque Ayşe’nin çeviri masasından geçmiş yazarlardandı. Türkiye’de tiyatro edebiyatına sunduğu katkı onu unutulmaz kılacak nedenlerden sadece biri.
Assitej Türkiye’nin önde gelen isimlerinden olan Ayşe Selen, Şehsuvar Aktaş ile birlikte çocuk tiyatrosu alanında da çok değerli ürünler verdi. Tiyatrotem hem yurtiçinde hem de yurtdışında Çocuk/Gençlik Tiyatrosu Festivalleri’nin en merakla beklenilen topluluklarından biriydi. Çorak bir alanda, niteliksiz ürünlerin cirit attığı bir alanda birbirinden değerli oyunlarla buluşturdular çocukları ve ailelerini.
Onunla sahnede olmak, birlikte bir oyun izlemek, sahnede yarattığı harikalara tanık olmak, bir festivalde buluşmak, entelektüel bir perspektifle ve muzip şakalarıyla bezenmiş sohbetine eşlik etmek, çevirilerini okumak eşsiz bir mutluluktu bizim için. Seni düşündükçe hep bu mutluluk kaplayacak içimizi; ve senin yokluğunun hüznü…
Seni çok özleyeceğiz Ayşe…
Ayşe Selen’in cenazesi 31 Aralık Pazar günü öğle namazını müteakiben Şişli Camii’nden Feriköy Mezarlığı’na defnedilecektir.
